5 Temmuz 2012 Perşembe

Uçurtmayı Vurmasınlar - Feride Çiçekoğlu

UÇURTMAYI VURMASINLAR
FERİDE ÇİÇEKOĞLU
Can Yayınları
Nisan 1993, 7.Basım
109 Sayfa

AFD:
     Barış’ı tanıdığım yerde ne çiçekler vardı, “ne de başı bulutlarda bir çınar”. O gevrek sesiyle simitçi bile giremezdi oraya.Taş avluya yalnızca kuşlar konardı bazen.
    Kuş kanadına binip çayırlara gitmeyi öğretti Barış bana. Düşle gerçek, onun o yarım sözcüklerinde öylesine iç içe geçerdi ki, dünyanın çirkinlikleri bir bulut gibi kayıp giderdi yarım göğümüzden. Taş avluda düşsel uçurtmaları uçurtmayı işte öğlece öğrendim Barış’tan.
     Adını ne Barış yılını düşünerek koymuşlar, ne de savaşlar çıkmasın diye. Babasının sevdiği bir müzikçinin adıymış, yalnızca o yüzden.
     Adının anlamı dünyayı kucaklasa, taşta büyümezdi Barış. Ama bunu ne anası bilirdi ne de anası gibiler. Bilseler, “çocuklar şeker de yiyebilsinler” diye gökyüzüne hasret çeken bizler, çayırlara sadece kuş kanatlarında uçmak zorunda kalmazdık belki.

   Kitap sunum kısmındaki bu güzel cümlelerle başlıyor. Sunumdaki cümleler mükemmel bir kitap okuyacağımızın habercisi gibi.

     Annesinin cezası yüzünden hapishanede büyümek zorunda olan Barış'ın, oradaki en yakın arkadaşı olan, ve özgürlüğüne kavuşan İnci'sine yazdığı mektuplar. Bu mektuplarda Barış küçücük dünyasıyla büyüklerin dünyasını sorgulayıp, kendine göre anlamlandırmaya çalışıyor.

   Gökyüzüne hasret minicik bir yüreğin içinizi burkacak hikayesi. Yokluklar içinde bulduğu küçücük ayrıntılara kocaman anlamlar yükleyen Barış'ın mektuplarını okuyunca bir daha unutamayacaksınız.

   Kitabı okuduktan sonra 1989 yapımı olan filmini de izledim. Kesinlikle izlenmeye değer. Kitapta İnci dışardayken, filmde hapishanede. Mektuplar yerine birlikte yaşadıkları anlatılıyor. Kitapta mektup olarak Barış'ın ağzından okuduğumuz anları filmde izlemek güzeldi.

Filmin aldığı ödüller:
  • 10. Akdeniz Ülkeleri Film Festivali, En İyi 2. Film
  • 26. Antalya Film Şenliği, En İyi Görüntü Yönetmeni, En İyi Senaryo, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Film
  • İstanbul Film Festivali, En İyi Türk Filmi

Altı Çizilesi:

   Ama ben mahkûm değilim ki. Ben yalnızca çocuğum. Annem burada iken bana dışarıda kimse bakamazmış. O yüzden cezası bitene kadar annemle birlikte kalmalıymışım. Ben artık kendi çoraplarımı giyebiliyorum. Kendi kendime bakarım. Beni dışarı bıraksınlar İnci! Sf: 12

    Kaç gündür söyleyip duruyorum. Bana görüş günü babamdan ve senden haber getrsinler diye avluda ki bütün kuşlara seslendim. Hatta demirlerin arasından bile bağırdım. Bugün başkalarına geldi mektup. Oysa onlar kuşlara söylememişlerdi. Belki de benim sesimi duymamışlardır. Yoksa bana küstüler mi? Hani bir kere taş atmıştım bir kuşa Küserler sonra demiştin sen. Küstüler mi dersin? Ama bir daha hiç taş atmadım ki. Sf:16
   Nişanlın niye kafeste dedim? Halkını sevdiği içinmiş.
   Sen niye buradasın? Diye sordum Nevin’e
   O da halkını sevdiği için buradaymış. Ben büyüyünce halkımı hiç sevmeyeceğim. Halkını sevenler hep kafese giriyor. Sf: 17

“Çerçevesiz gökyüzünü ve tel gölgesiz güneşi sizinle paylaşmak için hemen yazıyorum”

   Bu cümlenin altını kırmızı kalemle çizmişler. “Güneş” ve “paylaşmak” sözcüklerinin yanına da soru işareti koymuşlar. İdaredeki bıyıklı amcalar bu sözleri anlamamışlar mı? Ben bile anladım. Sf:21

   Sen Filiz’i tanımazsın. Sizin koğuşa yeni geldi. Kitap okuduğu için getirmişler. Hani kitap okumak güzeldi? Ben buradan çıkınca kitap okursam beni yine getirirler mi? Sf:28


   Gardiyanlar avlu merdivenlerini çıkıp, idareye giden dış kapıyı da kapatırlar. Akşamı götürürler anahtarlarıyla birlikte. Yıldızları da… Sf:52


   Geçen Hafta Nevin’le odun taşıyorduk yine. Sordum ona,

“Senin de yüreğin çarpıyor mu?” diye.
   Çarpıyormuş. Herkesinki çarparmış. Ama kimininki aydınlık olurmuş, kimininki karanlık. Dışarıdan hangisinin karanlık, hangisinin aydınlık olduğu nasıl anlaşılır İnci? Sf: 83

   Kuşum ölmedi. Benim elimden mama bile yiyor. Canlanıyormuş yavaş yavaş.

“Yaşayacak” dedi Nuran.
   Hep benimle kalsın istiyorum. Ama biraz büyüyünce uçmak istermiş.
“O zaman beni bırakıp gider mi?” diye sordum.
   Uçma zamanı gelince gitmesi gerekirmiş. Kuşlar tutsak yaşayamazlarmış. Ya çocuklar İnci? Onlar tutsak yaşayabilirler mi? Sf:94

 Kitabın Tanıtımından:  
   1984 yılının bir Haziran öğlesonrası, demir kapı beni dışarı kapayıp Barış'ın çığlıkları içerde kaldığında, gün olup onun sesinin bunca çok insana ulaşacağı hiç aklıma gelmemişti. Barış'la ilgili anıları kağıda dökmeyi düşünmediğimden değil, kağıda dökülü sözün okuma alışkanlığı olan sınırlı kişiye bile çoğu kez iletilemediğini sezmemden. beyazperde Barış'ın mırıl mırıl sesini yükseltiverince Uçurtmayı Vurmasınlar için yeni bir basım şansı doğdu. Ak kağıt üzerindeki kara yazılar herkese kendi düşlerini üretmenin ipucunu verdiklerinden midir nedir, resimlenmiş düşlerden daha renkli olabiliyorlar. Bir çocuğun gözlerinden duvarları kendi düşlerinde sorgulama olanağını daha fazla okura sunabilmek, filmin armağanı. Kitabın bu nedenle beyazperdeye gönül borcu var.
 
05.07.2012 tarihde farklı sitelerde "Uçurtmayı Vurmasınlar"ın  fiyatı:

Feride Çiçekoğlu Hakkında: 
   1951 yılında Ankara'da doğdu. Maarif Koleji ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde okudu. Mimar olarak Fullbright bursu ile, Pennsylvania Üniversitesi'nde doktora tezini yazdı. İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak görev yapan Çiçekoğlu, 12 Eylül askeri darbesinin ardından dört yıl cezaevinde kaldı. Cezaevinde tanıdığı bir çocuğun yaşamını anlattığı ilk kitabı (Uçurtmayı Vurmasınlar), filme alındı. Filmin çok beğenilmesi yeni kitapları yazmasına ve yeni filmlerin yolunu açtı. 1990 yılında senaryosunu yazdığı "Reise der Hoffnung (Umuda Yolculuk) filmi en iyi yabancı film dalında Oscar ödülüne layık görüldü. 
Kaynak: Wikipedia


Feride Çiçekoğlu Kitapları:
  • Uçurtmayı Vurmasınlar
  • Sizin Hiç Babanız Öldü mü?
  • 100'lük Ülkeden Mektuplar
  • Suyun Öte Yanı
  • Vesikalı Şehir 

8 yorum:

  1. Ne tesadüf bugün Cine 5 kanalında Türkçe Filmler Dokunan Filmler prograınmda izledim tanıtımını.
    Barış'ın askere simitinin yarısını verdiği sahnede ağladım.Kim bilir filmi izlesem ne hale gelirim.
    Ayrıca kitabını da okumalıyım yazından sonra.
    Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Simitçinin dışında çok fazla dokunaklı sahne vardı. Siz en iyisi filmi izlerken, yanınızda bir kutu peçete bulundurun.

      Sil
  2. Daha önce hiç duymamıştım Feride Çiçekoğlunu en kısa zamanda okunmalı diyorum. Listeme ekledim bakalım inşallah D&R'ın Can Yayınları indiriminde bulabilirim.

    YanıtlaSil
  3. filmini izlemiştim ama mektup olunca kitap daha dokunaklı olur sanki...okumak lazım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitabın tadı her zaman başka oluyor zaten. Barış'ın cümlelerini, bitmek bilmeyen sorularını okumak çok keyifliydi.

      Sil
  4. Güzel bir kitaba benziyor. Daha önce duymamıştım, listeme aldım. Teşekkürler.

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...