24 Ocak 2014 Cuma

Bukre - Kahraman Tazeoğlu

BUKRE
KAHRAMAN TAZEOĞLU
Destek Yayınları
Ekim 2013, 1. Baskı
304 Sayfa


MRW:
   Bukre, Kahraman Tazeoğlu'nun okuduğum ilk kitabı. Kendisi Çanakkale'ye imza gününe geldiğinde almıştık bu kitabı. Bu aralar çok popüler, ben de okuyayım aradan çıksın dedim. Sanırım yazın tatilde şezlongda dinlenirken okusaydım daha çok beğenebilirdim, biraz zamanlama hatası oldu benim açımdan, çünkü buram buram AŞK kokan bir kitap ve aslında çok da severek okuduğum bir tarz değil.. Aslında konusu beni şaşırttı çünkü daha farklı bekliyordum, ilk sayfadan sonu tahmin edilebiliyordu, okuyucuyu şaşırtmayan bir hikaye seçmiş Kahraman Bey.

   Şu an hala çok okunanlar ve satanlar listesinde, çok bunaldığınızda veya dediğim gibi otobüs yolculuğu ya da tatilde okunulabilir bir kitap, en azından kafa dağıtır. Yazarın emeğine saygım sonsuz, sadece biraz genç kız romanlarına benziyordu, ortaokul ve lise öğrencilerine hitap eden bir kitap olmuş bence. Haa, tabi eğer iflah olmaz bir romantikseniz tam size göre bir roman da diyebilirim :)

    Çok fazla söz sanatı vardı, bu kadar fazla olması beni baydı malesef, yazar tadında bırakmalıydı, neredeyse her satırı aşk hakkında felsefik sözler doluydu. Tek eleştirim; Selim ve Bukre dışarıda gezerken veya birlikte otururlarken bile süslü, şaşaalı sözlerle konuşuyorlardı birbirleriyle ve bu bana pek gerçekçi gelmedi nedense.. orta okuldayken bir ajandam vardı böyle sözleri yazdığım o günleri hatırlattı bana, nostalji oldu :)

Hemen bir kaç örnek yazayım kitaptan;

     Hayır... Yalnız değilim, tıklım tıklım sensizim!

     Söyle, kimin hatasıydın sen; bedeli bana ödetilen?

     Senin yolun bir tek sana gider, benim yolum yalnızca senden geçer. Sen bencil, ben sencil. 

     Beni severken kimi unutmaya çalışıyordun?

     Sen benim yerde bulduğum gökyüzümdün.

     Neden mi senden çok daha öndeyim? Herkesin dünyası kendi gördüğü kadardır sevgilim. Sen önüne bakarken, ben uzakları ezberledim. Sen olup bitenlerle ilgilenirken, ben olmayanın izindeydim.

    Öyle bir söz yazarsın ki bütün bir hayatı anlatır, öyle bir hayat yaşarsın ki bütün sözler anlamsız kalır.

       Sen beni değil, geçmişindeki geçmeyeni seviyorsun!

     Neden bu kadar yalnızım biliyor musun? Çünkü insanları iyi tanırım. Yalanı gözünden anlarım. Yalanlar çok konuşur. Yalancılar, kelimelerle açtıkları yaraları suskunluklarıyla örtüp giderler. Daha da gidecekler. Çünkü herkes yalanlarıyla gider, ben inandığımla kalırım.

      Meğer her şeyimmiş gibi davranan hiçbir şeyimmişsin sen!

   Öyle bir kederdi ki yokluğun, kendi yaramı bile tanıyamadım. Soruyorum sana; içinden atamadığın hangi aşkın artığıydım? Kimin intikamı benden alındı? Ömrünün kaçıncı aşkında bana gelmiştin ve hangi durakta inecektin? Ellerin bendeyken kalbin kimdeydi?

  Dediğim gibi Kahraman Tazeoğlu Çanakkale'ye imza gününe geldiğinde almıştık Bukre'yi. Kahraman Bey neredeyse tüm Türkiye'yi gezdi, her gün bir şehirde imza günü vardı. Keşke diğer yazarlar da Kahraman Bey kadar duyarlı olsalar, en azından okuyucularına saygıdan 2-3 yılda bir birçok şehri kapsayan imza günleri düzenleseler. Sadece büyük şehirlerde imza günlerinin olması haksızlık. Zaten halk için yazıyorlar ama maalesef halkla bir araya gelenlerin sayısı çok az. Neredeyse yolda görsek tanıyamayacağız en sevdiğimiz yazarları.

Kitabın Tanıtımından:
   Güzellik, bakmayı bilen gözdedir sevgilim. Artık kendime layık olanı seçebiliyorum sayende. Bir insanın gözlerine bakıp, kalbini görebiliyorum her seferinde. Eskisi gibi değilim. Neden mi senden çok daha öndeyim? Herkesin dünyası kendi gördüğü kadardır sevgilim. Sen önüne bakarken, ben uzakları ezberledim. Sen olup bitenlerle ilgilenirken, ben olmayanın izindeydim. 

   Çivi çiviyi sökermiş, yalnızlığı kanatan hüzünlü şarkılar, yalnızlığa iyi gelirmiş. İşte ben bu şekilde hayata karşı direndim. Keşke bana akıl vereceğine, aklımı alacak kadar beni sevseydin. Ben, bir çocukluk edip büyüdüm işte! Sen büyümüşsün ama doğmamışsın bile. Ben, senin doğrundum sevgili. Ötekiler gelip geçerdi. Sen doğru olanı değil, geçerli olanı seçtin. Terk etmek kazanan olmaya yeter zannettin. 

   Bana, bir veba busesi bırakıp gittin; bak şimdi yerini başkaları aldı. Bu aşkın vebası sende, busesi bende kaldı. Seçtiğin yolda sana mutluluklar diliyorum. Unutmak alışmaktır. Unutursun demiyorum… Ama alışacaksın biliyorum.

22.01.2014 tarihinde "Bukre"yi en uygun fiyatla satan kitap satış siteleri: 
Arkadaş: 12,35 TL
KitapYurdu: 12,35 TL
D&R: 12,42 TL
OkuOku: 12,92 TL
HepsiBurada: 13,29 TL
İlkNokta: 13.30 TL

Kahraman Tazeoğlu Hakkında:

Kendi dilinden Kahraman Tazeoğlu...

   Ay’a ilk ayak basıldığı yılın 10 Ağustos’unda doğdu. İstanbul’un çileli ve kesmekeşli ortamında, o şehirde bir ömür harcayacağını bilmeden hep “düşünen” bir çocuk olarak büyüdü.

   Cevizli semtinde, bir dere kenarında oynarken, mahallenin delisi kovalayınca “korkuyla” tanıştı.

 Ailesi İstanbul’un mutena semtlerinden Fenerbahçe’ye taşınınca daha az korkmaya ve Fenerbahçeli olmaya basladı. 6 yasinda ilk kez bir maça gitti ve en sevdigi Fenerbahçe şapkasını çaldırdı. (Bugün bile o şapka için üzülür). 7 kardeşin 2 numaralı olanıydı ve ilerde bir mahalle takımında 2 numaralı formayı giyerek maçlara çıkacağını bilmiyordu.

   Ablası okula başlayınca çok kıskandı ve saçını çekti. Bir yıl sonra ise okulunun ilk gününde annesi onu sınıfına sokmayı zor başardı... O gün çok ağlamıştı.

   Arkadaşları teneffüslerde çesitli oyunlar oynarken, o hep “düşünüyordu”...

   İlkokul bittiğinde bir korku filmi senaryosu yazdığını iddia ederek arkadaşlarına kendini güldürdü. Daha sonra sinema ile sadece “seyirci” olarak ilgilendi. O hep bir sinema tutkunu olarak yaşayacaktı; çünkü siirle daha tanışmamıştı.

   12 Eylül ihtilalinde ortaokula başlayacaktı ve tek başına belediye otobüsüne binmeyi öğrenecekti. Daha sonra yağ, tüp, şeker ve gaz kuyruklarında beklemeyi ve soğuklarda üşürken ağlamamayı...

  Mahallede her kırılan camdan Tazeoğlu kardeşler sorumlu tutulmaya başlanınca, baba Hayati Tazeoğlu ani bir göç harekatıyla tüm aileyi yeniden Cevizli’ye taşıma kararı aldı. Buna en içerleyense küçük Kahraman oldu. Geride bıraktığı mahalle arkadaşlarını bir gün yeniden görebilmek ümidiyle yanıp tutuşurken birden ilk defa yaşayacağı bir duyguyla karşılaştı. Karşı komsunun kızına aşık olmuştu. Mutluluğu, acıyı, hüznü ve ağlamayı yeniden keşfetti. Bütün bunların toplamının ona şiiri öğreteceğini bilmiyordu. Ablasının yazdığı şiirlerle dalga geçerken hatta “şiir de neymiş; saçmalık” diye iddia ederken gece gündüz şiir yazmaya başladı. Sonunda o terk edildi ama şiir onu terk etmedi. Yine aşık oldu, yine terk edildi, yine şiirler yazdı.

Kahraman Tazeoğlu Kitapları:


Seni İçimden Terk Ediyorum
Ölü Bir Kentin Morg Alfabesi
Mavi Ada Mektupları
Tutsak Mektuplar
Araz
Susacak Var
Mavi Ev
Beni Susarken Bölme
Başka
Eyvallah
Kayıp Yüzyılın Prensesi
Bambaşka
Söz
Kıyısızlar
Bukre

3 yorum:

  1. kahraman tazeoğluna karşı bi tutumum var pek hazzetmem kendisinden nedensizdir, kitaplarını da hiç okumadım. Aşkı severim bu kitabı merak ediyordum merak duygum fıısss diye söndü :)
    sevgiler.

    YanıtlaSil
  2. Kitap yorumlarınızı okuduğumda benim fikirlerime çok yakın olduğunu gördüm. Bu yüzden sık sık sizin blogunuza bakıyorum. İnternette Kahraman Tazeoğlu çok övülüyor,ancak kitabın ilk sayfasında tıkandım. Pek benim tarzım olmadığını düşünerek bıraktım. Bülbülü Öldürmek kitabına yapılan yorumlar kitabı okumamı engellemişti. Bir gün kitabı okuduğumda aslında internetteki yazılanların tam kitabı yansıtmadığını gördüm.Sizin kitapla ilgili yazdıklarınız daha kapsamlı ve doğru buldum. Okuduğum diğer kitaplarda da hem fikir olduğumuzu gördüğüm için yorumlarınızı çok dikkate aldığımı söyleyebilirim. Teşekkürler...

    YanıtlaSil
  3. Yukarıda '' hem fikir'' yazmışım doğrusu ''hemfikir'' düzeltirseniz sevinirim. Kusura bakmayın...

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...