4 Ağustos 2013 Pazar

Jar - Kemal Varol

JAR
KEMAL VAROL
Sel Yayıncılık
Şubat 2013, 1.Baskı
160 Sayfa

AFD:
   Güneydoğu'da bir kasaba düşünün, adı da Arkanya olsun. Bu kasabada karşılıklı iki meyhane düşünün, ikisinin sahibinin kardeş olduğunu ve bunlarında birbirlerine küs olduğunu. İki meyhanede hergün aynı saatte gelip aynı saate ayrı yönlere giden ve meyhanede bulundukları saatlerde büyük bir kinle birbirlerine bakın, beli silahlı iki yaşlı adam düşünün. İki küsün meyhanesinde iki eli tetikte yaşlı küs... Rahatsız Kamil ve İçli Halil

    Neden mi küsler? Elektro Cemil'in anlattığına göre ... hımm acaba hangi hikaye doğru ki? En iyisi siz karar verin. Elektro Cemil Rahatsız Kâmil ve İçli Halil hakkında, üç hikâye anlatacağını bu hikâyelerden sadece bir tanesinin gerçek olabileceğini söyler. “İhtiyarların gerçek hikâyesi, Elektro’nun anlatacağı ilk hikâye de olabilirdi sonuncusu da. Hatta bu hikâyelerin hepsi yalan olabileceği gibi, tümü bir gerçeği de karşılayabilirdi.”

   Uzun zaman önce okuduğum ve bir türlü yorumlamaya fırsat bulamadığım bir kitap Jar. Bu satırları yazarken, kitabı okuduğum zaman nasıl zevk aldığımı hatırladım. 

   80 darbesi sonrası Güneydoğu'da geçen bir hikaye, belki de Güneydoğu'da yaşamışlılığımın etkisiyle daha da etkiledi beni, bilmiyorum. Fakat kesinlikle okumanızı tavsiye ediyorum. Altı çizilesi bölümde kitabı niye tavsiye ettiğim hakkında ipuçları sunacaktır size.

  Kitabın öyküsünü yazarından dinlemek isterseniz, Kemal Varol'un Jar hakkındaki röportajını okumanızı öneririm. http://kitapzamani.zaman.com.tr/kitapzamani/newsDetail_getNewsById.action?newsId=6936

Altı Çizilesi:
   Nihayetinde kardeşini hesaptan düşen Hayri Abi, Duble’yi ona bırakıp tam karşıya yepyeni bir meyhane açmıştı. İlk başlarda, memleketteki tüm öz’lerin bir kinden doğduğunu kanıtlarcasına yeni meyhanenin adını Öz Duble koymuş, sonra vazgeçip her nedense Kazablanka adında karar kılmıştı.

   İnsanın derdi kalbinden önce insanın saçlarına vururmuş. Yürüyüp gittiği köy yollarında bir gecede saçları beyazlayan nice dert sahibini dinlemiş İçli Halil. Erkekler için iş kolaymış. Uzar uzamaz saçlarını kesermiş erkekler. Kadınlarsa saçlarıyla beraber dertlerini de uzatırlarmış. Babaları o saçları çekip onları döverken de, anneleri sarı taraklarla onları tararken de, bir erkeğin kocaman elleri onları okşarken de nerede kırıldıklarını, hangi ellerde yıprandıklarını, hangi aşkla beyazladıklarını asla unutmazmış kadınların saçları.

   Eskiden her yer bu kadar uzak değilmiş. Gitmek istediğin yer neresi olursa olsun çabucak gidermişsin. Gidilmek istenen mesafe saatlerle değil, günlerle tayin edildiği için kimsenin aklından zamanı ölçmek geçmez, bunun için telaş etmezmiş. O zamanlar kimse varacağı yer için dertlenmezmiş açıkçası. Yolda geçen zaman da varılan yere dahil edilir, o yol boyunca yaşananlar varılacak yerin, yapılacak işin, görülecek hesabın bir parçası sayılırmış. O yüzden de eskiler bizden çok daha geç varsalar da uzağa, bizim kadar söylenmezmiş.

   İnsanın her yeri sapır sapır yaşlanırken bir tek dili dinç kalırdı. Ama dökülmüş dişlerini yoklayıp duran yaşlı adamın dili bir cümleden bile istifade etmedi. Sanki bütün gövdesiyle birlikte dili de pörsümüştü adamın.

"Kimse bana inanmayacağı için gördüklerimin yarısını bile anlatmadım" Marco Polo

"Bazı yaralar var ki, kapanmış olsalar bile, dokununca sızlarlar." Turgenyev

"Düşmanımı cesur ve kuvvetli yap! Eğer onu yenersem utanç duymayayım." Kızılderili Atasözü


Kitabın Tanıtımından:
   Seksen darbesinden üç yıl sonra… Doğu’da bir kasaba… Günün birinde kimselerin tanımadığı iki yaşlı adam, kasabadaki iki ayrı meyhanenin bahçesine kurulup öfkeyle birbirlerine bakmaya başlar. Bu sabırsız, öfke dolu iki adamın hikâyesi giderek onları izleyenlerin hikâyesiyle buluşur. Kinle zehirlenmiş roman kahramanları öfkelerini yenmek için gücünü özellikle sözlü kültürden alan bir oyuna katılmaya karar verirler. Jar, kin duygusunun insan ve toplum üzerindeki izini sürerken, benzersiz bir kasaba portresi sunuyor okura. Uzaklara gidemeyen, kaybetmiş, yara almış, kendi hatıralarıyla yaşamaya yazgılı kahramanların iç dünyalarındaki çalkantılar, adım adım yaklaşan bir şiddetin gündelik hayatta nasıl mayalandığını gösteriyor. Öfke ve şiddetin pençesine düşmüş bir toplumun ruh halini resmeden etkileyici bir roman.

04 Ağustos 2013 tarihinde "Jar"ı en uygun fiyatla satan internet siteleri:
KitapZen: 12,60 TL
Kabalcı: 12,60 TL
AceleGelsin: 12,60 TL
OkuOku 13,50 TL
İdefix 13,50 TL 
HemenKitap 13,50 TL 


Kemal Varol Hakkında:

Görsel alıntıdır.
   1977 Diyarbakır-Ergani doğumlu. Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi mezunu. Bir süre, Bilkent Üniversitesi Türk Edebiyatı Bölümü’nde yüksek lisans eğitimi aldı. On yıldır Diyarbakır’ın değişik köylerinde öğretmenlik yapıyor. Çeşitli dergi ve günlük gazetelerde yazılar yazdı. 

Kemal Varol Kitapları:
Yas Yüzükleri
Kin Divanı
Temmuzun On Sekizi
Demiryolu Öyküleri
Jar
Memleket Garları


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder