20 Şubat 2015 Cuma

Kırmızı Pazartesi - Gabriel Garcia Marquez

KIRMIZI PAZARTESİ
Orijinal Adı: Cronica de Una Muerte Anunciada
GABRIEL GARCIA MARQUEZ
Çevirmen: İnci KUT
Can Yayınları
Mart 2011, 30. Basım
(Orijinal İlk Basım 1981)
108 Sayfa


AFD:
  Henüz kitabı okumadan o kitabın sonunu duymak tüm kitapseverler tarafından sevilmeyen bir durumdur. İnsan o kitabı okumaktan soğur. Benim sonunu duyduğumdan okumayı ertelediğim çok kitabım var. :( Biz önsözleri bile bu durumdan kaçınmak için sonsöz olarak okurken, kitabın sonunu yazar daha ilk cümlesinde söylerse nasıl olur?

   Kırmızı Pazartesi'nin ilk cümlesi bize kitabın ana karakterinin öldürüleceğini haber vermektedir; "Santiago Nasar, onu öldürecekleri gün, psikoposun geleceği gemiyi karşılamak için sabah saat 05:30'da kalkmıştı." Aslında bu bilginin kitabın heyecanını azaltması gerekirken, Marquez'in anlatım tarzıyla kitabın her sayfasında heyecan daha da artıyor. Evet, bir cinayet işleniyor fakat cinayetin işlenmesinden çok, tüm kasabanın bu cinayetin işleneceğini bilmesi ve yine de bu cinayetin işlenebilmesi işin ilginç tarafı. Tabii kitapta anlatılan olayın gerçekten yaşanmış olması ise gerçekten şok edici.

   Kurgulanmış kitaplardansa gerçekten yaşanmış olan hikayeleri anlatan kitaplar her zaman daha çok ilgimi çekmiştir. Daha önce yine yaşanılan bir cinayetin anlatıldığı Truman Capote'nin Soğukkanlılıkla'sını her sayfasını merak ederek, üzerinde düşünerek okumuştum. Kırmızı Pazartesi de aynı duyguları yaşattı bana. Bir insanın hayatının ne kadar kolaylıkla sonlandırıldığını, insanların bu psikolojiye nasıl varabildiklerini, sıradan insanların nasıl ve ne uğruna katil olabildiklerini görmek gerçekten üzerine çok düşünmemiz gereken durumlar. Özellikle kar topu oynadığı için öldürülen insanların olduğu ülkemizde....

 Kitabı gerçekten beğendim ve tavsiye ederim. Şunu da belirteyim: Yüzyıllık Yalnızlık'ı sevemeyenler tarafındayım. Büyülü Gerçekçilik'in benim tarzım olmadığını söyleyebilirim fakat Kırmızı Pazartesi'nin Yüzyıllık Yalnızlık ve Büyülü Gerçekçilikle uzaktan yakından alakası yok, kendini okutturan bir kitap. Yüzyıllık Yalnızlık'tan sonra benim gibi Marquez okumaktan çekiniyorsanız, Kırmızı Pazartesi Marquez'i size de tekrar sevdirecektir.

Altı Çizilesi:
  Bana bir ön yargı verin, dünyayı yerinden oynatayım.


Kitap Tanıtımından:
   Kolombiyalı büyük yazar Gabriel García Márquez’in 1981’de yayımlanan yedinci romanı Kırmızı Pazartesi, işleneceğini herkesin bildiği, engel olmak için kimsenin bir şey yapmadığı bir namus cinayetinin öyküsü. Hem Kolombiya’da, hem de yayımlandığı dünyanın dört bir yanındaki pek çok ülkede sarsıcı etkileri olmuş bir roman. Usta yazar, çocukluğunu geçirdiği kasabada yıllar önce yaşanmış bir cinayet olayını aktarıyor. Romanın kahramanı Santiago Nasar’ın öldürüleceği daha ilk satırlardan belli. Kırmızı Pazartesi, yalnızca bir cinayetin arka planını değil, bir halkın ortak davranış biçimlerinin portresini de çiziyor. Böylece, sonuna dek ilgiyle okuyacağınız bu kısa ve ölümsüz roman, bir toplumsal ruhçözümü niteliği de kazanmış oluyor.

dergibi.com
Gabriel Garcia Marquez Hakkında:
  1928 yılında Kolombiya, Aracataca'da doğdu. Bogota'da Kolombiya Ulusal Üniversitesi'nde hukuk öğrenimi gördüğü sıralarda yazmaya merak saldı, kısa öykülerinin dergilerde yayımlanmaya başlamasıyla beraber hukuktan giderek uzaklaştı ve sonunda okulu bırakıp gazeteciliğe yöneldi. 50'li yıllarda Latin Amerika'nın birçok gazete ve dergisinde çalıştı, Avrupa ve Amerika'nın pek çok yerini dolaştı. Başyapıtı Yüzyıllık Yalnızlık 1967'de yayımlandığında edebiyat dünyasında büyük yankılar uyandırdı.
  Üretken bir yazar olan Marquez, kısa öykülerinin ve denemelerinin yanı sıra çarpıcı bir anlatımla kaleme aldığı pek çok roman yazmış, büyülü gerçekçilik akımının en başarılı temsilcilerinden biri haline gelmiş ve 1982'de Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanmıştır. 
Kaynak: metiskitap.com

Gabriel Garcia Marquez Türkçeye Çevrilmiş Eserleri:

Roman, öykü
Yaprak Fırtınası, 1955
Albaya Mektup Yazan Kimse Yok ,1961 
Hanım Ana'nın Cenaze Töreni ,1962 
Şer Saati ,1962 
Yüzyıllık Yalnızlık ,1967 
Sevgiden Öte Sürekli Ölüm ,1970
Mavi Köpeğin Gözleri ,1973 
Başkan Babamızın Sonbaharı ,1975 
İyi Kalpli Erendira,1978 
Kırmızı Pazartesi ,1981 
Kolera Günlerinde Aşk ,1985
Labirentindeki General ,1989 
On İki Gezici Öykü, 1992 
Aşk ve Öbür Cinler, 1994 
Benim Hüzünlü Orospularım, 2004 

Edebiyat dışı
Bir Kayıp Denizci ,1970 (
Latin Amerika'nın Yalnızlığı ,1982
Marquez'le Konuşmalar Plinio Apuleyo Mendoza ile birlikte,1982 
Şili'de Gizlice (Miguel Littin'in Serüveni) ,1986
Bir Kaçırılma Öyküsü ,1996 
Anlatmak İçin Yaşamak ,2002 

9 yorum:

  1. Öncelikle yazı için hazırladığınız fotoğraf harika onu belirteyim. Yüzyıllık Yalnızlık'ı daha okumadım yaptığınız kıyasa yorum getiremeyeceğim ama Kırmızı Pazartesi gerçekten enteresan ve kendini okutturan bir kitap.
    İnsanların cinayetin işleneceğinden şüphe dahi etmediği halde neredeyse kıllarını kıpırdatmayışları çok enteresan. Hani biz de bir laf vardır basiretim bağlandı diye. Aynı o olmuş gibi insanlar öylece devam ediyorlardı.Yine cinayetin işleneceğini biliyor olmak kitabın heyecanını kaybetmesine neden olmadı. Burada da yazar kalitesini konuşturuyor olsa gerek dediğiniz gibi.

    Teşekkürler değerlendirme için. Yakın zamanda okuduğum kitabı tekrar hatırlamış oldum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumunuz ve beğeniniz için teşekkürler Aykut Bey.

      Sil
  2. ben de okumuş, yorumlamıştım kitabı.... çok da beğenmiştim. her yazdığını tereddütsüz okuyacağım bir yazar marquez. göz göre göre ölüm. çok da ilginç. acaba gerçekten angela ile ilişkisi olmuşmuydu. kesinliğe kavuşmuyor bence. sadece kız öyle söylüyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Angela ile olduğu söylenen ilişki gerçekten büyük bir muamma. Okurken kitabın sonuna kadar "acaba doğru mu?" diye düşünüyoruz. Son sayfayı çevirdiğimizde yine sorumuz cevapsız kalıyor.

      Sil
  3. Yüzyıllık Yalnızlık'ı sevmediğinizi duymak açıkçası beni sevindirdi zira neredeyse yarısını okumama rağmen bitiremediğim tek kitaptır kendileri. Gariptir ki Kırmızı Pazartesi de en beğendiğim kitaplardan biridir :) Çok güzel kitaptır, dediğiniz gibi sonunu bilerek okumaya başlamamıza rağmen bu durum kitabın heyecanını azaltmıyor aksine arttırıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Demek ki bir kitabını sevmedik diye yazarın diğer kitaplarını okumamazlık yapmamamız lazımmış, Kırmızı Pazartesi'den sonra daha fazla Marquez kitabı okuyacağım kesinleşti.

      Sil
  4. bu anlattığınız tanıma benzer diğer bir klasik te Nabokov'un karanlıkta kahakaha'sı.Kitabın özetini yazdığı halde apayrı bir keyifle okuyabiliyorsunuz. Kırmızı pazartesi gerçekten güzeldi, ne zaman okuduğumu bilmiyorum , ya da kitaplığımda olup olmadığını ne ki etkilendiğimi hatırlıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Karanlıkta Kahkaha'yı not alıyorum, teşekkürler Eylem Hanım.

      Sil
  5. Marquez' in okudugum ilk kitabiydi bu ama benim icin bir numara Yuzyillik Yalnizliktir. Baskan Babamizin Sonbahari, Kolera Gunlerinde Ask da muhtesemdir.

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...