24 Mart 2013 Pazar

Kinyas ve Kayra - Hakan Günday

KİNYAS VE KAYRA
HAKAN GÜNDAY
OM Yayınları
2000, 1. Baskı
584 Sayfa


MRW:
   Kinyas ve Kayra'yı okumayan nadir bloglardan biri de biz kalmıştık. Kitapları en az bizim kadar seven aile dostumuz Sevi'nin kitaplığında imzalı halinin mevcut olduğunu görünce kitabı hemen ödünç aldım. Ben eşim gibi kalın kitapları çok sevmiyorum, gözüm korkuyor. Kitabı aldım almasına ama hemen başlayamadım, biraz süründü elimde. Bir de okuduğum yorumlara göre Kinyas ve Kayra'yı okuyanlar bariz bir şekilde 2'ye ayrılmış; ya çok beğenmişler ya da hiç sevmemişler. Hele birisi çok sıkıldım, sırf yarım bırakmamak için zorla bitirdim demiş. Bunlar da beni etkiledi tabi ama yine de okunma yüzdesi yüksek bir kitap olduğundan ben de Hakan Günday'la tanışmak üzere başladım Kinyas ve Kayra'yı okumaya.

   İlk önce kitap kapağından başlamak istiyorum. Benim okuduğum kitap ilk basım ve süper bir kapak fotoğrafı var. Yeni basımdaki fotoğraf nedense hem eşime hem de bana çok itici geldi, zaten okumak için bu kadar ertelememiz belki de o garip kapak fotoğrafı yüzündendir.

   Doğrusu 570 sayfalık kitabın yaklaşık 300 sayfasını çok sıkılarak okudum desem yeridir. Bu arada spoiler vermeden konudan biraz bahsedecek olursam; "Kinyas ve Kayra" , iki arkadaşın evlerini terk edip yaşantılarını tamamen değiştirerek değişik ülkelerde yasa dışı faaliyetler göstererek kafalarına göre yaşamalarını anlatan bir kitap. Dediğim gibi ilk 300 sayfada iki kafadarın para kazanma , harcama ve eğlence anlayışları beni bayağı bir sıktı, devamlı aynı şeyleri okumak oflattı poflattı. Kalan sayfalar kahramanların seçtikleri farklı yollarla biraz daha renklendi ve kitabı sevmeme neden oldu diyebilirim. Hele ki kitabın sonu aslında Hakan Günday'ın böyle sayfalar dolusu anlattığı hikayenin boşa olmadığını gösterdi. İlk başlarda hadi bakalım okuyorum bu saçma şeyleri ne olacak sonunda, bunlar nereye bağlanacak dedim dedim de gerçekten de güzel bir bağlantı kurmuş Hakan Günday. Böylece ben de Kinyas ve Kayra'yı okuyup beğenenler tarafında yerimi almış oldum.

Kitabın Tanıtımından:

"Hiçbir şey yok! Hiçbir şey yok! Hiçbir şey yok..."

"Artık zamanı geldi. Artık acı zamanı. Şiddetin şiiri duyulmalı. "Cash from Chaos" günlerindeki gibi. Kargaşa başlamalı. İnsanlar ağlamalı. Dünya üstündekileri kusturacak kadar hızlı dönmeli. Perde aralanıp içeriye kanın soğuk kokusu yayılmalı. İftiralar, takipler, tahminler, tehditler, intikam yeminleri megafonlardan evlere sızmalı. Görünmez adamların barbecue partilerinde üçüncü dünya ülkelerine biçtikleri kefen yırtılmalı. Arkasında hiçbir teşkilatlı güç bulunmayan parmak tetiği çekip tek başına bir insanın sahip olabileceği bütün deliliği göstermeli. Uyuyan halkların yataktan düşme zamanı geldi. Gözkapaklarının jiletlerle kesilmesinin zamanı.




24.03.2013 tarihinde farklı sitelerde "Kinyas ve Kayra"nın fiyatı:


Hakan Günday Hakkında:
  29 Mayıs 1976’da Rodos'ta doğan yazar Hakan Günday ilköğretimini Brüksel’de tamamladı.

  Ankara’da Tevfik Fikret Lisesi’ni bitirdi ve daha sonra Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransızca Mütercim Tercümanlık Bölümü’nde üniversite eğitimine başladı.

   Ertesi yıl Universite Libre de Bruxelles’in Siyasal Bilimler bölümüne geçti. Sonra Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’e girdi. İlk romanı Kinyas ve Kayra’yla (2000) edebiyat çevrelerinin ilgiyle izlediği ve kendi okur kitlesini yaratan bir yazar olan Günday’ın eserleri, Doğan Kitap tarafından yayımlanmaktadır. Ayrıca Istanbul Dot'da tiyatro oyun yazarı olarak görev yapmaktadır.
Kaynak: http://www.hakangunday.net

Hakan Günday Eserleri:
Zargana (2002)
Kinyas ve Kayra (2003)
Piç (2003)
Malafa (2005)
Azil (2007)
Ziyan (2009)
Az (2011)




20 yorum:

  1. Oilk 300 küsur sayfayı okumaya değdi yani? Bilemedim şimdi,gözümde büyüdü olumlu sona rağmen :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. öncelikle bu kitabın yorumlarına çok geç cevap yazıyor olduğum için herkesten özür diliyorum. mazeretim çok küçük ama çok geçerli :)tam 2.5 aylık minik bir mazeretten dolayı blogla pek ilgilenemiyorum :)

      o ilk 300 küsür sayfa okumaya değer miydi? güzel bir soru gerçekten :) ama ben yazılmış her kitaba bir şans verilmesi gerektiğini düşünenlerdenim. o yüzden gerçekten merak ettim o 300 sayfa nereye bağlanacak diye. ama bazı yerler gereğinden fazla uzatılmıştı evet, kabul ediyorum :)

      Sil
  2. Kinyas ve Kayra en beğenilen kitaplarındamış Hakan Günday'ın , oysa ben AZ'ı tek geçerim:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. AZ da kitaplıkta mevcut, halen okunmayı bekleyenler arasında :) ben de merak ediyordum, şimdi sizin yorumunuzdan sonra daha da fazla merak ediyorum :)

      Sil
  3. Ben henüz Hakan Günday'la tanışmadım...ancak okuyacağım ilk kitabı sanırım AZ olacak...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) benim de sıradaki Hakan Günday kitabım AZ olarak sanırım :)

      Sil
  4. Kitabı ben de beğenmiştim... Ancak kapağı tam da bir "beni okuma" kapağı... Sayenizde ilk kapağı gördüm. Diğerinden çok daha zekice olduğu aşikar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) evet ilk basımın kapak fotoğrafı kesinlikle daha fazla okuma isteği yaratıyor

      Sil
  5. Ben de ne zamandır okumak isteyip hep bu bölümmelerden daha çok olumsuz yorumlardan sonra erteliyordum!Elimdeki Hkan Günday'dan Az bittikten sonra Kinyas ve Kayra'yı da okunucaklar listeme alıyorum:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. AZ'ı okumadım henüz ama sanırım onu daha çok beğeniyorlar. AZ dan sonra Kinyas ve Kayra'yı beğenir misiniz bilmem (çünkü genel yorumlar bu yönde..) , kişiden kişiye değişir tabi, yine de kinyas ve Kayra fena değildi bence.

      Sil
  6. Güzel yorum için teşekkür ederiz MRW...
    Cüneyt Karakuş çok haklı, kitaptaki esas karakterler, aynen kapak resminde olduğu gibi kalplerinde (biri) öfke ve (diğeri) şüphe tohumlarıyla varlar.
    Balık da, kitap boyunca içinde bazen çırpındıkları bazen boğuldukları ve genelde pek nefes alamadıkları dünyadaki konumlarını anlatmak için iyi bir simge bence.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Seviciğim ailece yorumlarına hastayız zaten. yine çok yerinde saptamalarda bulunmuşsun. Balık figürleri kesinlikle yorumladığın gibi Kinyas ve Kayra kitap boyunca okyanusta yolunu kaybetmiş, çırpınıp duran iki balık gibiydiler.

      Not: en kısa zamanda görüşebilmek umuduyla.. :)

      Sil
  7. Ben okurken sizin gibi başta sıkılıp sonra açılmamıştım da zaman zaman sıkılıp, zaman zaman heyecanla okumuştum; pek inişli, çıkışlı bir okuma olmuştu. Kitabın maneviyatına da denk bir durumdu benim için, "okunmaya değer" diyebilirim ben de.
    Hamiş: Arada durumlara dair de bilgi verin, yokluğunuzda merak ediyoruz =)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet aslında inişli çıkışlı bir okuma çok yerinde bir tanımlama olmuş :) yine de bence de okunmaya değerdi :)

      durumlara dair bilgi istemişsiniz : hayatımız, önceliklerimiz kesinlikle değişti. daha önce zaman ayırdığımız şeyler artık malesef hayatımızın dışında.. zorlu bir 2 ay geçti. yeni yeni düzelmeler başladı. uykusuz geceler azalıyor diyebilirim :) ama ilgi odağı değişmiyor yine de :) blog kesinlikle sekteye uğradı :( kitap okuma hızı düştü, yorum yazma kısmı adeta yerlerde :) ama hayat ÇEKİRDEK AİLE olarak çok daha güzel :)

      Sil
  8. Fazla sayfalı olan romanlarda beni hep korkutmuştur.Bu yazarı henüz okumadım ama illa kii okurum daha sonra.Tanıtım için teşekkürler..

    YanıtlaSil
  9. Blogunuza ilk gelişim, ama Kinyas ve Kayra söz konusu olunca kendimi tutamıyorum ne yapayım:)Sizin aksinize en sevdiğim kitaplar en kalın kitaplardır, o sebeple sanırım bana da hiç kalın gelmemişti Kinyas ve Kayra. İlk baskı olan kitabı da ilk defa görüyorum,gerçekten şu anki kapağından çok daha cazip olduğu kesin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) kitap kapağı konusunda herkes hemfikir sanırım :)
      bu arada hoşgeldiniz :)

      Sil
  10. gerçekten sizdeki kapak daha güzelmiş.. ben de kitap kapağını kötü hatta itici bulanlardanım.. romanı okumaya başladım ancak 100 sayfadan ileri de gidemedim.. tekrar denerim belki yorumlarınızdan sonra...

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...