Yapı Kredi Yayınları
İlk Basım: 1955
2166 Sayfa
Cumhuriyet’in ilanından hemen sonra Çukurova yöresindeki ağaların, hatırı sayılan beylerin mücadelesi; tabiri caizse toprak kapma savaşında, köylünün çektiği sıkıntıları anlatan ve bu savaşın ortasında, koyunlarını güden yoksul, küçük bir çocuk olan İnce Memed’in düzene nasıl baş kaldırdığını, kendi bile anlamadan nasıl halk kahramanı olduğunu bizlere aktaran dokunaklı bir hikayedir İnce Memed serisi.
Zulme karşı boyun eğmemeyi öğütler bize bu kitabıyla Yaşar Kemal. Dördüncü ciltten bir bölümde, Ferhat Hoca’nın vaazı şöyledir: (syf 349) “Ey insanoğlu başkaldır, korkma, içindeki o yüz bin yıllık ağının, korkunun üstüne yürü, ona başkaldır. Önce içindeki, yüreğindeki zinciri kopar, başkaldır. Sonra dünyanın bütün zincirlerini kır, tekmil kötülüklere başkaldır, iyilik getir. Getirdiğin iyilikler de belki bir gün insanlar için kötülük olur, kendi iyiliğine de başkaldır. Ey insanoğlu, sen solucan, sen böcek, sen karınca değilsin. Allah seni bir tek şey, bir tek şey için yarattı, başkaldırman için yarattı. Allah sana büyük bir hazinesini, tek kıymetli varlığını armağan etti, yüreğindeki umudu verdi sana.. başkaldırman için umuttan daha değerli bir şey, bir silah veremezdi sana. Onun verdiği umutla sen eğer başkaldırmayı öğrenseydin, ölümü bile yenerdin.”
İlk iki cildi okurken bitmesini hiç istemediğim kitabın son cildine geldiğimde değil dört, on dört cilt de olsa aslında kitabın tam manasıyla sonlanamayacağını anladım. Maalesef Yaşar Kemal merak ettiğim bazı soruların bile cevabını veremeden bitirmiş seriyi, ki dört cildi toplam 32 senede yazmış!
Ağlayarak okudum bazı bölümleri, bazılarını ise şaşırarak, insanlığımdan utanarak.. İnsanoğlunun böylesine acımasız olması aslında ne kadar ürkütücü. Zalimin, güçlünün; güçsüz insanlara olan tavrı, istekleri ne kadar da korkutucu. İnce Memed’i İnce Memed yapan köylü ne kadar da asil.. yiyecek bir dilim ekmeğinden başka bir şeyi olmayan köylü aslında ne kadar da cömert. Abdi Ağa için ne kadar da kötü derken meğer Murtaza Ağa ile daha tanışmamışım. Ali Safa Bey’in kendini haklı göstermek için savundukları, Murtaza Ağa’nın çıkarı için yaptıkları, yalanları; devletin üst kademelerindeki insanların köylü için düşündükleri içimi sızlattı, askerin davranışları, kararları ve eylemlerini okudukça dehşete düştüm resmen.
İnce Memed okuduğum ilk Yaşar Kemal kitabı. Bu yaşıma kadar okumamış olmam ne büyük bir eksiklikmiş meğer.. keşke bu kadar gecikmeseydim böyle şahane bir yazarla tanışmak için. Tüm seri olarak toplamda 2163 sayfayı su gibi içtim diyebilirim. İlk olarak 1957’de Bulgarca, 1961’de İngilizce’ye Fransızca’ya çevrilen, ertesi yıl Almanca ve İspanyolca çevirileri çıkan, günümüze kadar kırktan fazla dile çevrilen bu şahane başyapıtı henüz okumadıysanız daha fazla gecikmeyin derim...
Bu kadar ünlü bir kitabın filmi çekilmemiş mi? Çekilmiş fakat o da ayrı bir hikaye. Türkiye'deki sansür zihniyeti filmin çekilmesine izin vermeyince, 1984 yılında İngiliz aktör ve yazar Peter Ustinov filmi "Memed My Hawk" (Şahinim Memed) adıyla çekmeye karar vermiş. Fakat sansürcü zihniyet bu sefer de filmin Türkiye'de çekilmesine izin vermemiş. İnce Memed tüm zorluklara rağmen bir İngiliz tarafından Yugoslavya'da çekilmiş, ne acıdır ki yine sansür zihniyeti tarafından ülkemizde gösterimine de izin verilmemiş. :(
MRW:
“Böyle bir dünyada bin kez ölmeden bir kez dirilemezsin.”
Cumhuriyet’in ilanından hemen sonra Çukurova yöresindeki ağaların, hatırı sayılan beylerin mücadelesi; tabiri caizse toprak kapma savaşında, köylünün çektiği sıkıntıları anlatan ve bu savaşın ortasında, koyunlarını güden yoksul, küçük bir çocuk olan İnce Memed’in düzene nasıl baş kaldırdığını, kendi bile anlamadan nasıl halk kahramanı olduğunu bizlere aktaran dokunaklı bir hikayedir İnce Memed serisi.
Zulme karşı boyun eğmemeyi öğütler bize bu kitabıyla Yaşar Kemal. Dördüncü ciltten bir bölümde, Ferhat Hoca’nın vaazı şöyledir: (syf 349) “Ey insanoğlu başkaldır, korkma, içindeki o yüz bin yıllık ağının, korkunun üstüne yürü, ona başkaldır. Önce içindeki, yüreğindeki zinciri kopar, başkaldır. Sonra dünyanın bütün zincirlerini kır, tekmil kötülüklere başkaldır, iyilik getir. Getirdiğin iyilikler de belki bir gün insanlar için kötülük olur, kendi iyiliğine de başkaldır. Ey insanoğlu, sen solucan, sen böcek, sen karınca değilsin. Allah seni bir tek şey, bir tek şey için yarattı, başkaldırman için yarattı. Allah sana büyük bir hazinesini, tek kıymetli varlığını armağan etti, yüreğindeki umudu verdi sana.. başkaldırman için umuttan daha değerli bir şey, bir silah veremezdi sana. Onun verdiği umutla sen eğer başkaldırmayı öğrenseydin, ölümü bile yenerdin.”
İlk iki cildi okurken bitmesini hiç istemediğim kitabın son cildine geldiğimde değil dört, on dört cilt de olsa aslında kitabın tam manasıyla sonlanamayacağını anladım. Maalesef Yaşar Kemal merak ettiğim bazı soruların bile cevabını veremeden bitirmiş seriyi, ki dört cildi toplam 32 senede yazmış!
Ağlayarak okudum bazı bölümleri, bazılarını ise şaşırarak, insanlığımdan utanarak.. İnsanoğlunun böylesine acımasız olması aslında ne kadar ürkütücü. Zalimin, güçlünün; güçsüz insanlara olan tavrı, istekleri ne kadar da korkutucu. İnce Memed’i İnce Memed yapan köylü ne kadar da asil.. yiyecek bir dilim ekmeğinden başka bir şeyi olmayan köylü aslında ne kadar da cömert. Abdi Ağa için ne kadar da kötü derken meğer Murtaza Ağa ile daha tanışmamışım. Ali Safa Bey’in kendini haklı göstermek için savundukları, Murtaza Ağa’nın çıkarı için yaptıkları, yalanları; devletin üst kademelerindeki insanların köylü için düşündükleri içimi sızlattı, askerin davranışları, kararları ve eylemlerini okudukça dehşete düştüm resmen.
İnce Memed okuduğum ilk Yaşar Kemal kitabı. Bu yaşıma kadar okumamış olmam ne büyük bir eksiklikmiş meğer.. keşke bu kadar gecikmeseydim böyle şahane bir yazarla tanışmak için. Tüm seri olarak toplamda 2163 sayfayı su gibi içtim diyebilirim. İlk olarak 1957’de Bulgarca, 1961’de İngilizce’ye Fransızca’ya çevrilen, ertesi yıl Almanca ve İspanyolca çevirileri çıkan, günümüze kadar kırktan fazla dile çevrilen bu şahane başyapıtı henüz okumadıysanız daha fazla gecikmeyin derim...
Bu kadar ünlü bir kitabın filmi çekilmemiş mi? Çekilmiş fakat o da ayrı bir hikaye. Türkiye'deki sansür zihniyeti filmin çekilmesine izin vermeyince, 1984 yılında İngiliz aktör ve yazar Peter Ustinov filmi "Memed My Hawk" (Şahinim Memed) adıyla çekmeye karar vermiş. Fakat sansürcü zihniyet bu sefer de filmin Türkiye'de çekilmesine izin vermemiş. İnce Memed tüm zorluklara rağmen bir İngiliz tarafından Yugoslavya'da çekilmiş, ne acıdır ki yine sansür zihniyeti tarafından ülkemizde gösterimine de izin verilmemiş. :(
Zülfü Livaneli'nden İnce Memed Türküsü
Otuz iki yıllık bir zaman diliminde yazılan İnce Memed dörtlüsü düzene başkaldıran Memed'in ve insan ilişkileri, doğası ve renkleriyle Çukurova'nın öyküsüdür. Yaşar Kemal'in söyleyişiyle 'içinde başkaldırma kurduysa doğmuş' bir insanın, 'mecbur adam'ın romanı.
Abdi Ağa'nın zulmüyle köyünü terk etmek zorunda kalan Memed, Ağa'nın yeğeniyle evlendirilmek üzere olan Hatçe'yi kaçırır. Abdi Ağa'yı yaralayan, yeğenini de öldüren Memed eşkıya Deli Durdu'ya katılır, ancak kıyıcılığına katlanamadığı Deli Durdu'dan iki arkadaşıyla birlikte ayrılır. Memed, sıradan bir köy çocuğuyken, zulmedenler için eşkıyaya, köylüler içinse bir kurtarıcıya dönüşür.
Abdi Ağa'nın zulmüyle köyünü terk etmek zorunda kalan Memed, Ağa'nın yeğeniyle evlendirilmek üzere olan Hatçe'yi kaçırır. Abdi Ağa'yı yaralayan, yeğenini de öldüren Memed eşkıya Deli Durdu'ya katılır, ancak kıyıcılığına katlanamadığı Deli Durdu'dan iki arkadaşıyla birlikte ayrılır. Memed, sıradan bir köy çocuğuyken, zulmedenler için eşkıyaya, köylüler içinse bir kurtarıcıya dönüşür.
24 Aralık 2014 tarihinde "İnce Memed"i en uygun fiyatla satan kitap satış siteleri:
OkuOku 70,00 TL
Yaşar Kemal Hakkında:
1000kitap.com |
Asıl adı Kemal Sadık Gökçeli. Van Gölü’ne yakın Ernis (bugün Ünseli) köyünden olan ailesinin Birinci Dünya Savaşı’ndaki Rus işgali yüzünden uzun bir göç süreci sonunda yerleştiği Osmaniye’nin Kadirli ilçesine bağlı Hemite köyünde 1926’da doğdu. Doğum yılı bazı biyografilerde 1923 olarak geçer.
Ortaokulu son sınıf öğrencisiyken terk ettikten sonra ırgat kâtipliği, ırgatbaşılık, öğretmen vekilliği, kütüphane memurluğu, traktör sürücülüğü, çeltik tarlalarında kontrolörlük yaptı. 1940’lı yılların başlarında Pertev Naili Boratav, Abidin Dino ve Arif Dino gibi sol eğilimli sanatçı ve yazarlarla ilişki kurdu; 17 yaşındayken siyasi nedenlerle ilk tutukluluk deneyimini yaşadı. 1943’te bir folklor derlemesi olan ilk kitabı Ağıtlar’ı yayımladı. Askerliğini yaptıktan sonra 1946’da gittiği İstanbul’da Fransızlara ait Havagazı Şirketi’nde gaz kontrol memuru olarak çalıştı. 1948’de Kadirli’ye döndü, bir süre yine çeltik tarlalarında kontrolörlük, daha sonra arzuhalcilik yaptı. 1950’de Komünizm propagandası yaptığı iddiasıyla tutuklandı, Kozan cezaevinde yattı. 1951’de salıverildikten sonra İstanbul’a gitti, 1951-63 arasında Cumhuriyet gazetesinde Yaşar Kemal imzası ile fıkra ve röportaj yazarı olarak çalıştı. Bu arada 1952’de ilk öykü kitabı Sarı Sıcak’ı, 1955’te ise bugüne dek kırktan fazla dile çevrilen romanı İnce Memed’i yayımladı. 1962’de girdiği Türkiye İşçi Partisi’nde genel yönetim kurulu üyeliği, merkez yürütme kurulu üyeliği görevlerinde bulundu. Yazıları ve siyasi etkinlikleri dolayısıyla birçok kez kovuşturmaya uğradı. 1967’de haftalık siyasi dergi Ant’ın kurucuları arasında yer aldı. 1973’te Türkiye Yazarlar Sendikası’nın kuruluşuna katıldı ve 1974-75 arasında ilk genel başkanlığını üstlendi. 1988’de kurulan PEN Yazarlar Derneği’nin de ilk başkanı oldu. 1995’te Der Spiegel’deki bir yazısı nedeniyle İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde yargılandı, aklandı. Aynı yıl bu kez Index on Censorhip’teki yazısı nedeniyle 1 yıl 8 ay hapis cezasına mahkûm edildiyse de cezası ertelendi.
Şaşırtıcı imgelemi, insan ruhunun derinliklerini kavrayışı, anlatımının şiirselliğiyle yalnızca Türk romanının değil dünya edebiyatının da önde gelen isimlerinden biri olan Yaşar Kemal’in yapıtları kırkı aşkın dile çevrilmiştir. Yaşar Kemal, Türkiye’de aldığı çok sayıda ödülün yanı sıra yurtdışında aralarında Uluslararası Cino del Duca ödülü, Légion d’Honneur nişanı Commandeur payesi, Fransız Kültür Bakanlığı Commandeur des Arts et des Lettres nişanı, Premi Internacional Catalunya, Fransa Cumhuriyeti tarafından Légion d’Honneur Grand Officier rütbesi, Alman Kitapçılar Birliği Frankfurt Kitap Fuarı Barış Ödülü’nün de bulunduğu yirmiyi aşkın ödül, ikisi yurtdışında beşi Türkiye’de olmak üzere, yedi fahri doktorluk payesi aldı.
Kaynak: http://www.yasarkemal.net/
Yaşar Kemal Eserleri:
Öykü
Sarı Sıcak, İst.: Varlık, 1952
Bütün Hikâyeler, İst.: Cem, 1975.
Roman
İnce Memed, 1. c., İst., 1955; 2. c., İst., 1969; 3. c., İst., 1984; 4. c., 1987
Teneke, İst.: Varlık, 1955
Orta Direk, İst.: Remzi, 1960
Yer Demir Gök Bakır, İst.: Güven, 1963
Ölmez Otu, İst.: Ant, 1968
Akçasazın Ağaları / Demirciler Çarşısı Cinayeti, İst.: Cem, 1974
Akçasazın Ağaları / Yusufcuk Yusuf, İst.: Cem, 1975
Yılanı Öldürseler, İst.: Cem, 1976
Al Gözüm Seyreyle Salih, İst.: Cem, 1976
Allahın Askerleri, İst.: Milliyet, 1978
Kuşlar da Gitti, (uzun öykü) İst.: Milliyet, 1978
Deniz Küstü, İst.: Milliyet, 1978
Hüyükteki Nar Ağacı, İst.: Toros, 1982
Yağmurcuk Kuşu / Kimsecik I, İst.: Toros, 1980
Kale Kapısı / Kimsecik II, İst.: Toros, 1985
Kanın Sesi / Kimsecik III, İst.: Toros, 1991
Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana, İst.: Adam, 1997
Karıncanın Su İçtiği, İst.: Adam, 2002
Tanyeri Horozları, İst.: Adam, 2002.
Çıplak Deniz Çıplak Ada, İst.: YKY, 2012
Tek Kanatlı Bir Kuş, İst.: YKY, 2013
Şiir
Bugünlerde Bahar İndi, İst.: YKY, 2010
Destansı Roman
Üç Anadolu Efsanesi, İst.: Ararat, 1967
Ağrıdağı Efsanesi, İst.: Cem, 1970
Binboğalar Efsanesi, İst.: Cem, 1971
Çakırcalı Efe, İst.: Ararat, 1972.
Röportaj
Yanan Ormanlarda 50 Gün, İst.: Türkiye Ormancılar Cemiyeti, 1955
Çukurova Yana Yana, İst.: Yeditepe, 1955
Peribacaları, İst.: Varlık, 1957
Bu Diyar Baştan Başa, İst.: Cem, 1971
Bir Bulut Kaynıyor, İst.: Cem, 1974
Röportaj Yazarlığında 60 Yıl , İst.: YKY, 2011
Deneme-Derleme
Ağıtlar, Adana: Halkevi, 1943
Taş Çatlasa, İst.: Ataç, 1961
Baldaki Tuz, (1959-74 gazete yazıları) İst.: Cem, 1974
Gökyüzü Mavi Kaldı, (halk edebiyatından seçmeler, S. Eyüboğlu ile)
Ağacın Çürüğü: Yazılar-Konuşmalar, (der. Alpay Kabacalı) İst.: Milliyet, 1980
Yayımlanmamış 10 Ağıt, İst.: Anadolu Sanat, 1985
Sarı Defterdekiler: Folklor Derlemeleri, (haz. Alpay Kabacalı) İst.: Yapı Kredi, 1997
Ustadır Arı, İst.: Can, 1995
Zulmün Artsın, İst.: Can, 1995.
Binbir Çiçekli Bahçe, İst.: YKY, 2009.
Bu Bir Çağrıdır, İst.: YKY, 2012.
Çocuk Romanı
Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca, İst.: Cem, 1977
Çeviri
Ayışığı Kuyumcuları (A. Vidalie; Thilda Kemal ile), İst.: Adam, 1977
eylül ayında ikinci kez okudum ve 4 cildi ayrı ayrı paylaştım. ince memed her cildin sonunda ortadan kaybolup bir sonraki ciltte yine ortaya çıkınca sanki 4 ciltte bitmemiş gibi geldi bana da. memed'in ilk çocuğuna ne olduğu bir de 4. ciltteki memed'i takip eden adamın kimliğini çok merak ettim doğrusu. keşke yaşar kemal yaşarken doğru bir kadro ile filme çekilse dediğim ve aslında ülkemizde bir çok şeyin pek de değişmediğini düşündüğüm eserlerden. KALEMİNE SAĞLIK BÜYÜK USTA...
YanıtlaSilİnce Memed benim de ileride tekrar okuyacağım kitapların arasına girdi ve tabi ki Yaşar Kemal'in diğer kitaplarını okuma isteği de uyandırdı. aynen katılıyorum size, Iraz Ana'nın alıp gittiği cocuk bir şekilde tekrar İnce Memed'in karşısına çıkacak diye çok bekledim :( Seyran, uzaklarda tek başına mı kaldı yani, ve evet o takip eden adam.. keşke bunlara cevap bulabilseydik.
YanıtlaSilfakat kitap muhteşemdi.. dört ciltlik kitabı okumalara doyamadım resmen :)