Çevirmen: Figen YANIK
Remzi Kitabevi
Remzi Kitabevi
Nisan 2013, 1. Baskı
Orijinal İlk Baskı: 1925
191 Sayfa
AFD:
"Muhteşem Gatsby", uzun süredir okumak istediğim fakat nedense adından ve yazarından dolayı uzak durduğum bir kitaptı. Daha önce hiç F.Scott Fitzgerald okumamam ve "Muhteşem Gatsby"nin lise ve üniversitelerde satır satır incelendiğini duymam, sanırım kitabı gözümde çok zor okunan kitaplar kategorisine getirdi. Fakat bu düşüncemin yanlış olduğunu kitap bittikten sonra rahatlıkla söyleyebilirim.
Fitzgerald, "Muhteşem Gatsby"de 1920 Amerika'sını anlatmış ve o dönemin yaşam tarzını yani Amerikan Rüyası'nı eleştirmiştir. Kitabın anlatıcısı Nick Carraway, Muhteşem evinde muhteşem partiler veren Jay Gatsby'nin, küçük bir evde yaşayan yeni komşusudur. Nick, bu muhteşem partileri veren Gatsby'i oldukça merak etmektedir. Çünkü, herkes Gatsby'nin adını biliyor, partilerine büyük bir zevkle katılıyor olsa da aslında Gatsby hakkında kimse pek bir şey bilmemektedir. Geçmişi ve servetinin nereden geldiği hakkında farklı söylentiler vardır. Nick yavaş yavaş gerçekleri öğrenmeye başlar, Gatsby'nin bu muhteşem partileri vermesinin aslında tek bir amacı vardır... Kitabı, hiç okumayan bir kişinin okuma zevkini kırmayacak şekilde ancak bu kadar anlatabilirim.
Kitabı sevdim mi? Klasikleri sevmeme rağmen "Muhteşem Gatsby" beni çok etkilemedi diyebilirim. Bir sonraki sayfayı merakla çevirmedim. Fakat o dönemin Amerika'sını anlatması ve eleştirmesini de göz önüne alırsam "Muhteşem Gatsby" önerebileceğim kitaplar arasında yerini alacaktır.
Altı Çizilesi:
Çok daha genç ve toy olduğum yıllarda, babamın hiç aklımdan çıkmayan bir öğüdü olmuştu:
"Birini eleştirmeye niyetlendiğinde," demişti, "yeryüzündeki herkesin senin imkanlarında doğmadığını hatırla, yeter."
"Zenginler para, fakirler çocuk yapar."
"İnsanlar yaşarken onlara yakınlık göstermeliyiz, ölünce değil."
Fitzgerald, "Muhteşem Gatsby"de 1920 Amerika'sını anlatmış ve o dönemin yaşam tarzını yani Amerikan Rüyası'nı eleştirmiştir. Kitabın anlatıcısı Nick Carraway, Muhteşem evinde muhteşem partiler veren Jay Gatsby'nin, küçük bir evde yaşayan yeni komşusudur. Nick, bu muhteşem partileri veren Gatsby'i oldukça merak etmektedir. Çünkü, herkes Gatsby'nin adını biliyor, partilerine büyük bir zevkle katılıyor olsa da aslında Gatsby hakkında kimse pek bir şey bilmemektedir. Geçmişi ve servetinin nereden geldiği hakkında farklı söylentiler vardır. Nick yavaş yavaş gerçekleri öğrenmeye başlar, Gatsby'nin bu muhteşem partileri vermesinin aslında tek bir amacı vardır... Kitabı, hiç okumayan bir kişinin okuma zevkini kırmayacak şekilde ancak bu kadar anlatabilirim.
Kitabı sevdim mi? Klasikleri sevmeme rağmen "Muhteşem Gatsby" beni çok etkilemedi diyebilirim. Bir sonraki sayfayı merakla çevirmedim. Fakat o dönemin Amerika'sını anlatması ve eleştirmesini de göz önüne alırsam "Muhteşem Gatsby" önerebileceğim kitaplar arasında yerini alacaktır.
Altı Çizilesi:
Çok daha genç ve toy olduğum yıllarda, babamın hiç aklımdan çıkmayan bir öğüdü olmuştu:
"Birini eleştirmeye niyetlendiğinde," demişti, "yeryüzündeki herkesin senin imkanlarında doğmadığını hatırla, yeter."
"Zenginler para, fakirler çocuk yapar."
"İnsanlar yaşarken onlara yakınlık göstermeliyiz, ölünce değil."
Çağdaş edebiyatın kült romanı…
“Dünya yalpalaya yalpalaya güneşten uzaklaştıkça malikane aydınlanır; orkestra şimdi sarı bir kokteyl müziği çalıyordur, insan
sesleri bir perde yükselir. Kahkahalar giderek kolaylaşıp bol keseden dağıtılır, şen bir sözcük yeter patlamasına.”
Bir kitaba ölümsüzlük katan, onun zamana meydan okuyan doğasıdır. F. Scott Fitzgerald’ın “Muhteşem Gatsby”sini klasikler arasında bile ayrıcalıklı bir konuma yerleştiren de budur. Eskimeyen dili, anlatımı ve konusu...
Muhteşem Gatsby, okuru 1920'lerin her daim gönülçelen, yürek burkan dünyasına çağırıyor... Can yakarken göz kırpan, dans ederken yas tutan ışıl ışıl karanlıklar sofrasına, o bir türlü gerçekleşemeyen “Amerikan Rüyası”na… Orkestranın caz adımları eşliğinde yarınsız ve dünsüz bir zamandan bakmak için…
“Dünya yalpalaya yalpalaya güneşten uzaklaştıkça malikane aydınlanır; orkestra şimdi sarı bir kokteyl müziği çalıyordur, insan
sesleri bir perde yükselir. Kahkahalar giderek kolaylaşıp bol keseden dağıtılır, şen bir sözcük yeter patlamasına.”
Bir kitaba ölümsüzlük katan, onun zamana meydan okuyan doğasıdır. F. Scott Fitzgerald’ın “Muhteşem Gatsby”sini klasikler arasında bile ayrıcalıklı bir konuma yerleştiren de budur. Eskimeyen dili, anlatımı ve konusu...
Muhteşem Gatsby, okuru 1920'lerin her daim gönülçelen, yürek burkan dünyasına çağırıyor... Can yakarken göz kırpan, dans ederken yas tutan ışıl ışıl karanlıklar sofrasına, o bir türlü gerçekleşemeyen “Amerikan Rüyası”na… Orkestranın caz adımları eşliğinde yarınsız ve dünsüz bir zamandan bakmak için…
teleread.com |
Yirminci yüzyılın en büyük Amerikan yazarlarından kabul edilir. 1890'larda doğmuş olan ve I. Dünya Savaşı sırasında yetişen neslini "Kayıp Kuşak" olarak tanımlar.
Fitzgerald, Princeton Üniversitesi'nde başladığı öğrenimini tamamlamadı. I. Dünya Savaşı'na katılan yazar, savaş sonunda gazetecilik yapmaya başladı. Diğer yazarlardan ayrılan özelliği, kendi içinde iki karşıt görüşü veya duyguyu aynı anda barındırabilmesiydi. 1920 yılında Cennetin Bu Yanı adlı romanıyla adını duyurmaya başladı. Romanlarıyla kazancı artmaya başladı ve eğlence hayatına kendisini kaptırdı ve sağlığı bozuldu. Zamanla şöhretini kaybeden Fitzgerald, ruhsal bunalım içinde ve hayata küskün olarak Hollywood'da hayata veda etti.
Kaynak:Wikipedia
F.Scott Fitzgerald Kitapları:
This Side of Paradise (Cennetin Bu Yanı) (1920)
The Beautiful and Damned (Güzel ve Lanetlenmiş) (1922)
The Great Gatsby (Muhteşem Gatsby) (1925)
Tender is the Night (Geceler Tatlıdır) (1934)
The Love of the Last Tycoon (Son Düş) (1940)
The Curious Case of Benjamin Button (Benjamin Button'ın Tuhaf Hikayesi) 1921 (Dergide) - 1922 (Kitap olarak)
The Crack-up (Delirmek)(Kısa Hikaye)
The Beautiful and Damned (Güzel ve Lanetlenmiş) (1922)
The Great Gatsby (Muhteşem Gatsby) (1925)
Tender is the Night (Geceler Tatlıdır) (1934)
The Love of the Last Tycoon (Son Düş) (1940)
The Curious Case of Benjamin Button (Benjamin Button'ın Tuhaf Hikayesi) 1921 (Dergide) - 1922 (Kitap olarak)
The Crack-up (Delirmek)(Kısa Hikaye)
Vay be, aynı dönemde aynı kitabı okumuşuz^^ Benim blogumda da eleştirisi mevcut, göz atabilirsiniz :)) Sizinle aynı kitabı aynı zaman diliminde okumak ne güzel, uzun süredir takipteydim zaten, güzel olmuş ^^
YanıtlaSil