9 Temmuz 2014 Çarşamba

Romantik İroni - Tuba Akyol

ROMANTİK İRONİ
TUBA AKYOL
Nar Kitap
Haziran 2014, 1. Baskı
172 Sayfa

AFD:
    Bu kitabı ne duymuş ne de görmüştüm. Bir gün adımıza imzalı bir şekilde sürpriz paket olarak elimize geçti. Buradan inceliği için yazarımız Tuba Akyol Hanıma teşekkürlerimizi iletiyoruz.

     Kitap için yazılacak en iyi cümle, "Adını tam olarak karşılıyor." cümlesi olacaktır.  Yazarımız bir kadının günlüğü olarak yazmış kitabı. Belki de kendi günlüğüdür, bilemiyorum. Bildiğim tek şey tam bir "Romantik İroni" olduğu. :)

     Günlük, yazarının hayatında her şey dört dörtlükken başlıyor. Yeni bir iş ve yeni bir aşk ile... İşi ve aşkı, aslında bir bütün olarak hayatı gayet güzel. İş seyahati adı altında ülke ülke gezdiği bir işe, yanındayken kendini mutlu hissettiği bir sevgiliye ve kendini anlayan arkadaşlara sahip. İşi, patronu, arkadaşları, evine taşındığı sevgilisi, sevgilisinin ailesi ve kendi ailesi ile yaşadıklarını gayet  romantik ve ironik bir şekilde anlatmış, günlüğümüzün yazarı.

   Kitabın asıl konusu bu soru; "Mutlu sonlardan sonra ne olur?". Uğruna tüm zorluklara katlanılan imkansız aşıklar bir araya geldikten sonra ne olur? Ömür boyu mutlu mu olurlar gerçekten? Bize anlatılan masallar tam da bu noktada biter. Çünkü artık gerçekler başlar, gerçekler de öyle herkese anlatılmaz. Tuba Hanım bize bu pek de anlatılmayan gerçekleri anlatmak istemiş.

       Kitabı genel olarak sevdim. Kendini okutturan bir kitaptı. Altını çizdiğim çok fazla yer oldu, en güzellerini "Altı Çizilesi" bölümüne alıntıladım. Bu bölüme bir göz gezdirirseniz kitabı okumak isteyeceğinizden eminim. Tek eleştirim; kitabın iki yerinde, inançlara karşı yapılan, bana göre gereksiz olduğunu düşündüğüm esprilerdi. O gereksiz esprilerde olmasaydı ne güzel olurdu.       

Altı Çizilesi:
   Seni çok özlüyorum'lar, sensiz yaşayamam'lar, her gece uyumadan önce ve sabah uyandığımda seni görmek istiyorum'lar...
   Hı hı, tabii, biz hep böyle konuşuruz zaten!

   İnsanın en büyük çelişkisi kendisi ile arasındaki mesafe. Olduğu ile göründüğü, düşündüğü ile söylediği, söylediği ile yaptığı arasındaki fark.

   Kısa bir süre bir holdingde çalıştı ve işyerlerinin çalışmaktan ziyade sosyalleşme alanları olduğunu, kariyer yapmak için çalışmaktan ziyade çalışıyormuş gibi görünmeye çalışmak gerektiğini anlayınca gerçekten çalışmayı seçti, böylece istifa edip evde çeviri yapmaya başladı.

   Doğulu her şeyi hikaye ile anlatır. Sana bir nasihat verecekse "Bak..." diye anlatmaya başlar, anlatır anlatır, sonunda bir laf eder, "Haaa..." dersin "Demek bana bunu söylemek istiyor." Batılılar bu şekilde yapmaz. Onlar kavramlar ortaya atar, o kavramlar üzerinden düşüncelerini anlatır." -Yavuz Turgul -

   aristo mantığı
   Cenk büyük bir holdingde çalışıyor. Geçen akşam holdinglerin ve ülkelerin -aslında tüm insanların- nasıl yönetildiğini anlattı.
   Büyük İskender, ünlü bir filozof olan hocasına sorar: "Zapt ettiğim topraklardaki insanları yönetim altında tutabilmek için ne yapmalıyım? Ülkenin ileri gelen insanlarını sürgüne mi göndereyim, hapse mi atayım, yoksa kılıçtan mı geçireyim?
   Büyük ihtimalle Aristotales olan hoca "Sürgünde toplanıp sana karşı başkaldırırlar," der ve ilk şıkkı eler. "Hapishaneler militan yuvası olur, kontrolden çıkar," der ve ikinci şıkkı eler. "Kılıçtan geçirirsen onlardan sonraki kuşak intikam hırsıyla büyür, tahtını sallar," der ve üçüncü şıkkı eler.
   Ve şu nasihatı verir: "Aralarına nifak tohumları ekeceksin. Onlar birbirleriyle savaşırken sen kendini hakem olarak kabul ettireceksin. Ama anlaşmaya giden tüm yolları tıkayacaksın."

   kavga
   Olur bazen. 
   Ne o öyle her daim canım cicim sevgilim. Avaz avaz kavga edemediğimiz iriyle aynı evde yaşayıp da ne yapacağız?
   barışma
   - Aidatı yatırdın mı?
   - Hı hı.
   Konuşunca barışmış sayılırdık.

   Bir şirkette çalışmaya başladığınızda ilk fark ettiğiniz şey o şirkette her işin yanlış yapıldığı oluyor.

    Sokaktaki sokak çocuklarına yüzlerini buruşturanlar dizilerdeki sokak çocuklarına nasıl oluyor da büyük bir içtenlikle ağlıyor.

   Ayrılık sevginin değil, hayat karşısında artık yan yana, omuz omuza, el ele durma arzusunun bitmesi demek.

   Size de olmuştur. Bir gün camın önünde dikilmişsinizdir. İçinizde içe dokunan bir şarkı çalmakatadır. Dışarı bakmışsınızdır. Dışarıda hayat vardır. Siz dışarıdaki hayatın dışındasınızdır.

   Dünden beri kime "oyun" desem, herkesin aklına önce "oyun, dolap, dalavere, hile, düzen, desise, entrika" geliyor.
   "Yok," diyorum, "yakar top, istop, birdirbir... Sadece oyun."
   Oyun sadece çocuklara bırakılmayacak kadar eğlenceli bir şey!




Kitabın Tanıtımından:
Yeni bir iş… o'nunla ayni evde yeni bir hayat… çocuk?
Banu'nun yeni işinin bir iyi yanı, bir de kötü yanı var: Kötü yanı, sürekli bir yerlere gitmek. İyi yanı, sürekli bir yerlere gitmek. Banu'yla birlikte Dubai'den Diyarbakır'a, Moskova'dan Urfa'ya, Cape Town'dan Van'a gezeceksiniz.

Sevgiliyle aynı evde yaşamanın pek çok iyi, pek çok kötü yanı var. Bir ilişkinin mutlu günlerini, o kadar da mutlu olmayan günlerini, kavgaları, barışmaları, kahkahadan sessizliğe, özlemden umursamazlığa, meraktan şüpheye her halini Banu'yla birlikte yaşayacaksınız:

-Aidatı yatırdın mı?
-Hı hı.
Konuşunca barışmış sayıldık. Çocuk sahibi olmanın birçok iyi yanı ama bir zamanı var: Rüyamda artık ne gördüysem, sabah panikle Deniz'i arıyorum.

-Deniz, korkunç! Çok korkunç! Ben galiba çocuk istiyorum.
-Ve bu korkunç, çünkü..?
-Çünkü… Ya çocuğum olursa? 

Mutlu sonlardan sonra ne olur?

Ayrılık sevginin değil, hayat karşısında artık yan yana, omuz omuza, el ele durma arzusunun bitmesi demek. Sevgiyi bitiren, nefrete dönüştüren, ayrıldıktan sonra ayrılamamak. Milliyet gazetesinin hafta sonu eklerinde uzun yıllar köşe yazarlığı yapan, şimdi Psikeart dergisinde yazan ve Nar Kitap'ın yayın yönetmenliğini yürüten Tuba Akyol'dan maydanozun, şişme botların ve kullanma kılavuzları için kullanma kılavuzu yazılmasının faydaları, rüyalar ve oyunlar, gece hayatı ve sıkıntı, tembellik ve tembel fikirler üzerine, her şey ve hiçbir şey hakkında, sonu olmayan bir kitap.

09 Temmuz 2014 tarihinde "Romantik İroni"yi en uygun fiyatla satan kitap satış siteleri:
Pandora 11,84 TL
Arkadaş 11,84 TL
Babil 12,00 TL
İdefix 12,00 TL 
KitapZen 12,00 TL
D&R 12,00 TL


Tuba Akyol Hakkında:
aktuelresim.com

   Boğaziçi Üniversitesi Kimya bölümünü bitirdi.1 Numara Yayıncılık'ta Ahşap Tasarım dergisinin genel yayın yönetmenliğini üstlendi, Gezi dergisinde, Superonline'ın haber sitesinde ve Milliyet gazetesinin hafta sonu eklerinde editör olarak çalıştı. Yazıları Esquire, FHM, ... vs gibi dergilerde yayınlandı. Yeni Binyıl gazetesinin pazar eki Binyıl Pazar'da ve Milliyet gazetesinin cumartesi-pazar eklerinde köşe yazarlığı yaptı. Şu anda Nar Kitap'ın yayın yönetmeni ve Psikeart dergisinde yazıyor. Aşk Sıcak Yenen Bir Yemektir ve Romantik İroni adlı iki kitabı bulunmaktadır.

2 yorum:

  1. kitabın samimi havasını çok sevdim ben de.. yazar konuşur gibi yazmış..

    YanıtlaSil
  2. yaşanılan olaylar gerçekten yazarın yaşadığı şeyler mi yoksa kurgu mu çok merak ettim gerçekten ? güzel sevimli bir kitap, pazar kahvaltısı tatında :) Ömer ANKAYA

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...