MRW:
Livaneli sevdiğim yazarlardan olmuştur hep, nedense ayrı bir sempati duyuyorum kendisine. Mutluluk, Son Ada, Serenad ise favori kitaplarımdır. Özellikle Serenad tek kelimeyle muhteşemdi. Serenad’dan sonra Zülfü Livaneli’nin bir röportajını izlemiştim, yeni bir kitaba başladığını söylüyordu, tabi çok heyecanlandım. Kardeşimin Hikayesi tanıtımları dönmeye başlayınca da hiç düşünmeden aldım, ama maalesef bu sefer Livaneli beni biraz hayal kırıklığına uğrattı diyebilirim.
İki günde bitirmeme rağmen kitabı hiç sevemedim. Bana göre bir çok özensiz yer vardı. Gazeteci kızın davranışlarını çocuksu ve gerçek dışı buldum, bağırıp çağırıp yine Ahmet'in evine gitmesi, günlerce orada kalabilmesi biraz saçmaydı. Ahmet'in de kıza karşı bazı tavırları da yine saçma ve komikti. Örnek; sayfa 30-37; gazeteci kız Ahmet’in Arzu’nun sevgilisi olup olmadığını sorguladığı sayfalar.
-Emir’in babası siz misiniz?
-Hayır değilim.
-Emin misiniz?
-Elbette eminim.
-Nasıl bu kadar emin olabilirsiniz?
-Çünkü sizin anladığınız anlamda bir ilişkimiz yoktu.
-Eveeet mesele çözülüyor. Kıskanç koca cinayeti
-Anlamadım?
-Adam karısının sizinle ilişkisini öğrendiği için..
-Güldüğüm için kızmayın ama Ali’yi tanısanız bunun saçma bir teori olduğunu anlardınız.
-Dalga geçer gibi gülmenize gerek yok.
Bu nasıl bir diyalog böyle ya? Bana çok çocuksu geldi. Gazeteci kız tüm kitap boyunca saçma ve çocuksu davrandı yine de haklıymış gibi Ahmet’i suçladı durdu. Ahmet de alttan aldı durdu. Ayağını burktu günlerce Ahmet’in evinde kaldı birde Ahmet’e trip attı.
Ayrıca Ahmet’in kimseye dokunmaması gereksiz bir ayrıntı olarak kalmış kitapta, o kadar çok sözü edilmiş ama gerekçesi doğru düzgün verilmemiş, ben de onunla ilgili bir anı ya da sonrasında bir olay bekledim durdum…
Kitabın sonunda Ludmilla’nın yaptığına karşılık gösterdiği sebep tabi ki beni şaşırttı, katilin kimliğini öğrendiğimde ise kendimi bir Ahmet Ümit kitabı okuyor sandım.
Velhasıl bu kitabı beğenmedim. Livaneli’nin tarzının bu olmadığını biliyorum ve bir an önce özüne dönmesini istiyorum :)
Kitap Tanıtımından:
Serenad fırtınasından sonra Livaneli'den nefes kesen bir roman...
Sakin bir balıkçı köyünde genç bir kadının cinayete kurban gitmesiyle başlar her şey. Dünyadan elini eteğini çekmiş emekli inşaat mühendisiyle genç, güzel ve meraklı gazeteci kızın tanışmasına da bu cinayet vesile olur. Kurguyla gerçeğin karıştığı, duyguların en karanlık, en kuytu bölgelerine girildiği hikâye, daha doğrusu hikâye içinde hikâye de böylece başlar. Modern bir Binbir Gece Masalı'nın kapıları aralanır. Ancak bu kez Şehrazad erkektir.
Kardeşimin Hikâyesi aşkın mutlulukta ulaşılacak son nokta olduğuna inananları bir kez daha düşünmeye davet eden, aşka, aşkın karmaşıklığına ve tehlikelerine dair nefes kesen bir roman. Her sayfada yeni bir gerçekliği keşfedecek, kuşku ile kesinliğin sınırlarında dolaşacaksınız.
"Mantıksız gibi geliyor ama o sabah uyandığımda tuhaf bir haber alacağımı biliyordum. Karadeniz'in lacivert dalgalarıyla baş başa kalmış olan bu ıssız köyde geçen her gün birbirinin aynısı olduğu için burada insanların heyecanla konuşacağı olaylara pek sık rastlanmazdı. O günün de ötekiler gibi sessizce akıp gitmesi gerekirdi ama galiba başka şeyler olacaktı. O mahmur sabah saatlerinde bir cinayet haberi alacağımı bilmiyordum elbette ama bir haber gelecekti. Daha yataktan çıkmamıştım, gözlerim kapalıydı, arkalarında fosforlu çizgiler bırakarak yıldırım hızıyla hareket eden mor tavşanları izliyordum."
23.08.2013 tarihinde "Kardeşimin Hikayesi"ni en uygun fiyatla satan kitap satış siteleri:
OkuOku: 13,87 TL
D&R: 13,99 TL
KitapYurdu: 14,20 TL
Kabalcı: 14,25 TL
Zülfü Livaneli Hakkında:
Gerçek adı Ömer Zülfü Livaneli’dir. 20 Haziran 1946 yılında Konya-Ilgın’da doğan Livaneli, müziği ile birçok ulusal ve uluslararası ödül aldı ve eserleri John Baez, Maria Farandouri gibi sanatçılar tarafından yorumlandı. Kültür, sanat ve politika alanında Türkiye’nin önemli isimlerinden birisi olan sanatçı, sanat yaşamı boyunca 300’e yakın besteye ve 30 film müziğine imzasını attı.
Bugüne kadar üç uzun metrajlı film yönetti; "Yer Demir Gök Bakır", "Sis" ve "Şahmeran". Valencia Film Festivali'nde "Altın Palmiye" ve 1989'da Montpelier Film Festivali'nde "Altın Antigone" ödülüne layık görüldü. "Sis", "En iyi Avrupa Film Ödülü"ne aday gösterildi. Sanatçının filmleri Türkiye, ABD, Fransa, Almanya, İsviçre, ve Japonya'da gösterime girdi ve BBC, WDR, İspanya, Kanada ve Japon televizyonları gibi bir çok televizyon şirketine satıldı.
Ekim 1986'da Cengiz Aytmatov'un daveti üzerine Federico Major, Yaşar Kemal, Arthur Miller ve diğer ünlü sanatçı ve düşünürlerin katıldığı Kırgızistan ve daha sonra Wengen, Granada ve Mexico City'de toplanan Issyk - Kul Forumu'nda yer aldı.
Livaneli, Elia Kazan, Jack Lang, Vanessa Redgrave, Arthur Miller, Mikhail Gorbaçov gibi ünlü kişilerle birlikte dünya kültürünün ilerlemesi ve dünya sanatlarının gelişmesine katkıda bulunmak üzere çalışmalarda bulundu.
1996 yılında Paris’te merkezi bulunan UNESCO (Birleşmiş Milletlerin Eğitim Kültür Bilim Kurulu) tarafından büyükelçilik verilen sanatçı Livaneli, orjinali ilk kez 1978’de çıkan "Nazım Türküsü"adlı albümde Nazım Hikmet'in şiirlerinden bestelediği şarkıları bir araya getirdi.
"Arafta Bir Çocuk", "Mutluluk" ve "Serenad" gibi kitaplarının yazarı olan Livaneli, halen Vatan Gazetesi'nde köşe yazarlığına devam etmektedir.
Kaynak: http://www.kimkimdir.gen.tr
Gerçek adı Ömer Zülfü Livaneli’dir. 20 Haziran 1946 yılında Konya-Ilgın’da doğan Livaneli, müziği ile birçok ulusal ve uluslararası ödül aldı ve eserleri John Baez, Maria Farandouri gibi sanatçılar tarafından yorumlandı. Kültür, sanat ve politika alanında Türkiye’nin önemli isimlerinden birisi olan sanatçı, sanat yaşamı boyunca 300’e yakın besteye ve 30 film müziğine imzasını attı.
Bugüne kadar üç uzun metrajlı film yönetti; "Yer Demir Gök Bakır", "Sis" ve "Şahmeran". Valencia Film Festivali'nde "Altın Palmiye" ve 1989'da Montpelier Film Festivali'nde "Altın Antigone" ödülüne layık görüldü. "Sis", "En iyi Avrupa Film Ödülü"ne aday gösterildi. Sanatçının filmleri Türkiye, ABD, Fransa, Almanya, İsviçre, ve Japonya'da gösterime girdi ve BBC, WDR, İspanya, Kanada ve Japon televizyonları gibi bir çok televizyon şirketine satıldı.
Ekim 1986'da Cengiz Aytmatov'un daveti üzerine Federico Major, Yaşar Kemal, Arthur Miller ve diğer ünlü sanatçı ve düşünürlerin katıldığı Kırgızistan ve daha sonra Wengen, Granada ve Mexico City'de toplanan Issyk - Kul Forumu'nda yer aldı.
Livaneli, Elia Kazan, Jack Lang, Vanessa Redgrave, Arthur Miller, Mikhail Gorbaçov gibi ünlü kişilerle birlikte dünya kültürünün ilerlemesi ve dünya sanatlarının gelişmesine katkıda bulunmak üzere çalışmalarda bulundu.
1996 yılında Paris’te merkezi bulunan UNESCO (Birleşmiş Milletlerin Eğitim Kültür Bilim Kurulu) tarafından büyükelçilik verilen sanatçı Livaneli, orjinali ilk kez 1978’de çıkan "Nazım Türküsü"adlı albümde Nazım Hikmet'in şiirlerinden bestelediği şarkıları bir araya getirdi.
"Arafta Bir Çocuk", "Mutluluk" ve "Serenad" gibi kitaplarının yazarı olan Livaneli, halen Vatan Gazetesi'nde köşe yazarlığına devam etmektedir.
Kaynak: http://www.kimkimdir.gen.tr
Zülfü Livaneli Kitapları:
Arafatta Bir Çocuk (1978)
Geçmişten Geleceğe Türküler (1981)
Sis (1990)
Orta Zekalılar Cenneti (1991)
Diktator ile Palyaço (1992)
Sosyalizm Öldü mü? (1994)
Livaneli Besteleri (1998)
Engereğin Gözündeki Kamaşma (1996) (1997 Balkan Edebiyat Ödülü)
Bir Kedi Bir Adam Bir Ölüm (2001) (2001 Yunus Nadi Roman Ödülü)
Mutluluk (2002) (2006 Barnes&Noble Büyük Roman Ödülü)
Gorbaçov'la Devrim Üstüne Konuşmalar (2003)
Leyla'nın Evi (2006)
Sevdalım Hayat (2007)
Son Ada (2008) (Orhan Kemal Roman Armağanı)
Serenad (2011)
Harem (2012)
Edebiyat Mutluluktur (2012)
Kardeşimin Hikayesi (2013)
Arafatta Bir Çocuk (1978)
Geçmişten Geleceğe Türküler (1981)
Sis (1990)
Orta Zekalılar Cenneti (1991)
Diktator ile Palyaço (1992)
Sosyalizm Öldü mü? (1994)
Livaneli Besteleri (1998)
Engereğin Gözündeki Kamaşma (1996) (1997 Balkan Edebiyat Ödülü)
Bir Kedi Bir Adam Bir Ölüm (2001) (2001 Yunus Nadi Roman Ödülü)
Mutluluk (2002) (2006 Barnes&Noble Büyük Roman Ödülü)
Gorbaçov'la Devrim Üstüne Konuşmalar (2003)
Leyla'nın Evi (2006)
Sevdalım Hayat (2007)
Son Ada (2008) (Orhan Kemal Roman Armağanı)
Serenad (2011)
Harem (2012)
Edebiyat Mutluluktur (2012)
Kardeşimin Hikayesi (2013)
canım her fikrine katılıyorum:))çok acemice geldi banada
YanıtlaSilevet malesef bu sefer olmamış :(
Silkardeşimin hikayesini ben de beğenmedim maalesef.. kitaptaki duygular bana geçmedi ve kitap alıntıları ve kurgu hataları da zihnimi boşa meşgul etti. ben de yakında yorumlayacağım inşallah ...
YanıtlaSilyorumunuzu merakla bekliyorum Emine Hanım :)
SilGaliba Anar'ın kitaplarından Yedinci Gün; Livaneli kitaplarından Kardeşimin Hikayesi hayranlarını hayal kırıklığına uğratıyor. Ben de geçen aylarda Ada'yı okuyup çok beğendim. Sonra da son kitabını mı okusam diyordum ama Leyla'nın Evi'ni veya Seranad'ı okuyacağım sanırım.
YanıtlaSilbunu çok fazla dile getirdim ama ne yapayım bayıldım o kitaba, Serenad'ı okuyun derim ben :)
Silbenim de gelecek kulelerimden birinde kitap , biraz daha beklesin bakalım:)
YanıtlaSilbeklesin Eylem Hanım beklesin :)
SilLivanelinin okuduğum ilk kitabıydı. İlk sayfalarda hayal kırıklığına uğradım. Böyle birşey beklemiyordum galiba. Ama direndim. Sonrasında neler olduüğunu az çok tahmin etmekle birlikte merak ettim bir çırpıda bitti. Ve uzun zamandır hep bilgi dolu kitaplar okuyordum. Beynim yorulmuş galiba kitap okuyamamaya başlamıştım. Kitap okuyamıyorum modumu kırdığı için bana güzel geldi. Ama daha iyisini beklediğim kesindi.
YanıtlaSilben de sevememiştim bu kitabı
YanıtlaSilBen de kitabı çok beğendim ve severek yorumladım. Şu kurgu hataları konusuna gelince kimlikle ilgili olan mı?Emine Öztürk sizin de yorumunuzu bekleyeceğim benimki burada http://www.kitapsohbetcisi.com/2013/12/livanelinin-matruskas-kardesimin.html.
YanıtlaSil