23 Kasım 2015 Pazartesi

Çizgili Pijamalı Çocuk - John Boyne

ÇİZGİLİ PİJAMALI ÇOCUK
Orijinal Adı: The Boy in the Striped Pyjamas
Çevirmen: Tülin - Tayfun TÖRÜNER
Tudem Yayınları
Nisan 2015, 18. Baskı
Orijinal İlk Baskı: 2006
205 Sayfa

AFD:
  "Çizgili Pijamalı Çocuk" bugüne kadar okuduğum en etkileyici kitaplardan biri. Kitapta, 2. Dünya Savaşı esnasında Auschwitz Toplama Kampı'nda tanışan 9 yaşındaki iki çocuğun hikayesi anlatılıyor. Çocuklardan biri; Auchwitz Toplama Kampı komutanının oğlu Bruno, diğeri ise toplama kampında esir olarak bulunan Shmuel.

  Hikaye aslında bize, savaşın ne kadar anlamsız olduğunu anlatıyor. Hikayedeki Bruno ile; beyni yıkanmamış, ailesi veya çevresi tarafından kalbine zehir işlenmemiş bir çocuğun gözünde, herkesin masum olduğu, kimsenin ırkına, cinsine ya da rengine göre ayrılmadığını görüyoruz. Bruno'nun gözünde Shmuel, etrafında gördüğü, tanımış olduğu çocuklar gibi sıradan bir çocuk. Kıyafetlerinin biraz kirli olması dışında.

  Hikayemiz Bruno'nun gözünden anlatılıyor, ben de Bruno'nun durumunu anlatarak girdim konuya fakat hikayedeki can alıcı nokta; hiçbirşeyden haberi olmayan Bruno'nun davranışları mı yoksa tüm yaşanılanlardan haberi olan, annesinden zorla ayrılan, küçücük yaşında ölümler, katliamlar gören ve buna rağmen bu katliamların baş sorumlularından biri olan komutanın, kendisine bir dost gibi yaklaşan oğlu ile arkadaş olabilen Shmuel'in tutumu mu?

  Kitabı herkese şiddetle öneririm. Doğduğumuz yeri, ırkımızı ve ailemizi seçemiyoruz, önemli olan etrafımızdaki tüm koşullara rağmen kalbimizi temiz tutabilmek.  Keşke her kalp Bruno'nun kalbi gibi temiz kalabilse ve her kalp tüm yaşadıklarına rağmen Shmuel'in kalbi gibi büyük olabilse...


Altı Çizilesi:
  Bruno hala Shmuel'in elini sımsıkı tutuyordu ve dünyadaki hiçbir şey Bruno'yu onun elini bırakmaya razı edemezdi.

19 Kasım 2015 Perşembe

Muhteşem Gatsby - F.Scott Fitzgerald

MUHTEŞEM GATSBY
Orijinal Adı: The Great Gatsby
Çevirmen: Figen YANIK
Remzi Kitabevi
Nisan 2013, 1. Baskı
Orijinal İlk Baskı: 1925
191 Sayfa

AFD:
  "Muhteşem Gatsby", uzun süredir okumak istediğim fakat nedense adından ve yazarından dolayı uzak durduğum bir kitaptı. Daha önce hiç F.Scott Fitzgerald okumamam ve "Muhteşem Gatsby"nin lise ve üniversitelerde satır satır incelendiğini duymam, sanırım kitabı gözümde çok zor okunan kitaplar kategorisine getirdi. Fakat bu düşüncemin yanlış olduğunu kitap bittikten sonra rahatlıkla söyleyebilirim.

   Fitzgerald, "Muhteşem Gatsby"de 1920 Amerika'sını anlatmış ve o dönemin yaşam tarzını yani Amerikan Rüyası'nı eleştirmiştir. Kitabın anlatıcısı Nick Carraway, Muhteşem evinde muhteşem partiler veren Jay Gatsby'nin, küçük bir evde yaşayan yeni komşusudur. Nick, bu muhteşem partileri veren Gatsby'i oldukça merak etmektedir. Çünkü, herkes Gatsby'nin adını biliyor, partilerine büyük bir zevkle katılıyor olsa da aslında Gatsby hakkında kimse pek bir şey bilmemektedir. Geçmişi ve servetinin nereden geldiği hakkında farklı söylentiler vardır. Nick yavaş yavaş gerçekleri öğrenmeye başlar, Gatsby'nin bu muhteşem partileri vermesinin aslında tek bir amacı vardır... Kitabı, hiç okumayan bir kişinin okuma zevkini kırmayacak şekilde ancak bu kadar anlatabilirim.

  Kitabı sevdim mi? Klasikleri sevmeme rağmen "Muhteşem Gatsby" beni çok etkilemedi diyebilirim. Bir sonraki sayfayı merakla çevirmedim. Fakat o dönemin Amerika'sını anlatması ve eleştirmesini de göz önüne alırsam "Muhteşem Gatsby" önerebileceğim kitaplar arasında yerini alacaktır.



Altı Çizilesi:
   Çok daha genç ve toy olduğum yıllarda, babamın hiç aklımdan çıkmayan bir öğüdü olmuştu:
 "Birini eleştirmeye niyetlendiğinde," demişti, "yeryüzündeki herkesin senin imkanlarında doğmadığını hatırla, yeter." 

  "Zenginler para, fakirler çocuk yapar."

  "İnsanlar yaşarken onlara yakınlık göstermeliyiz, ölünce değil."

15 Kasım 2015 Pazar

Kalbimde Bir Yara Bozcaada - Tolga Aydoğan

KALBİMDE BİR YARA BOZCAADA
Minval Yayınları
Haziran 2014, 1. Baskı
İlk Baskı: Nisan 2014
224 Sayfa

AFD:
  "Kalbimde Bir Yara Bozcaada" Bozcaada'da bulunan "Kitap Fuarı" adı altındaki kitapçıyı gezerken rastladığım bir kitap. Bozcaada sempatimden dolayı hemen aldım. Aslında severek de okudum.

  Kitabımız; tarihimizin yüz karası olan, 6-7 Eylül olaylarının Bozcaada'ya yansımasıyla başlıyor diyebiliriz. Olaylardan önce hep birlikte huzur içinde yaşadıkları adayı, Rumlara dar eden kalbi bozuk kişiler. Adayı, adalıları, Türkleri ve Türkiye'yi çok sevmelerine karşı adadan ayrılmak zorunda kalan Rumlar. Yüzyıllar boyunca dost olarak yaşadıkları Rumların, evlerini kendilerine emanet ederek adadan ayrılışlarını gözyaşlarıyla izleyen Türkler ve yarım kalan dostluklar, aşklar üzerine yazılmış bir roman "Kalbimde Bir Yara Bozcaada"

   Kitabı genel olarak sevmeme rağmen, beni okurken rahatsız ettiği için eleştireceğim iki durum var. Birincisi ilkokul yaşlarındaki Rüzgar'ın bir çocuktan ziyade olgun bir insanmış gibi düşünmesi, konuşması. Neredeyse Rüzgar'ın her konuşmasında bunu hissettim. İkincisi ise neden kendisine gereksiz bir gizem katılmak istendiğini anlamadığım "Kitapçı" adlı karakter. Kitabın gidişatına hiçbir etkisi olmamasına ve Rüzgar'ın yediği içtiği ayrı gitmemesine doğal olarak da adını öğrenmesine rağmen neden adı "Kitapçı" olarak gizemlendi, algılayamadım. Bunlar çok küçük detaylar aslında, benim gibi takıntılarınız yoksa sizi rahatsız bile etmeyecektir ama ben bu tür küçük nüanslara maalesef takılıyorum. Bana göre bir çocuğu afacan ya da çok akıllı göstermek, çocuğun 50 yaşındaymış gibi konuşmasıyla olmamalı.

  Sözün özü; Bozcaada aşıklarına ve güzel bir aşk hikayesi okumak isteyenlere önerebileceğim bir kitap "Kalbimde Bir Yara Bozcaada".


6 Kasım 2015 Cuma

Bozcaada Öyküleri - Kadir Aydemir

BOZCAADA ÖYKÜLERİ
Hazırlayan: KADİR AYDEMİR
Yitik Ülke Yayınları
Eylül 2009, 1. Baskı
206 Sayfa

AFD:
  Kitabı uzun zaman önce almama rağmen Bozcaada'ya gidince okuyacağım diye bir süre kitaplığımda beklettim Ağustos ayında, her gittiğimde daha çok sevdiğim Bozcaada'da okumak nasip oldu.

  Kitapta en sevdiğim öyküler; Gidiş Dönüş, Aleko ve Deli Emin oldu. Yitik Ülke'nin bu tür derleme kitaplarını çok seviyorum, içinde çok güzel hikayeler barındırıyor, fakat bugüne kadar okuduğum her Yitik Ülke derlemelerinde güzel hikayelerin yanı sıra, nasıl seçildiğini anlayamadığım çok kötü hikayeler de oluyor. Acaba kitap hazırlanırken "Bozcaada Öyküleri kitabı hazırlayacağız bir öykü yazar mısınız?" mı deniliyor? Sonrada rica ile yazdırılan öyküler ya da öykü adı altında yazılan sıradan bir günün sıradan anlatımı, beğenilmese de ayıp olmasın diye yine de kitaba koyuluyor mu? Maalesef bazı öyküler benim böyle hissetmeme neden oldu.

  Ben, bir kitabın içinde sadece güzel bir tane öykü olsa da o kitap için "İyi ki okumuşum" derim. Ne kadar yorumum olumsuz olarak gözükse de, "Bozcaada Öyküleri"nde "İyi ki bu kitabı okumuşum" dedirten bir çok öykü var. Tüm Bozcaada sevdalılarına, Bozcaada'ya gitmek isteyenlere ve öyküseverlere önerilir.



1 Kasım 2015 Pazar

Ekim 2015 Çok Satan Kitaplar Listesi

   20 farklı sitenin çok satan kitaplar listelerini harmanlayarak oluşturduğumuz Ekim ayı listemizin başında Antoine de Saint-Exupery efsane kitabı Küçük Prens var.


KÜÇÜK PRENS



1. Küçük Prens - Antoine de Saint-Exupery 
2. Kürk Mantolu Madonna - Sabahattin Ali - Yapı Kredi Yayınları
3. Eyvallah -  Hikmet Anıl Öztekin - Yakamoz Kitap
4. Grey - E.L.James - Doğan Kitap
5. Tutsak Güneş - Ayşe Kulin - Everest Yayınları
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...