Çevirmen: Leman ÇALIŞKAN
Kabalcı Yayınevi
Nisan 2012, 5. Basım
Orijinal İlk Basım: 1973
303 Sayfa
AFD:
"Momo" yine okumakta çok geç kaldığımı düşündüğüm bir kitap. Çocukluk yıllarımda neden kimse Momo'yu bana önermedi acaba? Momo'nun verdiği mesajı, geleceğimizin büyük adamlarına bir an önce aktarmalıyız. Kötülüklerle tanışmadan, henüz hırs gözlerini boyamamışken, henüz tertemiz kalplerine ulaşabilecekken...
Momo, kimsesiz bir çocuktur. Hikayemizin geçtiği kasabaya nereden geldiği bilinmez. Kasabalı ilk başta Momo'yu yadırgasa da, onunla konuştukça onu sever ve kalacak yer verirler. Momo kasabaya yeni bir hava katmıştır. Herkes Momo'yla vakit geçirmeyi çok sever. Derdi olan derdini anlatır, çünkü Momo çok iyi bir dinleyicidir. Küskünler Momo'nun yanında barışır, Momo çok güzel tavsiyeler verir. Çocuklar Momo'nun yanında çok eğlenceli vakit geçirirler, çünkü Momo'nun yanında hayal güçleri artar ve hiç akıllarını gelmeyecek oyunlar kurgulayıp zevkle oynarlar.
Her şey kasabada bu kadar düzgün gitmeyecektir tabii ki, ortaya kötüler yani Duman Adamlar çıkar. Duman Adamlar, tüm halkı zamanlarını tasarruf etmeye ikna eder. İnsanlara boş yere ne kadar vakit harcadıklarını bu boş vakitlerinde aslında daha fazla neler yapabileceklerini empoze ederler. Çünkü Duman Adamlar'ın var olabilmek için insanların boşuna kullandıkları zamanlarına ihtiyaçları vardır. Duman Adamlar bir nevi zaman hırsızıdır.
“Zaman tasarruf edeyim derken aslında başka şeylerden tasarruf ettiğinin kimse farkında değildi. Yaşamlarının gittikçe daha zavallı, daha tekdüze ve daha soğuk geçtiğini kavramak istemiyorlardı. Bu gerçeği sadece çocuklar, taa yüreklerinde hissettiler.”
Duman Adamlar'ın herkesin beynini yıkamasıyla, kasaba yaşanmaz bir hale gelir. Özellikle Momo ve çocuklar bu durumdan oldukça rahatsızdır. Çünkü Duman Adamlar bir tek çocukları etkileyemezler. Momo'nun önderliğinde ortada bir şeyler döndüğünü fark eden çocuklar bu duruma son vermek isteseler de Duman Adamlar ailelerinin aklına girerek çocukları saf dışı bırakır.
Momo bu savaşta yalnız kaldığını düşünürken ortaya bir kaplumbağa çıkar ve olaylar gelişir.
...nasıl gözleriniz görmeye, kulaklarınız duymaya yarıyorsa, insanın yüreği de zamanı algılamaya yarar. Kör bir insan için gökkuşağının renkleri ve sağır bir insan için kuş sesleri nasıl boşunaysa, bütün bir yürekle algılanmayan zaman da öyle boşa gider, kaybolur. Ama ne yazık ki, düzgün çarpmasını bildiği halde kör ve sağır olan nice yürekler vardır.
Yüreğinizin hiç bir zaman kör ve sağır olmaması dileğiyle...
Momo, kimsesiz bir çocuktur. Hikayemizin geçtiği kasabaya nereden geldiği bilinmez. Kasabalı ilk başta Momo'yu yadırgasa da, onunla konuştukça onu sever ve kalacak yer verirler. Momo kasabaya yeni bir hava katmıştır. Herkes Momo'yla vakit geçirmeyi çok sever. Derdi olan derdini anlatır, çünkü Momo çok iyi bir dinleyicidir. Küskünler Momo'nun yanında barışır, Momo çok güzel tavsiyeler verir. Çocuklar Momo'nun yanında çok eğlenceli vakit geçirirler, çünkü Momo'nun yanında hayal güçleri artar ve hiç akıllarını gelmeyecek oyunlar kurgulayıp zevkle oynarlar.
Her şey kasabada bu kadar düzgün gitmeyecektir tabii ki, ortaya kötüler yani Duman Adamlar çıkar. Duman Adamlar, tüm halkı zamanlarını tasarruf etmeye ikna eder. İnsanlara boş yere ne kadar vakit harcadıklarını bu boş vakitlerinde aslında daha fazla neler yapabileceklerini empoze ederler. Çünkü Duman Adamlar'ın var olabilmek için insanların boşuna kullandıkları zamanlarına ihtiyaçları vardır. Duman Adamlar bir nevi zaman hırsızıdır.
“Zaman tasarruf edeyim derken aslında başka şeylerden tasarruf ettiğinin kimse farkında değildi. Yaşamlarının gittikçe daha zavallı, daha tekdüze ve daha soğuk geçtiğini kavramak istemiyorlardı. Bu gerçeği sadece çocuklar, taa yüreklerinde hissettiler.”
![]() |
Ulrike Enders'in Hannover'deki Michael Ende Meydanı için yaptığı Momo'nun heykeli Wikipedia |
Momo bu savaşta yalnız kaldığını düşünürken ortaya bir kaplumbağa çıkar ve olaylar gelişir.
...nasıl gözleriniz görmeye, kulaklarınız duymaya yarıyorsa, insanın yüreği de zamanı algılamaya yarar. Kör bir insan için gökkuşağının renkleri ve sağır bir insan için kuş sesleri nasıl boşunaysa, bütün bir yürekle algılanmayan zaman da öyle boşa gider, kaybolur. Ama ne yazık ki, düzgün çarpmasını bildiği halde kör ve sağır olan nice yürekler vardır.
Yüreğinizin hiç bir zaman kör ve sağır olmaması dileğiyle...