14 Haziran 2015 Pazar

Huckleberry Finn'in Maceraları - Mark Twain

HUCKLEBERRY FINN'İN MACERALARI
Orijinal Adı: The Adventures of Huckleberry Finn
Çevirmen: Bülent O. DOĞAN
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
2014
Orijinal İlk Basım: 1884
367 Sayfa

AFD:
  "Huckleberry Finn'in Maceraları"nı okumaya başladığımda ilk olarak "Tom Sawyer'ın Maceraları adlı kitabı okumadıysanız beni tanımazsınız" cümlesiyle karşılaştım. Bu cümlede kitabı kapatıp yıllar önce küçük bir çocukken okuduğum "Tom Sawyer'ın Maceraları"nı ne kadar hatırlıyorum diye düşündüm. Bir kaç bölüm hariç pek bir şey hatırlamadığımı fark edince "Tom Sawyer'in Maceralarını" tekrar okudum. Sonra gönül rahatlığıyla kitaba geçtim. Meğer kitabın ilk cümlesi; "Tom Sawyer'ın Maceraları adlı kitabı okumadıysanız beni tanımazsınız, ama ziyanı yok" diye devam ediyormuş :) Olsun kitabı okudukça iyi ki "Tom Sawyer'in Maceraları"nı tekrar okumuşum diye düşündüm. Sizlere de naçizane tavsiyemdir; benim gibi "Tom Sawyer'in Maceraları"nı pek hatırlamıyorsanız ilk başta onu okuyun.

   Hucklebery Finn, mahallenin evsiz çocuğudur. Ortalıkta bir baba dolaşmasına rağmen, Huckleberry, bu içki ve kumar düşkünü babanın pek de umurunda değildir. Huckleberry, Tom ile birlikte "Tom Sawyer'ın Maceraları" kitabının sonlarında buldukları parayla artık zengin olmuştur. Parası bankaya yatmış, iyi kalpli Bayan Douglas onu evlat edinmiştir. Bayan Douglas'ın evinde; yumuşacık yataklarda yatıyor, her öğün en güzel yemekleri yiyor ve her gün banyo yapıp tertemiz oluyor. Yaşıtı bir çocuğun nasıl imkanları varsa Bayan Douglas aynı imkanları kendi çocuğuymuş gibi sevdiği Huckleberry'e sunmaya çalışır. Fakat Huckleberry bu temiz ve düzenli hayatı sevmemiştir. Sürekli olarak evden kaçmaya başlar. Babası da Huckleberry'nin bankada çok fazla parası olduğu öğrenince onunla birden ilgilenmeye başlar. Olaylar gelişir. Fakat asıl macera Huckleberry'nin, -kendisini ailesinden ayırıp uzak bir yere satmayı düşünen- sahibinden kaçan köle Jim ile karşılaşmasıyla başlar. Jim ve Huckleberry Missisipi nehrinde bir sal üzerinde maceralar yaşamaya başlarlar.

   Hucleberry Finn'i bugüne kadar hâlâ okumadıysanız daha fazla ertelemeyin derim. Çocuklarınıza ise mutlaka bir an önce okutun. Ben bu maceraları çocukken okumayı ve Huckleberry'nin izinde kendi maceralarımı hayal etmeyi çok isterdim.

    
Kitabın Tanıtımından:
   Büyük Amerikan romanları arasında yerini alan Huckleberry Finn’in Maceraları, Mark Twain’in de en iyi yapıtı olarak kabul edilir. Eğitimsiz, batıl inançlara sahip, ama iyi kalpli bir çocuk olan Huck, işsiz güçsüz ve ayyaş babasından kaçar. Kendisi gibi kaçak olan siyahi köle Jim’le birlikte Mississippi Nehri boyunca macera dolu bir yolculuk yaparlar. Twain, nehrin iki yakasında yaşayan her sınıftan insanı sergileyen eşsiz portreler sunarken, yer yer komik ve ironik bir üslup tutturur.

  Romanın başlıca teması kölelikle özgürlük arasındaki çatışmadır. Jim özgürlüğüne kavuşmayı hedefler. Gaddar babasından ve kendisini evine kabul ederek, düşünce ve davranışlarını zapturapt altına almaya çalışan Bayan Douglas’tan kurtulmaya çalışan Huck da aslında bir nevi tutsaklıkla mücadele etmektedir. Jim’le ilişkisinde, 19. yüzyılın düşünce iklimiyle ve toplumun kabul görmüş değerleriyle ahlaki bir çatışma içinde bulunan Huck, sonunda önyargılardan kurtulup, onunla sevgi dolu bir dostluk ilişkisi kuracaktır.

www.lib.berkeley.edu
Mark Twain Hakkında:
   (1835-1910) Amerikan edebiyatının en tanınmış mizah yazarlarından biridir. Asıl adı Samuel Clemens’tir. Fakir bir kasaba avukatının oğlu idi. 12 yaşındayken Hanibal şehrinin küçük gazetesine çırak olarak girdi. 17 yaşına kadar Missouri eyaletindeki birçok gazetelerde çalıştı. Sonra , Mississippi nehrindeki gemilerde miçoluk aldı, dümenciliğe kadar yükseldi. Sonradan eserlerine geniş konular veren izlenimleri bu bitip tükenmez nehir gezilerinden edindi. Yazılarında kullandığı “Mark Twain” adını da gemicilerin suyu iskandil ederken kullandıkları “mark twain” (iki kulaç) deyiminden almıştır.

   1861’de İç Savaş başlayınca, Mark Twain de, kendisi gibi gençlerle birleşerek, Kuzeylilerle savaştı. Savaştan sonra, altın arayıcılara katılarak San Francisco’ya gitti. Maceralarla, yoksulluklarla geçen devrelerden sonra yazarlığa heves etti. “Califonian” adlı dergide çıkan ilk yazıları büyük ilgi gördü.

  Çoğu, çocukluk, gençlik, anıları olan bu yazılar ince nüktelerle doluydu. Mark Twain, kısa zamanda bol para kazanmaya başladı. Yalnız zenginleri hayatına katılmaktan uzak kalıyor, halk arasında alışa geldiği yaşayışı devam ettiriyordu. Hawaii adalarına, Avrupa’ya Asya’ya geziler yaptı. Yazı ile birlikte, konuşma-konferans şeklindeki mizah türünün de eşsiz bir temsilcisi halinde, hemen bütün Amerika’yı dolaştı. Hayatının son yıllarında ailevi felâketlerle karşılaştı, arkasından iflaslara, altından kalkması zor borçlara sürüklendi, Avrupa’ya çekilip bütün gücü ile yeni eserler yazarak, borçlarını ödedi.

   Amerika’ya döndüğünde, iyice kuvvetten düşmüş bulunuyordu. Bir süre Bermuda adasında dinlendi. Son günlerin yaklaştığını anlayınca adadan ayrıldı, yurduna döndü, 74 yaşında Redding-Stormfield’de öldü.
Kaynak: turkcebilgi.com

Mark Twain Eserleri: 
Jim Smiley ve Zıplayan Kurbağa ve Diğer Öyküler (1867)
Saflar Yabancı Ülkede (1869)
Tom Sawyer'ın Maceraları (1876)
Bir Cinayet, Bir Sır ve Bir Evlilik (1876)
Prens Ve Dilenci (1881)
Küçük Prens ve Sokak Çocuğu / Prens ve Dilenci / Çalınan Taç (1882)
Mississipi’de Yaşam (1883)
Huckleberry Finn'in Maceraları (1884)
A Connecticut Yankee in King Arthur's Court (1889)
Ekvatorun İzinde (1897)
Adem'le Havva'nın Güncesi (1904)

1 yorum:

  1. Ben bu yazarı ve kitaplarını çok seviyorum,özellikle de Tom Sowyer'in Maceraları'nı hiç bıkmadan yüzlerce kez okurum.Yorumun için teşekkürler.Bloğuma beklerim. :)

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...