HÜZÜN HASTALIĞI
KEMAL SAYAR
Timaş Yayınları
Temmuz 2012, 4. Baskı
176 Sayfa
AFD:
Sevgili
Anıl Güvel'in Twitter çekilişinden kazandığımız bir kitap, Hüzün Hastalığı. Türkiye'de psikiyatri denilince ilk akla gelen isimlerden olan Kemal Sayar'ın da ilk kitabıymış.
Önsöz okumayı her ne kadar sevsem de, neredeyse her baskıya ayrı önsöz yazılması (3 ayrı önsöz) bana çok fazla olmuş gibi geldi. İyi ki daha fazla baskı olmadan kitabı okudum diye düşünmeden edemedim :)
Kitap Kemal Sayar'ın denemelerinden oluşuyor, 5 farklı bölüme ayrılan denemelerden ikinci bölüm psikiyatriyle ilgili olduğundan ve bazen dil biraz ağırlaştığından sıkıldığım zamanlar oldu. Fakat; aslında hastalık olarak nitelendirilmemesi gereken durumların bile günümüzde nasıl kaçınılması gereken çok kötü birer hastalıkmış gibi tedavi edilmeye çalışılması, ilaç şirketlerinin kirli oyununu bir psikiyatrın yüreklice dile getirmesi gerçekten çok hoşuma gitti.
"Bir kayıba verdiğimiz en doğal tepki olan yas bile istenmiyor artık. Çünkü "verem olmak üretimi düşürür". Çünkü ilaçlara yeni kullanım alanları açılmalıdır." (sf: 82)
Kitapta en beğendiğim yazılar;
- Kemal Sayar'ın bir psikiyatri kongresindeki gözlemlerini anlattığı; Bâbil'in Ötesi
- Ütopyaların aslında gerçekleşmesi mümkün düşünceler olduğunu gösteren; Ütopyalara hayır!
- Okumayan toplumun değil, okuyan toplumun sessizleşmesine bir sitem olan; Kıyılarımızdan çekilen edebiyat. Özellikle son paragrafı ve bir özellikle daha, son cümlesi mükemmeldi.
Yeraltı Edebiyatı ile ilgilenenler için de; yeraltı edebiyatının doğuşunu, felsefesini ve efsane isimlerini anlatan bir beşinci bölüm var ki, mutlaka okunmalı.
Altı Çizilesi:
Endişeyi bertaraf etmek için ne denli güçlü olduğumuzu göstermek zorundaydık ve bunun da çok kestirme yolu var: Sahip olmak. Hem de, olabildiğince çok şeye sahip olmak. Sahip olarak içimizdeki yurtsuzluğa bir şifa bulabilirdik. (sf:17)
Hayat çözülmesi gereken bir sorun değildir. Her gün olabildiğince akıllıca, olabildiğince bütün ve olabildiğince duyarlılıkla yaşanması gereken bir şeydir hayat. Katlanmamız gerekn bir şeydir. Onun çözümü yoktur. (sf:47)
Medikalizasyon alternatif bir toplumsal kontrol biçimidir. Tıp kurumları yasal ve dini kurumların yerlerini almaya başladılar. Dolayısıyla davranışı da artık onlar sınıflandırıyor. Böylece kıskanç kocaları, şişman kimseleri, alışveriş yapmaktan kendini alıkoyamayanları, tehlikeli araba kullananları ve giderek, sigara içenleri, arada bir hüzne bulanıp şiir yazanları, kendilerini anlaşılmaz metinlerle ifade edenleri tedavi edebiliriz. (sf:74)
"Konuşan, yazan ve karşı çıkan insanlara ihtiyacımız var. Kendi nefislerinde Babil Kuleleri dikenlere, bütün sesleri susturup kendi sesini ilahi bir avaz gibi sunanlara karşı çıkacak insanlar ihtiyacımız var.
Bir gün dilimizin dolanmasını istemiyorsak, şimdi güzel sözler söylemeye başlamalıyız" (sf:101)
Edebiyat, hayallerine sadakatini yitirmemiş ve inanmış insanların uğraşıdır. Hayallerimizi yitirmek istemiyorsak, safları sıklaştırmak zorundayız. Okur ve yazar, yani o 'üç-beş kişi' birbirinin soluğunu hissedebilmeli. "Ben yaşıyorum. Ya sen?" diyebilmeliyiz birbirimize. (sf 122)
Mataramızdaki su hep azdı dostum. Herkes bir yudum içerse yeter bu su bize. Ne de olsa hayallerimiz koca bir deniz. (sf:122)