Çevirmen: Mehmet ÖZGÜL
Cem Yayınevi
Ekim 2008, 5. Baskı
Ekim 2008, 5. Baskı
363 Sayfa
MRW:
İlk defa bir Aytmatov kitabı okudum ve hayran kaldım diyebilirim. Bitirdikten sonra ilk işim iki kitabını daha sipariş etmek oldu. Bendeki roman 4 ayrı kitabın 1 kitap haline getirilmiş hali ki bence oldukça mantıklı. Aytmatov kesinlikle büyük bir yazar. Benim okuduğum hikayelerinde olduğu gibi kitaplarında hep kendi doğduğu toprakların insanlarını anlatıyor.
Hikayelerin arasında Deve Gözü hariç diğer üçünü de çok sevdim. İçlerinde beni en çok etkileyen Toprak Ana oldu. Kendisi gibi toprakla uğraşan bir ırgatla (Savankul) evlenen Tolgonay adlı köylü bir kızın evliliğinden yaşlılığına kadar olan hayatını konu alıyor. Ne yazık ki Tolgonay henüz genç bir kadınken savaş çıkıyor ve hayat hiç de adil davranmıyor ona. Elindeki her şeyi yitiren Tolgonay’ın hayatı okuyan herkesi derinden etkileyecek buna eminim.
Diğer bir hikaye “İlk Öğretmenim” yine oldukça güzeldi. Annesi ve babası öldükten sonra amcası ve yengesiyle birlikte yaşamak zorunda kalan Altınay Süleymanovna, köyüne bir öğretmenin gelmesiyle birlikte eğitim hayatı başlar. Köy hayatının ağır şartlarında acımasız bir yengeyle her şeye rağmen ayakta kalan bu akıllı kızın öyküsü içimi gerçekten çok acıttı.
Beyaz Gemi ise; küçük bir çocuğun psikolojisini konu alan bir hikaye diyebiliriz. Annesi ve babası başka hayatlar kuran ve bu yüzden dedesiyle birlikte yaşamak zorunda olan, dedesini çok seven, onun anlattığı hikayelerle büyüyen ve hiç arkadaşı olmadığından bu hikayelerin etkisiyle kendi hayal dünyasında yaşayan bir çocuğun öyküsü, yine oldukça etkileyici.
Hikayelerin arasında Deve Gözü hariç diğer üçünü de çok sevdim. İçlerinde beni en çok etkileyen Toprak Ana oldu. Kendisi gibi toprakla uğraşan bir ırgatla (Savankul) evlenen Tolgonay adlı köylü bir kızın evliliğinden yaşlılığına kadar olan hayatını konu alıyor. Ne yazık ki Tolgonay henüz genç bir kadınken savaş çıkıyor ve hayat hiç de adil davranmıyor ona. Elindeki her şeyi yitiren Tolgonay’ın hayatı okuyan herkesi derinden etkileyecek buna eminim.
Diğer bir hikaye “İlk Öğretmenim” yine oldukça güzeldi. Annesi ve babası öldükten sonra amcası ve yengesiyle birlikte yaşamak zorunda kalan Altınay Süleymanovna, köyüne bir öğretmenin gelmesiyle birlikte eğitim hayatı başlar. Köy hayatının ağır şartlarında acımasız bir yengeyle her şeye rağmen ayakta kalan bu akıllı kızın öyküsü içimi gerçekten çok acıttı.
Beyaz Gemi ise; küçük bir çocuğun psikolojisini konu alan bir hikaye diyebiliriz. Annesi ve babası başka hayatlar kuran ve bu yüzden dedesiyle birlikte yaşamak zorunda olan, dedesini çok seven, onun anlattığı hikayelerle büyüyen ve hiç arkadaşı olmadığından bu hikayelerin etkisiyle kendi hayal dünyasında yaşayan bir çocuğun öyküsü, yine oldukça etkileyici.
Kitabın Tanıtımından:
Yaşayan en büyük Kırgız yazar Cengiz Aytmatov, 1928'de Kırgızistan'ın Frunze kentinde doğdu. Moskova Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nin bitirdi. Doğduğu toprakların insanlarını, onların geleneklerini ve yaşam biçimlerini, sevinçlerini ve acılarını, duygulu olduğu ölçüde gerçekçi bir dille ve evrensel boyutlarda anlattığı roman ve öyküleriyle kısa zamanda tanındı. 1963'te Lenin Edebiyat Ödülü'nü kazanan Aytmatov'un yapıtları çeşitli dillere çevrildi ve ona uluslararası ün kazandırdı.
Cengiz Aytmatov'un tüm yapıtlarını, 4 cilt halinde, Mehmet Özgül'ün yetkin Türkçesiyle Rusça aslından tam olarak okurlarımıza kıvançla sunuyoruz.
kardeskalemler.com |
Cengiz Aytmatov Dünya Edebiyatının gelmiş geçmiş en büyük yazarlarından biridir. 1928 yılında Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’e bağlı olan ve Talas vadisinde yer alan Şeker Köyü’nde doğar. Memur olan babası 1937 yılında Stalin’in temizlik harekâtının kurbanları arasına katılır. Yazarı modern bir kadın olan annesi büyütür. Aytmatov, ilkokula kendi köyünde gider. Babaannesi Ayımkan beş altı yaşlarından itibaren torununu ninniler, masallar, efsanelerle besler. Aytmatov çok küçük yaşlardan itibaren ozanların atışmalarını dinler, sohbetlerine katılır. Şifahî kültürün çok canlı yaşandığı bu toprakların destanî havası yazarı içten içe kuşatıp zenginleştirir.
İkinci Dünya savaşının yokluk yıllarını babasız geçiren Aytmatov, çocuk yaşından itibaren çalışmaya başlar. On yaşında toprağı işler. On dört yaşında şeker köyünde köy sovyeti kolhozu sekreterliğine getirilir. Bir yıl vergi memuru olarak çalışır. Bu sıralarda, erkekler cephede savaşırken, köylerde kadın ve çocukların çektikleri sefalete şahit olur. 1946’da Kazakistan’ın Cambul şehrinde veteriner teknik okuluna gider. Bu okul bitince 1948’de Kırgızistan Tarım Enstitüsüne devam eder. 1953’de buradan veteriner olarak mezun olur.
Aytmatov, Cemile’nin yayımlandığı 1958 yılında Moskova Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ne girer. Aynı yılın sonunda Kruşçev’in anti-Stalinist kampanyası sırasında Sovyet Komünist Partisine ve Yazarlar Birliğine kabul edilir. Çeşitli gazete ve dergilerde muhabirlik ve editörlük yapar. 1963 yılında, İlk Lenin Edebiyat Ödülü’nü,1968 yılında Büyük Sovyet Edebiyat Ödülü’nü kazanır. Aynı yıl Kırgızistan millî yazarı seçilir.
Aytmatov, başarılı bir edebiyatçı olması sebebiyle itibar görmüş, devletin çeşitli birimlerinde görev almış, bu sayede rejimin işleyişine tanık olmuş biridir. 1978 yılında Yüksek Sovyet Prezidiumu tarafından “Sosyalist İşçi Kahramanı” olarak ödüllendirilir. 1983’te Büyük Sovyet Edebiyat Ödülü’nü ikinci kez kazanır. Gorbaçov döneminde Sovyet Parlamentosu Kültür ve Ulusal Diller Komitesi Başkanlığı ve Sovyet Yazarlar Birliği Sekreterliği görevlerinde bulunmuştur. Sovyetler Birliği dağılmadan önce Gorbaçov’un beş danışmanından biri olan yazar, bağımsızlığına kavuştuktan sonra Kırgızistan’ın Luxemburg, Hollanda ve Belçika büyükelçilikleri görevlerini yürüttü.
Bir film çekimi sırasında rahatsızlanarak Almanya’nın Nuremberg şehrine götürülen Cengiz Aytmatov, 10 Haziran 2008 Salı günü tedavi gördüğü hastanede vefat etti.
Aytmatov, milletinin tarih boyunca kazandığı sosyal, kültürel, ahlakî, edebî, askerî yani bütün maddî ve manevi zenginliğini eserlerine yansıtmış, yaşadığı coğrafyanın insanının tarih içinde kazandığı değerleri, acılarını, kahramanlıklarını, tecrübelerini yazıya döküp ölümsüzleştirmiş, halkının içine düştüğü zor durumları eserlerinde en güzel şekilde anlatmış, onların çözümlerine dair ipuçları göstermiş, eserlerinde kendi ifadesi ile ‘tipik insan’ı ortaya koymaya çalışmış bir yazardır.
Kaynak:Ötüken
İkinci Dünya savaşının yokluk yıllarını babasız geçiren Aytmatov, çocuk yaşından itibaren çalışmaya başlar. On yaşında toprağı işler. On dört yaşında şeker köyünde köy sovyeti kolhozu sekreterliğine getirilir. Bir yıl vergi memuru olarak çalışır. Bu sıralarda, erkekler cephede savaşırken, köylerde kadın ve çocukların çektikleri sefalete şahit olur. 1946’da Kazakistan’ın Cambul şehrinde veteriner teknik okuluna gider. Bu okul bitince 1948’de Kırgızistan Tarım Enstitüsüne devam eder. 1953’de buradan veteriner olarak mezun olur.
Aytmatov, Cemile’nin yayımlandığı 1958 yılında Moskova Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ne girer. Aynı yılın sonunda Kruşçev’in anti-Stalinist kampanyası sırasında Sovyet Komünist Partisine ve Yazarlar Birliğine kabul edilir. Çeşitli gazete ve dergilerde muhabirlik ve editörlük yapar. 1963 yılında, İlk Lenin Edebiyat Ödülü’nü,1968 yılında Büyük Sovyet Edebiyat Ödülü’nü kazanır. Aynı yıl Kırgızistan millî yazarı seçilir.
Aytmatov, başarılı bir edebiyatçı olması sebebiyle itibar görmüş, devletin çeşitli birimlerinde görev almış, bu sayede rejimin işleyişine tanık olmuş biridir. 1978 yılında Yüksek Sovyet Prezidiumu tarafından “Sosyalist İşçi Kahramanı” olarak ödüllendirilir. 1983’te Büyük Sovyet Edebiyat Ödülü’nü ikinci kez kazanır. Gorbaçov döneminde Sovyet Parlamentosu Kültür ve Ulusal Diller Komitesi Başkanlığı ve Sovyet Yazarlar Birliği Sekreterliği görevlerinde bulunmuştur. Sovyetler Birliği dağılmadan önce Gorbaçov’un beş danışmanından biri olan yazar, bağımsızlığına kavuştuktan sonra Kırgızistan’ın Luxemburg, Hollanda ve Belçika büyükelçilikleri görevlerini yürüttü.
Bir film çekimi sırasında rahatsızlanarak Almanya’nın Nuremberg şehrine götürülen Cengiz Aytmatov, 10 Haziran 2008 Salı günü tedavi gördüğü hastanede vefat etti.
Aytmatov, milletinin tarih boyunca kazandığı sosyal, kültürel, ahlakî, edebî, askerî yani bütün maddî ve manevi zenginliğini eserlerine yansıtmış, yaşadığı coğrafyanın insanının tarih içinde kazandığı değerleri, acılarını, kahramanlıklarını, tecrübelerini yazıya döküp ölümsüzleştirmiş, halkının içine düştüğü zor durumları eserlerinde en güzel şekilde anlatmış, onların çözümlerine dair ipuçları göstermiş, eserlerinde kendi ifadesi ile ‘tipik insan’ı ortaya koymaya çalışmış bir yazardır.
Kaynak:Ötüken
Cengiz Aytmatov Eserleri:
Dağlar Devrildiğinde-Ebedi Nişanlı
Darağacı - Dişi kurdun Rüyaları
Gün Olur Asra Bedel
Fuji-Yama
Beyaz Gemi
Selvi Boylum Al Yazmalım
Elveda, Gülsarı!
Dağlar ve Steplerden Masallar
İlk Öğretmenim
Cemile
Yüzyüze
Zorlu Geçit
Toprak Ana ötüken yayınları
Cengiz Han'a Küsen Bulut
Çocukluğum
Kızıl Elma
Hiroşimalar Olmasın
İlk Turnalar
GülSarı
Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek
Sultan Murat
Dişi Kurdun Rüyaları
Dağlar Devrildiğinde-Ebedi Nişanlı
Darağacı - Dişi kurdun Rüyaları
Gün Olur Asra Bedel
Fuji-Yama
Beyaz Gemi
Selvi Boylum Al Yazmalım
Elveda, Gülsarı!
Dağlar ve Steplerden Masallar
İlk Öğretmenim
Cemile
Yüzyüze
Zorlu Geçit
Toprak Ana ötüken yayınları
Cengiz Han'a Küsen Bulut
Çocukluğum
Kızıl Elma
Hiroşimalar Olmasın
İlk Turnalar
GülSarı
Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek
Sultan Murat
Dişi Kurdun Rüyaları
Aytmatov çok değerli yazarlardandır. Akıcı ve ilginç bir anlatımı var. Severim kitaplarını. Gün olur Asra Bedel favorimdir.
YanıtlaSilçok istememe rağmen bir türlü okuyamadığım büyük usta... paylaşımınıza teşekkürler...
YanıtlaSilFavori yazarlarımdan biridir. Müthiş yazıyor bence de. Daha 3 kitabını okudum bende ama hepsini okumayı düşünüyorum.
YanıtlaSilBende blogumda okuduklarımı yorumluyorum. Beklerim:)