11. Kitap Çekilişimiz

   11. çekilişimizde YananKaravan yayınlarının Soru Satan Adam adlı kitabı hediye olarak veriyoruz. Bir kitap blog izleyicilerinden, bir kitap Facebook takipçilerindeb ve bir kitap da Twitter takipçilerinden olmak üzere üç şanslı  kişiye gidecek.

Blog çekilişi için:
   03.04.2013 saat 23:59'a kadar, izleyicimiz olarak bu yazımıza e-posta adresinizi de içeren bir yorum bırakmak.

  Çekilişimizi görseli ile blogunda paylaşan ve bu yazımıza paylaşım linkini yorum olarak bırakan blog arkadaşlarımız ise +1 şans daha kazanacaklar. (Kampanya blogları çekilişi dahil edilmeyecektir.)

Facebook Çekilişi için:

   Beyaz Kitaplık Facebook sayfasını beğenmek, linkte (http://www.facebook.com/photo.php?fbid=424350004324276&set=a.198760170216595.45473.196236060469006&type=1) bulunan paylaşımımızı beğenip paylaşmak ve altına katıldığınıza dair yorum bırakmak.

Twitter Çekilişi için: 

  Beyaz_Kitaplık Twitter hesabını takip etmek ve linkte (https://twitter.com/Beyaz_Kitaplik/status/313527030337634305) bulunan tweetimizi RT'lemek

 Her ortamdaki çekilişe ayrı ayrı katılıp kazanma şansınızı arttırabilirsiniz.

Soru Satan Adam:

   Yazar bir yandan Soru Satan Adamı konuşturup içerisinde yaşadığımız sistemin açıklarını anlatmamaya çalışıyor, diğer yandan Şeytana Kazık Atan Adam ile bireyin iç dinamiklerini güzelleştirmeyi hedefliyor. Hem iç hem de dış dünyayı ideal olana taşıyınca da, mutluluğun ortaya çıktığını hissettiriyor. Tabii Aşık Olamayan Kadının ilginç yolculuğunu, Kendi Kaderini Yazan Adamın aklıyla zekasının uyumunu, Çeyizi Çalınan Kızın masumiyetini, Kader Sırrını, İstanbul şehrinin yakılmasını da şiirsel bir anlatım ve müzik eşliğinde okuyoruz. Okurun çok fazla şaşıracağı ve imrenerek okuyacağı bir kitap Soru Satan Adam. Sayın okurlarımıza iyi okumalar dileriz. 

   "Kendimi, insanların beni neden ele geçirmek istedikleri fikriyle meşgul olurken yakalıyor, sürekli olarak takip edildiğimi ve ettiğimi sanıyordum. İyi ama, neden çok çekingen tavırlarla yaklaşıyorlardı o zaman? Ben neden peşleri sıra gidiyordum? Neler oluyordu bana böyle! Ne haltlar karıştırıyordum bu insanlarla? Kimin nesiydim ben? Devletin gizli bir sırrı filan mıydım? Dedektif dedikodusu muydum yoksa? Ajan olabilir miydim? Peki ya kül kedisi! İnsanları, çoğu defa bakanları, sorduğum o sorularla terletmekten nasıl bir keyif alıyordum? Neden herkesi bu sistemin bir kuklası olarak görüyordum? Yoksa sistemin kendisi miydim ben? Yok daha neler! Ne yani, şimdi ben başbakandan daha zeki, cumhurbaşkanından daha mı akıllıydım! Milli eğitim yada sağlık bakanından daha mı özeldim! Turizm bakanından daha fırlama, ticaret bakanından daha mı zengindim! Çirkin bir sululuk muydu yoksa bu yaptıklarım? Hayır ama, doğru söylüyordum! İçişleri bakanından daha vukuat olduğuma adım kadar emindim ve dışişleri bakanından daha hiper aktiftim!"

   "Bu seni öpmelerimin bedeli olsun sevgilim, böylece seni öpme eylemim asla bitmesin ve sonsuza kadar devam etsin! Seni öperken utandığım anlar ise hep kafanı karıştırsın sevgilim!"

   "Şimdi anlıyorum. Gözüm ondan başka kimseyi görmedi, göremez, çünkü gözlerimin ve bu gözlerin bağlı bulunduğu aklımın tek sahibi Odur. Kalbim ondan başka kimse için deli gibi atmadı, atamaz, çünkü kalbimin ve bu kalbin emirlerini yağdıran ruhumun tek ışığı Odur. Kulaklarım onun rüzgarından başka hiçbirşeyin sesini işitmez, işitemez, çünkü kulaklarımın ve bağlı oldukları evrenin tek anahtarı, sadece Onu sevmek kapısını açabilir. Ve eğer ki o yanımda değilse, benim bu kapıdan içeri girmem, bence ihanetlerin en büyüğüdür. Ellerim Ondan başka hiçbirşeye dokunmadı, dokunamaz, dokunursa kırılsın; dudaklarım ondan başka hiçbirşeyi öpmedi, hiçbirşeyden içmedi, içerse zaten haram olsun, öperse kurum kurum kurusun; ayaklarım ondan başka hiçbirşeyden gelmediği gibi ondan başka hiçbirşeye de gitmedi, giderse lanet olsun, kahrolsun; ve burnum, ah burnum, onun teninin kokusundan başka herşeyi yok sayarak belki de tanrıya ihanet etti, ama olsun, onun kokusu değilse burnumdaki enfes koku, yani demek istiyorum ki onun kokusuyla nefes alıp yeniden yeniden doğmuyorsam, kıyamet zıt diye benim üzerime kopsun."

   "Bunu bilemeyiz. Bunu kimse bilemez. Bunu Kafka da bilemez."