Çevirmen: Levent CİNEMRE
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Eylül 2013, 4. Baskı
(Orijinal İlk Basım 1903)
(Orijinal İlk Basım 1903)
108 Sayfa
AFD:
Jack London'ın bir köpeğin hayatı üzerinden; sevgiyi, nefreti, liderlik ve benlik mücadelesini anlattığı, bir çırpıda okunan ve herkese tavsiye edeceğim bir kitap Vahşetin Çağrısı.
Daha önce Martin Eden'i okuyarak Jack London'ın yazma serüvenini, bu süreçte yaşadığı zorlukları öğrenmiştim. İlk defa kendi hayatını yazdığı Martin Eden harici bir kitabını okuyorum. Demek o kitabında bahsettiği ve gönderdiği dergiler/yayınevleri tarafından beğenilmeyip geri gönderilen yazılarından birisi de buymuş. Bu kitap nasıl geri çevrilmiş? Acaba şu an okuduğumuz Vahşetin Çağrısı, yayınevleri tarafından geri çevrildikten sonra Jack London'ın yaptığı eklemeler/düzenlemelerle mi bu kadar güzel bir hale geldi? Bu soruların cevabını bilmesem de, bildiğim bir şey kitabın kesinlikle okunması gereken bir kitap olduğudur.
Kitap aslında evcil bir köpek olan Buck'un, çok değer verildiği yuvasından/sahibinden kaçırılmasıyla başlıyor. Buck kaçırıldıktan sonra yeni adresi Alaska, yeni işi ise kızak çekmek oluyor. Sıcacık yuvasından ayrılan ve tek işi sahiplerini eğlendirmek olan Buck için yaşam artık zorlu bir mücadeledir. Hayatta kalmak, lider olmak ve kendi olmak adına sürekli bir savaş veren Buck acaba bu yaşam şartlarına adapte olabilecek midir?
Kitap isminin çevirisinde büyük bir sorun olduğunu düşünüyorum. İngilizcesi "The Call of the Wild" yani Vahşi Yaşamın Çağrısı iken bugüne kadar neden Vahşetin Çağrısı diye çevrilmiş anlamak mümkün değil. Bir eleştirim de okuduğum kitabın çevirisine, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları'nın kitabı olduğunu görünce tereddütsüz aldım fakat çevirisinde bir sorun olduğunu düşünüyorum. Son olarak kitabın 2009 yapımı bir filmi olduğunu da hatırlatayım.
Daha önce Martin Eden'i okuyarak Jack London'ın yazma serüvenini, bu süreçte yaşadığı zorlukları öğrenmiştim. İlk defa kendi hayatını yazdığı Martin Eden harici bir kitabını okuyorum. Demek o kitabında bahsettiği ve gönderdiği dergiler/yayınevleri tarafından beğenilmeyip geri gönderilen yazılarından birisi de buymuş. Bu kitap nasıl geri çevrilmiş? Acaba şu an okuduğumuz Vahşetin Çağrısı, yayınevleri tarafından geri çevrildikten sonra Jack London'ın yaptığı eklemeler/düzenlemelerle mi bu kadar güzel bir hale geldi? Bu soruların cevabını bilmesem de, bildiğim bir şey kitabın kesinlikle okunması gereken bir kitap olduğudur.
Kitap aslında evcil bir köpek olan Buck'un, çok değer verildiği yuvasından/sahibinden kaçırılmasıyla başlıyor. Buck kaçırıldıktan sonra yeni adresi Alaska, yeni işi ise kızak çekmek oluyor. Sıcacık yuvasından ayrılan ve tek işi sahiplerini eğlendirmek olan Buck için yaşam artık zorlu bir mücadeledir. Hayatta kalmak, lider olmak ve kendi olmak adına sürekli bir savaş veren Buck acaba bu yaşam şartlarına adapte olabilecek midir?
Kitap isminin çevirisinde büyük bir sorun olduğunu düşünüyorum. İngilizcesi "The Call of the Wild" yani Vahşi Yaşamın Çağrısı iken bugüne kadar neden Vahşetin Çağrısı diye çevrilmiş anlamak mümkün değil. Bir eleştirim de okuduğum kitabın çevirisine, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları'nın kitabı olduğunu görünce tereddütsüz aldım fakat çevirisinde bir sorun olduğunu düşünüyorum. Son olarak kitabın 2009 yapımı bir filmi olduğunu da hatırlatayım.
Kitabın Tanıtımından:
Amerikan edebiyatının büyük ustalarından Jack London'ın unutulmaz romanı Vahşetin Çağrısı hemen tüm dillere çevrilmiş, gerçek anlamda bir klasik niteliği kazanmıştır.
Dünya edebiyatında kendi kendini yetiştiren yazarların en yetkin örneklerinden biri olan Jack London, en güçlü ve etkileyici yapıtlarından biri sayılan Vahşetin Çağrısı'nda, kızağa koşulan bir kurt köpeğinin amansız yaşam savaşını anlatır. Alaska'nın yabanıl ortamında yaşayan insanların acımasızlığından payına düşeni alan Buck, ayakta kalabilmek için inanılmaz bir savaş verecek, giderek yabanın çekiciliğine kapılarak özgür seçimini yapacaktır.
Ne ki, Buck'ın bir köpek olduğunu bilmesek, onun başından geçenleri bir insanın zorluklarla dolu yaşamöyküsü olarak da okuyabiliriz. London, bir köpeğin öyküsünün ardında, insanlık durumunun ürkütücü bir panoramasını önümüze serer.
Dünya edebiyatında kendi kendini yetiştiren yazarların en yetkin örneklerinden biri olan Jack London, en güçlü ve etkileyici yapıtlarından biri sayılan Vahşetin Çağrısı'nda, kızağa koşulan bir kurt köpeğinin amansız yaşam savaşını anlatır. Alaska'nın yabanıl ortamında yaşayan insanların acımasızlığından payına düşeni alan Buck, ayakta kalabilmek için inanılmaz bir savaş verecek, giderek yabanın çekiciliğine kapılarak özgür seçimini yapacaktır.
Ne ki, Buck'ın bir köpek olduğunu bilmesek, onun başından geçenleri bir insanın zorluklarla dolu yaşamöyküsü olarak da okuyabiliriz. London, bir köpeğin öyküsünün ardında, insanlık durumunun ürkütücü bir panoramasını önümüze serer.