21 Ekim 2013 Pazartesi

Pinhan - Elif Şafak

PİNHAN
ELİF ŞAFAK
Doğan Kitap
Nisan 2009, 1.Baskı
230 Sayfa


MRW:
   Almış olduğu ödül (1998'de MEVLANA BÜYÜK ÖDÜLÜ)ve okuyanların çoğunluğunun beğenmesi bu kitabı almama sebep olmuştu. Elif Şafak'ın bir iki kitabını çok çok beğenip diğerlerini sırf merakımdan okumak istediğimden ötürü (çünkü bir ikisi hariç diğerlerini pek beğendiğim söylenemez) Pinhan yaklaşık 2 yıldır kitaplıkta bekliyordu. Sevgili Pinuccia'nın okuma şenliğinde canımın istediği kitap kategorisi için olabilir diye düşündüm.

   Aslında Pinhan 1997 yılında yazılmış yani Siyah Süt ve Mahrem'den çok çok önce. ama ben onları Pinhan'dan önce okuduğum için Pinhan'ı okurken (diğer ikisini daha önceden okumuştum) bu iki kitaba gitti aklım hep, neden mi? karakterlerin benzerliği yüzünden tabi ki. Elif Hanım nedense hep yakın isimler seçiyor karakterlerine ve bu isimlerde mutlaka esprili sıfatlar olarak karşımıza çıkıyor. mesela Pinhan'daki karakterlerden bazıları; Karanfil Yorgaki, Dertli Hagopik, Şebgir Kamer, Hoyrat Hacer, Sidikli Safiye, Bedrenk Asiye, Sarsak Zehra, Kaymaktabağı Rana, Hokkagülü İfakat, Ceviziçi Tahir, Sallabaş Dürdane.

   Siyah Süt'deki karakterlerin isimleri; Pratik Akıl Hanım, Sinik Entel Hanım, Hırs Nefs Hanım, Anaç Sütlaç Hanım, Saten Şehvet Hanım, Can Derviş Hanım.

  Mahrem'deki karakter isimleri; Keramet Mumi Keşke Memiş Efendi, Samur Kız, Yılanbaz, Kınar Hanım, La Belle Anabelle.

   Ayrıca bir de Elif Hanım'ın cinlere karşı özel bir ilgisi var sanırım çünkü Pinhan, Baba ve Piç, Siyah Süt kitaplarında cinleri olan karakterler var. haa bir de yine yazarın tarzını yansıtan ilginçlikler var ; çift cinsiyetlilik, üç memeli kadınlar, yarısı insan yarısı hayvan olan yaratıklar, cüceler.. Gerçekten yazarın hayal gücüne hayranlık duymamak elde değil. kitapları için artık yazarını görmesem bile bir kaç sayfa okuyunca evet bunun yazarı mutlaka Elif Şafak olmalı diyebilirim. 

   Son olarak Pinhan'ı beğendim mi? Sadece okurken eğlendim diyebilirim. Yazar yine farklı konulardan , farklı hayatlardan girerek yavaş yavaş hikayeyi birleştirmiş, aslında bu yönüyle de Mahrem adlı kitabı andırıyor. Evet kitabı bitirdim en azından yarım bırakmadım ama çok da beğendiğim söylenemez.

Kitabın Tanıtımından: 
   Pinhan, Elif Şafakın ilk romanı. Bu romanıyla Elif Şafak 1998 yılında Mevlâna Büyük Ödülünü aldı.

   "Pinhan!" dedi Dürri Baba. Sesi yaprak kımıldatmayan sabâ rüzgârı gibi doldu odanın içine.
"Pinhan!" dedi çocuk üst üste üç kere. İlk kez bu ismi söylerken, farkında olmadan el çırptı; omuzları sevinçle oynadı; yüzünde gonca güller açtı. İkinci kez söylerken duruldu, az evvelki taşkınlığından utandı. Üçüncü kez söylerken, ateş bastı dilini, damağını; dudaklarında buruk bir tat kaldı. Beti benzi kül kesildi. O zaman Dürri Baba, kollarını iki yana açıp, olan biteni izleyen dervişlere doğru dönerek,
"Nicedir adını bekler dururdu. Velhasıl adı da onu. İşte bugün kavuştular birbirlerine. Adı Pinhan olsun bundan böyle" dedi.

   Döndü halka/ döndü olanca hızıyla/ toprak ki siyah bir halka idi/ ve geceye saklanırdı bazen/ tuttu su ile karıştı/ su ki sarı bir halka idi/ rengiyle dalaşırdı bazen/ tuttu toprağı kucakladı/ eğildim suya baktım/ suda kendimi gördüm/ kendimi sen sandım/ sarılmak için atıldım/ köprüye hıncım yalan imiş/ onu yıkarken suya karışan/ ben oldum 

   Bir de baktım ki/ ben ben değilim artık/ sûretim başka bir sûret/ ismim bir başkasının ismi/ gönlüm ne yöne akar/ ben ne yöne/ verdiğin emaneti yitirdim yollarda/ hata ettim/ kusur ettim/ affola...

21 Ekim 2013 tarihinde "Pinhan"ı en uygun fiyatla satan internet siteleri:
İlkNokta 9,60 TL 
Kabalcı 9,60 TL
HemenKitap 11,25 TL 
OkuOku 11,25 TL
Arkadaş 11,55 TL
MaxKitap 12,00 TL

Elif Şafak Hakkında:
   Strasbourg doğumlu Elif Şafak, çocukluğunu ve gençliğini Ankara, Madrid, Amman, Köln, İstanbul, Boston, Michigan ve Arizona'da geçirdi. ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü'nü bitirdi, yüksek lisansını aynı üniversitede Kadın Çalışmaları Bölümü'nde, doktorasını ise siyaset bilimi alanında tamamladı.

   1997'den beri sekizi roman olmak üzere 12 eser veren Elif Şafak'ın, 2009 yılında yayımlanan Aşk adlı romanı Türk edebiyat tarihinin en kısa sürede en çok satan edebi eseri olmuştur. 2010 yılında TED Global'deki konuşması internet üzerinden yaklaşık 1,5 milyon kişi tarafından dinlenmiştir.

   Eserleri otuz dile çevrilen Elif Şafak'ın romanları, Viking, Penguin, Rizzoli ve Phebus gibi dünyanın en önemli yayınevleri tarafından yayımlanmaktadır. 2010 yılında Fransa'nın en prestijli ödüllerinden Sanat ve Edebiyat Şövalyesi nişanına layık görülmüştür.
Kaynak: http://www.elifsafak.com.tr/

Elif Şafak'ın Twitter hesabı: http://www.twitter.com/Elif_Safak
Elif Şafak'ın Facebook hesabı: http://www.facebook.com/#!/Elif.Shafak
Elif Şafak'ın Pinterest hesabı: http://pinterest.com/elifshafak/

Elif Şafak Kitapları:
Kem Gözlere Anadolu, 1994, Evrensel
Pinhan, 1997, Metis
Şehrin Aynaları, 1999, Metis
Mahrem, 2000, Metis
Bit Palas,  2002, Metis
Araf , 2004, Metis
Beşpeşe,  2004, Metis,
Med Cezir,  2005, Metis
Baba ve Piç, 2006, Metis
Siyah Süt, 303s, 2007, Doğan Kitap
Aşk, 2009, Doğan Kitap
Kâğıt Helva, 2010, Doğan Kitap
Firarperest, 2010, Doğan Kitap
İskender, 2011, Doğan Kitap
Şemspare, 2012, Doğan Kitap


11 yorum:

  1. ben beğenmiştim etkilenmiştim okuduğumda

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ne çok beğendim, ne çok etkilendim ama keşke okumasaydım da demediğim bir kitap oldu benim için

      Sil
  2. değişik bir kitap, okutuyor kendini.

    YanıtlaSil
  3. ben severim Elif ŞAfak , neden bilmem hayal gücü kuvvetli yazarlar her daim farklı gelmiştir, Şafak ta bunlardan biri ,bana göre, iyiydi Pinhan da...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elif Şafak çok beğendiğim yazarlardan biri değil, ama Pinhan'dan çok daha güzel kitaplarını okumuştum

      Sil
  4. Uzun bir aradan sonra merhaba arkadaşlar...
    Siyah Süt'ü okumadım, Mahrem'i ise 10 seneden fazla oldu, hatırlamıyorum ammaaa... Pinhan'ın yeri ayrıdır bende. İçinde çok güzel bir kısım vardı, şiir mi desem, bilemediğim. Yazıp bir kenara koymuştum, hala arada açar okurum. Sizin için de buraya aktarıyorum, eğer siz de beğendiyseniz yazmaya uğraşmayın, hazır yazılmışı var diyerekten... :)
    Halka, bir nokta idi başlangıçta
    ne küçüktü ne büyük
    ne yerdeydi ne arşta
    çünkü sadece o vardı
    nokta dediğinse ısırılmamış, dişlenmemiş bir elma
    elma diri, elma sulu ve kan kırmızıydı
    ne zaman ki diş geçirildi elmaya
    ne zaman ki o kırmızı cevher oldu iki pare
    ben, sen davası çıktı ortaya
    ayrı düştük gayrı düştük
    vakit yitirmeden dönelim dersen sılaya
    bir iken çok olduk
    çok iken bir olalım dersen hatırla
    hafıza elmayı hikâye eder kuytularda
    kuytularda işimiz ne
    varalım dersen meydana
    varıp da konuşturalım dili olmayan kitabı
    bil ki dervişlik dediğin ne hırkadadır ne taçta
    inci sedef lâl ü gevher beri dursun
    nasılsa karışacak ten türaba
    yeter ki sen seni bil sen seni
    ne de olsa derya ummandır balığa
    kendinde gör onsekizbin âlemi
    feh-meylemekse maksadın bu sim
    badehu duralım dara
    vuslatın yolu nedir bir de biz bilelim dersen
    lüzum yoktur yola yordama
    ne kadar çok yürek varsa çarpan
    ne kadar çok gönül gözü varsa dost cemaline müptela
    o kadar çok yol yordam var demektir
    var kendin hesapla
    Kimileri hesap kimileri feryat ederken
    döner durur halka
    halka dediğin tepeden tırnağa aşktır
    orada yer yoktur gazaba
    ben dönerim o
    döner halka döner
    öyle bir halkadır ki bu kimsecikleri bırakmaz dışında
    haber salın börtü böceğe, kurda kuşa
    yedi iklim, köşe bucağa
    ve burnumuzun dibinde gizlenen Kaf dağına
    kardeşiz cümle mahlûka
    madem ki âlem adem, adem de âlem içindedir
    yetmişiki millete bakarız aynı nazarla
    ballar balını bulmak için
    kolkola girip bir öne bir arkaya
    kovanımızı yağma etmek için
    "hu" çekmek her nefes alışta
    la-mekânız, bî-mekânız
    kâh orada kâh burada
    el, ayak, baş; suret ile kaş değil
    adem mânâya derler
    mânâ ki noktada saklıdır
    nokta ki kadrince kadirdir
    ve dahi dört kitabın elifbasıdır
    dervişlik davası güdene
    rıza lokmasını zoraki sindirene bir çift lafımız vardır
    Hızlanır nokta
    Döner nokta
    bir feryat kopar bağrından
    kül oluruz yana yana
    ben sen gider
    Can canan gider
    âşık maşuk biter
    nokta halkaya devreder
    öyleyse ne başlangıç, ne son
    sadece bir orta nokta...
    adını ne koyarsan koy
    ister elma
    ister nokta
    ister hafıza
    ister halka...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ooo Seviciğim seni yeniden buralarda görmek ne güzel :)
      geç yanıt için özr dilerim ama bu aralar hiç olmadığım kadar yoğunum malesef, ufaklık tüm zamanımı alıyor.. yaptığın alıntı çok anlamlı, hatırlıyorum bu bölümü kitapta ben de beğenmiştim. hatta parça parça beğendiğim daha başka bölümler de oldu ama bir bütün olarak çok sevemedim sanırım, beklentim çok daha başkaydı belki de, belki de diğer iki kitaba benzeyen içerikler olduğundan.. kendini tekrar eden kitaplara benzettim Pinhan'ı..

      Sil
  5. Merak ettiğim ancak okumadığım elif şafak kitaplarından.. taıtım için teşekkürler.
    kocaman öpüyorum miniği ne güzel gülmüş..

    bu arada hobi blogumda çekiliş düzenliyorum... hediyelerden biri de kitap olacak... ilgilenirseniz beklerim..
    http://bebegimincicileri.blogspot.com/2013/10/kizimin-cicileri-facebook-sayfasinin.html

    YanıtlaSil
  6. Elimde olan bir kitap ama ne zaman okurum bilinmez:)Tanıtım için teşekkürler...

    YanıtlaSil
  7. ilginç bir kitaba benziyor merak ettim doğrusu

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...