29 Nisan 2014 Salı

Kuyucaklı Yusuf - Sabahattin Ali

KUYUCAKLI YUSUF
SABAHATTİN ALİ
Yapı Kredi Yayınları
Temmuz 2002, 7. Baskı
Orjinal İlk Baskı: 1937
222 Sayfa


AFD:
   Kuyucaklı Yusuf, Sabahattin Ali'nin ilk romanıdır. Sabahattin Ali 1932 yılında Konya Yeni Anadolu Gazetesi için yazmaya başlamış fakat gazete ücretini ödemeyince 26. bölümde yazmayı bırakmış. 1936-37 yılları arasında romanın tamamı Tan Gazetesi'nde yayımlanmış. Kitap olarak ilk basımı 1937 yılında Yeni Kitapçı Yayınevi tarafından yapılmıştır.

   Sabahattin Ali'nin romanının baş karakteri Yusuf ile 1931 yılında Aydın Cezaevi'nde tanışmış olduğu düşünülmektedir.

     Cevdet Kudret'in Sabahattin Ali ile yaptığı röportaja göre aslında kitap üç cilt olarak tasarlanmış. İkinci kitap; ilk kitapta birden bire ortadan kaybolan Çineli Kübra olacakmış. Üçüncü kitap ise dağdan inen Yusuf'un hayatının konu alması tasarlanmış fakat Sabahattin Ali'nin erken yaşta ölümüyle bu seri tamamlanamamış.

    Kuyucaklı Yusuf; eşkiyaların Kuyucak Köyü'nü basması ve Yusuf'un ailesini öldürmesi ve olay yerine gelen Kaymakam Salahattin Bey'in kimsesiz kalan Yusuf'u evlat edinmesi ile başlar. Kaymakam evlat edinmiştir fakat eşi Şahinde onunla aynı fikirde değildir. Bu işe karşı çıkmış ve her fırsatta da Yusuf'u sevmediğini, istemediğini belli etmiştir. Erken yaşta kimsesiz kalması ve üvey anne Şahinde tarafından gösterilen tutum; Yusuf'u karakter olarak yalnızlığı seven, kimseye fazla güvenmeyen, bireyci bir insana dönüştürmüştür.

      Evlatlık olarak geldiği evde bir de Muazzez adında kız kardeşi olmuştur Yusuf'un. Köyün zenginlerinden Hilmi Bey'in oğlu Şakir'in Muazzez'e göz koyması üzerine, Şakir'in nasıl  kötü bir insan olduğunu bilen Yusuf bu işe karşı çıkar. Hilmi Bey'in Kaymakam Salahattin Bey'i kumar borcu altına sokarak Muazzez'i oğluna almak istemesi ve Şahinde'nin de zenginlik ve refah için bu kızını bu aileye vermek istemesi üzerine Yusuf Muazzez'i korumak adına başka çareler arar. Muazzez'in gönlü ise Şakir'de değil başka birindedir.

    Yusuf yıllar boyu böyle gelmiş düzene, zenginin her istediğini yaptığı düzene, karşı gelip Muazzez'i Şakir'den koruyabilecek midir? Ya Muazzez'in gönlü aslında kimdedir? Her zaman ki gibi bu soruların cevabı Kuyucaklı Yusuf'un sayfalarında gizli.

      Benim için Kuyucaklı Yusuf'ta bir şeyler eksik gibiydi. Bir Kürk Mantolu Madonna'dan bir İçimizdeki Şeytan'dan aldığım keyfi alamadım. Belki de bu romanın üç cilt olarak düşünülüp tek ciltte kalmasındandır. Üçlemeyi okuma şansım olsaydı belki de çok daha fazla beğenecektim. İlk defa Sabahattin Ali okuyacaklar için tavsiyem Kuyucaklı Yusuf ile başlamak yerine Kürk Mantolu Madonna veya İçimizdeki Şeytan'ı tercih etmeleridir.
Altı Çizilesi:
   "Sonra bu fakir işçilere bu köpek muamelesini yapmaya neden lüzum görüyorlardı? Evet, Allah onları bir kere fıkara yaratmıştı, bunda kimsenin kabahati yoktu, fakat onlar böyle yaratılmışlar diye niçin tepelerine binmeli, onları adam yerine koymaktan niçin çekinmeliydi?"

     "Saadet,hayatı olduğu gibi kabul etmektir."

  "Bir felakete sükun ve itidalle tahammül edenlerin manzarası, o felaket için ağlayıp çırpınanların manzarasından çok daha korkunç ve ezicidir."


Kitabın Tanıtımından:
   "Bu manasız ve yabancı hayatta bir tek şeye hakikaten sarılmış, hakikaten inanır gibi olmuştu. Bu da karısı idi. Muazzezin varlığı Yusuf için büyük, boşlukları dolduracak mahiyette bir şey değildi, fakat onun yokluğu müthişti. Onun bu kadar sebepsiz yere, bu kadar insafsızca Yusufun hayatından koparılması çıldırtacak kadar acı idi. Hayatında asıl aradığı şeyin Muazzez olmadığını biliyordu, fakat Muazzez olmadan bunu aramaya muktedir olamayacağını sanıyordu."

   Kuyucaklı Yusuf Türk edebiyatının belki de en romantik kahramanıdır. Hayatın ve insanların zalimliği karşısındaki naif duruşu ile bir yandan trajik bir sona ilerlerken, bir yandan da yaşadığı lirik aşk hiyakesinin kahramanı olarak edebiyat tarihinde yerini almıştır.

   Sabahattin Ali büyük romanı Kuyucaklı Yusuf'ta lirik ve romantik bir kahramanın yanı sıra, zalim ve ağulu bir taşra portresini bütün aktörleriyle gözümüzde canlandırır.

29 Nisan 2014 tarihinde "Kuyucaklı Yusuf"u en uygun fiyatla satan kitap satış siteleri:
İdefix 8,45 TL 
OkuOku 8,45 TL
KitapZen 8,71 TL
Arkadaş 8,97 TL
KitapAmbari 9,49 TL 
Pandora 9,62 TL


Sabahattin Ali Hakkında:
atasehirdegundem.com
   Sabahattin Ali 25 Şubat 1907'de Gümülcine'de doğdu, 2 Nisan 1948'de Kırklareli'nde öldü. İstanbul İlköğretmen Okulu'nu bitiren Sabahattin Ali, Yozgat'ta bir yıl öğretmenlikten sonra, 1928 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'nca Almanya'ya gönderildi. 1930'da döndükten sonra Aydın, Konya ve Ankara ortaokullarında Almanca öğretmenliği, Milli Eğitim Bakanlığı Yayın Müdürlüğü'nde memurluk ve Devlet Konservatuvarı'nda dramaturgluk yaptı. 1945'te Bakanlık emrine alındı, İstanbul'da Markopaşa adlı mizah gazetesini çıkardı. 1948'de bir yazısı yüzünden tutuklandı, üç ay kadar hapis yattı. Sürekli izlendiği için yurtdışına kaçmak istedi, ancak Kırklareli dolaylarında bir kaçakçı tarafından öldürüldüğü iddia edildi. Şiirler, hikâyeler, romanlar yazdı, çeviriler yaptı. 






Sabahattin Ali Eserleri:
Derlemeler
Markopaşa Yazıları ve Ötekiler (1998)
Çakıcı'nın İlk kurşunu (2002)
Mahkemelerde (2004)
Hep Genç Kalacağım (2008)

Oyunları
Zanaatkarlar (1936)

Öyküleri
Değirmen (1935)
Kağnı (1936)
Hanende Melek (1937)
Ses (1937)
Kağnı - Ses (1943 - İki kitap birlikte)
Yeni Dünya (1943)
Sırça Köşk (1947)
Kamyon
Bütün Öyküleri 1 (Aralık 1997, Değirmen, Kağnı ve Ses kitapları ile birlikte)
Bir Orman Hikayesi

Romanları
Kuyucaklı Yusuf (1937)
İçimizdeki Şeytan (1940)
Kürk Mantolu Madonna (1943)

Şiirleri
Dağlar ve Rüzgâr (1934)
Kurbağanın Serenadı ve Öteki Şiirler'le birlikte (1937)

5 yorum:

  1. Kuyucaklı Yusuf, Sabahattin Ali'nin okuduğum ilk eseri. Lise döneminde okumuştum. Yazıyı okuyunca şunu fark ettim; hiçbir şey hatırlamıyorum. En iyisi yeniden okumak. Belki de hatırlamamam dediğiniz gibi bir şeylerin eksik olmasından kaynaklanıyordur. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok unutkanız maalesef :( Beyaz Kitaplık bu durumda bizim kurtarıcımız oldu. Arada ne yazdığımıza bakıp kitabı az da olsa hatırlayabiliyoruz. Fakat blog yazmaya başlamadan önce okuduğumuz kitapların çoğu hiç okunmamış gibi :(

      Sil
  2. Eline sağlık. :) Önceliğim olmasa da benim de okumak istediğim bir kitap..Bir Kürk Mantolu Madonna olamaz tabi. :)

    YanıtlaSil
  3. Paylaştığınız cümleler benim kitapta altını çizdiğim cümleler... Nedense insanın hoşuna gidiyor "bak o da benim gibi hissetmiş" demek... Çok güzel paylaşım. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  4. Merhaba, senin kitap hakkında yazdıklarını okuyunca bir de benim yazdıklarıma göz attım :) hemen hemen aynı şeylerden rahatsızlık duymuşuz. Bence kitaptaki eksiklik diğer iki cildin basılamamış olmasında... Ya da yazılamamış mı demeliydim? :) Benim hakkındaki yazım ise şurada ; http://zehrasunay.wordpress.com/2011/07/24/kuyucakli-yusuf/ belki sen de göz atmak istersin. 3 yıl olmuş ve bir çok noktayı ben de unutmuşum...

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...