Yapı Kredi Yayınları
Nisan 2011, 45. Baskı
160 Sayfa
AFD:
Kürk Mantolu Madonna'yı eşim de, ben de henüz blogumuzu açmadan önce okumuştuk. Blogumuz bu güzel kitabın yorumundan yoksunken gönülden bağlı olduğum okuma grubu Kitap Kardeşliği'nin Aralık ayı kitabı seçilmesiyle fırsat bu fırsat diyerek tekrar elime aldım Kürk Mantolu Madonna'yı.
Hep söylenir ya, "Bir kitap her okuduğunda insana ayrı tat verir." diye, benim için de aynen öyle oldu. İlk okumamda olayların nereye gideceğini bilmeden heyecanla sayfaları çevirmiştim. Bu sefer olayları bildiğimden hiç acele etmedim, her cümleyi tadına vara vara okudum.
Hazin bir aşkın öyküsüdür Kürk Mantolu Madonna, her sıradan insanın nasıl tutkulu bir aşk yaşayabileceğinin hikayesidir. Raif ve Maria Puder'in aşkıdır. Kitabımız her gün işten eve gidip gelmekten başka bir özelliği olmayan Raif Efendi'nin hayatını merak eden iş arkadaşının anlatımıyla başlıyor. Raif Efendi ölüm döşeğindeyken bu arkadaşımızdan, masasının kilitli çekmecesinde olan eşyaları getirmesini ister. Bu eşyaların içinde Raif Efendinin içini döktüğü bir defter vardır ki; bu defter asıl hikayemizi başlatır.
Hazin bir aşkın öyküsüdür Kürk Mantolu Madonna, her sıradan insanın nasıl tutkulu bir aşk yaşayabileceğinin hikayesidir. Raif ve Maria Puder'in aşkıdır. Kitabımız her gün işten eve gidip gelmekten başka bir özelliği olmayan Raif Efendi'nin hayatını merak eden iş arkadaşının anlatımıyla başlıyor. Raif Efendi ölüm döşeğindeyken bu arkadaşımızdan, masasının kilitli çekmecesinde olan eşyaları getirmesini ister. Bu eşyaların içinde Raif Efendinin içini döktüğü bir defter vardır ki; bu defter asıl hikayemizi başlatır.
Çok çekingen bir insan olan Raif, meslek öğrenmek adına Almanya'ya gönderilir. Orada bir resim sergisinde gördüğü Kürk Mantolu Madonna tablosuna aşık olur, o kadar fena çarpılır ki: her gün gidip saatlerce tablonun karşısında durur. Nam-ı diğer Kürk Mantolu Madonna: Maria Puder o resime bakarken yanına gelir onunla konuşur, fakat Raif gözlerini tablodan alamadığı için bunun farkına bile varmaz.
Maria Puder'in Kürk Mantolu Madonna ismini almasını sağlayan ve aralarında şaşırtıcı derecede benzerlik olduğu söylenen Andrea Del Sarto'nun Madonna (Meryem Ana) tasviri.
jssgallery.org |
Kürk Mantolu Madonna'nın yazım süreci hakkında okuduğum bir bilgiyi paylaşmak isterim. Sabahttin Ali Kürk Mantolu Madonna'yı ilk olarak Hakikat Gazetesi'nde "Büyük Hikaye" başlığı altında yazmış. Yazmaya askerde de devam etmiş. Bir çadırın içinde yazarak her gün gazeteye yetiştirmeye çalışıyormuş. Attan düşüp sağ kol bileğini çatlatınca bile kolunu tenekede ısıtılan suya koyup yazmaya devam etmiş.
Altı Çizilesi:
Dibinde bir ejderhanın yaşadığı bilinen kuyuya inecek bir kahraman bulmak, muhakkak ki, dibinde ne olduğu hiç bilinmeyen bir kuyuya inmek cesaretini gösterecek bir insan bulmaktan daha kolaydır.
Muhakkak ki, bütün insanların birer ruhu vardı ama birçoğu bunun farkında değildi.
İnsanlar arasındaki münasebetleri tanzim eden amiller ne kadar gülünç, ne kadar dıştan, ne kadar boş ve bilhassa asıl insanlıkla ne kadar az alakası olan şeylerdi..
Etrafını bu kadar iyi tanıyan, karşısındakinin ta içini bu kadar keskin ve açık gören bir insanın heyecanlanmasına ve herhangi bir kimseye kızmasına imkan var mıydı? Böyle bir adam, önünde bütün küçüklüğü ile çırpınan birine karşı taş gibi durmaktan başka ne yapabilirdi? Bütün teessürlerimiz, inkisarlarımız, hiddetlerimiz, karşımıza çıkan hadiselerin anlaşılmadık, beklenmedik taraflarınadır. Her şeye hazır bulunan ve kimden gelebileceğini bilen bir insanı sarsmak mümkün müdür?
Niçin ilk defa gördüğümüz bir peynirin evsafı hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde ilk rast geldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatlığıyla öteye geçiveriyoruz?
Zaman zaman beni saran hüzünlerin, hayat bıkkınlığının bir ruhi hastalık alameti olmasından korkardım. Bir kitabı okurken gecen iki saatin ömrümün birçok senelerinden daha dolu, daha ehemmiyetli olduğunu fark edince insan hayatının ürkütücü hiçliğini düşünür ve yeis içinde kalırdım.
İçimde boş kalan bir taraf bulunduğunu ve bu boşluğun bana adeta maddi bir eziklik verdiğini hissediyordum. Bir şey noksandı, fakat bu neydi? Evden çıktıktan sonra bir şey unuttuğunu fark ederek duraklayan, fakat unuttuğunun ne olduğunu bir türlü bulamayarak hafızasını ve ceplerini araştıran, nihayet, ümidini kesince, aklı geride, ileri gitmek istemeyen adımlarla yoluna devam eden bir insan gibi üzüntülüydüm
Hayatımızın, birtakım ehemmiyetsiz teferruatın oyuncağı olduğunu, çünkü asıl hayatın teferruattan ibaret bulunduğunu görüyordum. bizim mantığımızla hayatın mantığı asla birbirine uymuyordu. bir kadın, trenin penceresinden dışarı bakabilir, bu sırada gözüne bir kömür parçası kaçar, o ehemmiyet vermeden bunu ovuşturur ve bu minimini hadise dünyanın en güzel gözlerinden birini kör edebilirdi. Yahut bir kiremit, hafif bir rüzgarla yerinden oynayarak, devrin gıpta ettiği bir kafayı parçalayabilirdi. göz mü mühim kömür parçası mı, kiremit mi mühim kafa mı diye düşünmek nasıl aklımıza gelmiyorsa ve bütün bunları nasıl hiç mütalaa yürütmeden kabule mecbursak, hayatın daha başka türlü birçok cilvelerine de aynı tevekkülle katlanmaya mecburduk.
"Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor, rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum "Kürk Mantolu Madonna"yı seyre dalıyor, ta kapılar kapanıncaya kadar orada bekliyordum."
Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz. Yapıtlarında insanların görünmeyen yüzlerini ortaya çıkaran Sabahattin Ali, bu kitabında güçlü bir tutkunun resmini çiziyor. Düzenin sildiği kişiliklere, yaşamın uçuculuğuna ve aşkın olanaksızlığına (?) dair, yanıtlanması zor sorular soruyor.
29 Aralık 2013 tarihinde "Kürk Mantolu Madonna"yı en uygun fiyatla satan kitap satış siteleri:
HepsiBurada 7,14 TL
İdefix 7,15 TL
Arkadaş 7,59 TL
İlkNokta 7,70 TL
OkuOku 8,03 TL
KitapAmbari 8,03 TL
İdefix 7,15 TL
Arkadaş 7,59 TL
İlkNokta 7,70 TL
OkuOku 8,03 TL
KitapAmbari 8,03 TL
Sabahattin Ali Hakkında:
atasehirdegundem.com |
Sabahattin Ali 25 Şubat 1907'de Gümülcine'de doğdu, 2 Nisan 1948'de Kırklareli'nde öldü. İstanbul İlköğretmen Okulu'nu bitiren Sabahattin Ali, Yozgat'ta bir yıl öğretmenlikten sonra, 1928 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'nca Almanya'ya gönderildi. 1930'da döndükten sonra Aydın, Konya ve Ankara ortaokullarında Almanca öğretmenliği, Milli Eğitim Bakanlığı Yayın Müdürlüğü'nde memurluk ve Devlet Konservatuvarı'nda dramaturgluk yaptı. 1945'te Bakanlık emrine alındı, İstanbul'da Markopaşa adlı mizah gazetesini çıkardı. 1948'de bir yazısı yüzünden tutuklandı, üç ay kadar hapis yattı. Sürekli izlendiği için yurtdışına kaçmak istedi, ancak Kırklareli dolaylarında bir kaçakçı tarafından öldürüldüğü iddia edildi. Şiirler, hikâyeler, romanlar yazdı, çeviriler yaptı.
Sabahattin Ali Eserleri:
Derlemeler
Markopaşa Yazıları ve Ötekiler (1998)
Çakıcı'nın İlk kurşunu (2002)
Mahkemelerde (2004)
Hep Genç Kalacağım (2008)
Markopaşa Yazıları ve Ötekiler (1998)
Çakıcı'nın İlk kurşunu (2002)
Mahkemelerde (2004)
Hep Genç Kalacağım (2008)
Oyunları
Zanaatkarlar (1936)
Zanaatkarlar (1936)
Değirmen (1935)
Kağnı (1936)
Hanende Melek (1937)
Ses (1937)
Kağnı - Ses (1943 - İki kitap birlikte)
Yeni Dünya (1943)
Sırça Köşk (1947)
Kamyon
Bütün Öyküleri 1 (Aralık 1997, Değirmen, Kağnı ve Ses kitapları ile birlikte)
Bir Orman Hikayesi
Romanları
Kuyucaklı Yusuf (1937)
İçimizdeki Şeytan (1940)
Kürk Mantolu Madonna (1943)
Kuyucaklı Yusuf (1937)
İçimizdeki Şeytan (1940)
Kürk Mantolu Madonna (1943)
Şiirleri
Dağlar ve Rüzgâr (1934)
Kurbağanın Serenadı ve Öteki Şiirler'le birlikte (1937)
Dağlar ve Rüzgâr (1934)
Kurbağanın Serenadı ve Öteki Şiirler'le birlikte (1937)
ben de yıllar önce okumuştum,altı çizili cümlelerden sonra tekrar okuyasım geldi :) tabloyu da çok beğendim,o tablonun ne olduğuna hiç bakmamışım..tebrikler :) çok güzel bir post
YanıtlaSilçok bilgilendirici bir yazı olmuş
YanıtlaSilÇok güzeldir..
YanıtlaSilbenim de defalarca okuyup yorumlamadıklarımdan... benim için özel bir yazar ve kitap... büyük usta'nın ruhu şad olsun..
YanıtlaSilçok zamanlar geçti üzerinden , okunur yeniden ama çok okunacak var :)Bu arada fotoğraf harika...
YanıtlaSilPaylaşım için teşekkürler, hâlâ okumamış olduğuma şaşıyorum.
YanıtlaSil