2 Ağustos 2014 Cumartesi

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu - Peyami Safa

DOKUZUNCU HARİCİYE KOĞUŞU
PEYAMİ SAFA
Alkım Yayınevi
2005, 35. Baskı
İlk Baskı: 1930
128 Sayfa

AFD:
   Bu kitabı üniversitede okurken, bir gazete kampanyasından almıştım. Muğla Üniversitesi'nde okuyordum. Muğla'da okuyanlar bilirler, kira parası ödemekten kitap almaya pek paramız kalmazdı. Bir gazete Alkım Yayınevi'nin kitaplarını vermeye başladı, hatırlıyorum da bakkal, market, bayi hepsini dolaşmıştım verilen tüm seriyi toplayabilmek için. Çoğunu da toplayabilmiştim. :)

  Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Peyami Safa''nın otobiyografik bir eseridir. Sekiz dokuz yaşlarında yakalandığı kemik veremi hastalığı yüzünden bacağının kesilme tehlikesi oluşmuştur. Dokuzuncu Hariciye Koğuşu'nda hastalığının bu sürecini anlatmaktadır.

      Dokuzuncu Hariciye Koğuşu 1929 yılında Cumhuriyet gazetesinde tefrika edilmiş, ilk baskısı 1930 yılında yapılmıştır. Peyami Safa kitabın ilk basımını Nazım Hikmet'e ithaf etmiştir. Tefrika edilirken son bölümde bulunan, Nüzhet'in Berlin'den yazdığı ve roman kahramanımızın Nüzhet'e yazdığı fakat göndermediği mektuplar,  eser kitaplaştırıldığında romandan çıkarılmıştır. Neden çıkarıldı acaba?  İnternette araştırdım fakat mektupları bulamadım. :(

     Kitabı tavsiye eder miyim? kısmında söz Ahmet Hamdi Tanpınar'ın;
     "Bu sayfalarda; insan, hakiki acıyı, ıstırabı, bir gölge halinde bile olsa, seferberliğin aç İstanbul'unu buluyor."


Altı Çizilesi:
   Felaketimizi başka biriyle taksim etmek saadettir, fakat annelerle değil, annelerle değil. Annelere anlatılan kederler taksim değil zarbedilmiş olur: Çocuklarının felaketini iki kat şiddetle hisseden anneler, bu ıstıraplarını çocuklarına fazlasıyla iade ederler; böylece keder anadan çocuğa ve çocuktan anaya her intikal edişinde büyür de büyür.

   Öyle bir yaştaydım ve öyle bir mizaçtaydım ve çocukluğumda o kadar az oyun oynamıştım ve aldatmasını o kadar az öğrenmiştim ki, yalan bana suçların en ağırı gibi geliyordu; ve bir yalan söylendiği zaman insanların değil, eşyanın bile buna nasıl tahammül ettiğine şaşıyordum. Yalana her şey isyan etmelidir. Eşya bile: Damlardan kiremitler uçmalıdır, ağaçlar köklerinden sökülüp havada bir saniye içinde toz duman olmalıdır, camlar kırılmalıdır, hatta yıldızlar düşüp gökyüzünde bin parçaya ayrılmalıdır filan... Zavallı çocuk... 

  Hakikati seviniz, o da sizi sever; hakikati arayınız, o da sizi arar ve üstüne yalan Çin setleri gibi kalın duvarlar örsün, altında kalan hakikat bir ince iniltiyle, bir hafif rüzgâr dalgasıyla, herhangi bir küçük işaretle mevcudiyetini bildirir: "Buradayım!" der. 

  Herkes yalandan nefret eder ve yalan söyler.



Kitabın Tanıtımından:
   "Ben Peyami'nin bu son romanını üç defa okudum, otuz defa daha okuyabilirim ve okuyacağım. Bu kitabın karşısında ben, yıldızlı göklerin sonsuzluğuna bakan ve o layetenahi (sonsuz) alemde yeni pırıltılar, o zamana kadar hiçbir gözün görmediği acayip, fakat hakiki alemler keşfeden müneccimin hayranlığını duymaktayım. Eğer ıstırabı, azabı ve neşeyi coşkun bir ciddiyetle duyan öz ve halis halk kitleleri okuma yazma bilselerdi, bu
romanın, on bin, yüz bin, hatta bir milyon satması işten bile değildir."
Nâzım Hikmet

 "Dokuzuncu Hariciye Koğuşu ile Peyami Safa, sanatının olgunluk dönemine giriyor. Bugünkü Peyami Safa'yı bize işaret eden ilk kusursuz, yetkin, bütünüyle insancıl ve her satın göğüsten kopmuş bir damar gibi taze ve hayat fışkıran bir kitap."
Cahit Sıtkı Tarancı

29 Temmuz 2014 tarihinde "Dokuzuncu Hariciye Koğuşu"nu en uygun fiyatla satan kitap satış siteleri:
KitapAmbarı 3,90 TL 
Babil 4,00 TL
KitapStore 4,08 TL
Arkadaş 4,14 TL
OkuOku 4,14 TL
İnkilap 4.20 TL


wikipedia.org
Peyami Safa Hakkında:
    1899 yılında İstanbul'da doğdu. Meşhur şair İsmail Safa'nın oğludur. Düzenli bir öğrenim göremedi. Kendi kendisini yetiştirdi. 13 yaşında hayata atıldı. Posta Telgraf Nezaretinde çalıştı. Öğretmenlik (1914-1918) ve gazetecilik (1918-1961) yaptı. Hayatını yazıları ile kazandı.

   Kardeşi İlhami Safa ile Yirminci Asır adlı bir akşam gazetesi çıkardı. Bu gazetede, "Asrın hikâyeleri" adıyla ilk hikâyelerini imzasız yayınladı (1919). Kültür Haftası (21 sayı, 15 Ocak-3 Haziran 1936) ve Türk Düşüncesi (63 sayı, 1953-1960) adlarında iki dergi çıkardı. Tasvîr-i Efkâr, Cumhuriyet, Milliyet, Tercüman, Son Havadis gazetelerinde yazdı. Oğlu Merve'yi, askerliğini yaptığı sıra kaybetti. Bu olay onu, çok sarstı. Bir kaç ay sonra, 15 Haziran 1961 tarihinde, İstanbul'da öldü. Edirnekapı Şehitliği'nde gömülüdür. Öldüğü zaman Son Havadis gazetesi başyazarı idi.

   Peyami Safa kendi kendisini yetiştirmiş ender şahsiyetlerden biridir. Fransızcayı, Fransızca gramer kitabı yazabilecek kadar öğrenmiştir. 43 yıl hiç durmadan yazmıştır. Güçlü bir fikir adamı, romancı ve polemikçidir. Nâzım Hikmet, Nurullah Ataç, Zekeriya Sertel, Muhsin Ertuğrul ve Aziz Nesin'le polemiğe girişmiştir.

   Peyami Safa, edebî değeri olmayan romanlarını "Server Bedi" imzası ile yayınladı. Sayıları 80'i bulan bu eserler arasında; Cumbadan Rumbaya (1936) romanıyla, Cingöz Recai polis hikâyeleri dizisi en ünlüleridir. Ayrıca ders kitapları da yazdı. Peyami Safa'nın fıkra ve makalelerinde sağlam bir mantık dokusu ve inandırıcılık görülür. Romanlarında olaydan çok tahlile önem verir. Toplumumuzdaki ahlâk çöküntüsünü, medeniyet değişimin yol açtığı bocalamayı, nesiller ve sosyal çevreler arasındaki çatışmayı dile getirdi. Zıt kavramları, duygu ve düşünce tezadını ustaca işledi.

Peyami Safa Eserleri:
Roman
Gençliğimiz (1922)
Şimşek (1923)
Sözde Kızlar (1923)
Mahşer (1924)
Bir Akşamdı (1924)
Süngülerin Gölgesinde (1924)
Bir Genç Kız Kalbinin Cürmü (1925)
Canan (1925)
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1930)
Fatih-Harbiye (1931)
Attilâ (1931)
Bir Tereddüdün Romanı (1933)
Matmazel Noraliya'nın Koltuğu (1949)
Yalnızız (1951)
Biz İnsanlar (1959)

Hikaye
Havaya Uçan At

İnceleme - Deneme
Türk İnkılâbına Bakışlar (1939)
Büyük Avrupa Anketi (1938)
Felsefî Buhran (1939)
Millet ve İnsan (1943)
Mahutlar (1959)
Mistisizm (kitap) (1961)
Nasyonalizm (kitap) (1961)
Sosyalizm (kitap) (1961)
Doğu-Batı Sentezi (1963)
Sanat-Edebiyat-Tenkid (1970)
Osmanlıca-Türkçe-Uydurmaca (1970)
Sosyalizm-Marksizim- Komünizm (1971)
Din-İnkılâp-İrtica (1971)
Kadın-Aşk-Aile (1973)
Yazarlar-Sanatçılar-Meşhurlar (1977)

3 yorum:

  1. peyami safayı çok seviyorum bu kitabıda psikolojik romanlarından biri ve beni çok etkilemişti üzerimde baya etki yapmıştı

    YanıtlaSil
  2. okuduğumda çok etkilenmiştim..

    YanıtlaSil
  3. Çok elim bir hikaye , bir o kadar da etkili.

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...