24 Haziran 2015 Çarşamba

Körleşme - Elias Canetti

KÖRLEŞME
Orijinal Adı: Die Blendung
Çevirmen: Ahmet CEMAL
Sel Yayınları
Ocak 2015, 1. Basım
Orijinal İlk Basım: 1935
565 Sayfa

AFD:
   "Körleşme" uzun zamandır methini duyduğum ve okumak istediğim bir kitaptı. Halil Serkan Öz'ün öğrencilerine önerdiği kitaplar arasında da görünce artık okuma zamanımın geldiğini anladım. Özellikle bir öğrencisinin, Halil Hoca'nın; "Eğer bilmek istersen, diğerleri gibi laylaylom yaşamak istemezsen, söylediğim yazarları okuyun. Ama bilin ki ne kadar çok öğrenirseniz bunları; insanları tanırsınız, toplum sizi dışlar, yalnızlaşırsınız. Bu söylediğim yazarların cenazelerine üç beş kişi gitmiştir, kitapları yasaklanmıştır." cümlesini aktarması giderken bizlere okuyun diye öğütlediği listedeki tüm kitapları bir an önce okuma isteği uyandırdı.

    Körleşme'de Dünyanın en önemli sinologlarından (Çin dili ve tarihi uzmanı) biri olan Profesör Kien baş karakterdir. Prof. Kien, 25 bin kitabıyla birlikte yaşadığı dairesinde, insanlardan uzak münzevi bir hayatı tercih etmektedir. Kitapları en büyük tutkusudur. Kitaplarını biriyle paylaşmak değil, kendi okurken, taşırken yanlış bir şekilde tutup zarar vermesi bile en büyük kabuslarından birisidir. Her gün kitaplarının kaynaklığı aracıyla yaptığı çalışmalarla ününe ün katmaktadır. Fakat onur konuğu olarak davet edildiği hiçbir toplantıya gitmez, hiçbir üniversitenin kürsü başkanlığını kabul etmez. O kendi evinde, dünyasında mutludur. Hiç kimseye ihtiyacı yoktur, sıradan insanlarla (kendisi hariç tüm insanlar) yapılacak küçücük bir konuşmaya bile harcayacak zamanı yoktur.

     Kien'in bu münzevi hayatı temizlikçisi Therese ile değişir. Therese'nin, kitaplarına kendisinden bile daha özenli davrandığını fark eden Kien, böyle bir kadınla evlenmesi gerektiğini düşünür ve evlenir. Fakat Threse'nin planları farklıdır. Therese türlü oyunlarla Kien'i kandırır ve olaylar sonucunda Kien'i kendi evinden atar. Evinden ve kitaplarından başka bir yaşamı olmayan Kien'i dışarıda hiç bilmediği bir hayat beklemektedir. Olaylar bu şekilde başlar ve çok daha can alıcı şekilde devam eder.

     Kitaptaki karakterlerin ortak özelliği; olaylara sadece kendi bakış açılarından bakmalarıdır. Kimse bir olayın kendi düşündüğünden başka bir şekilde olabileceğini aklına bile getirmez. Herkes kendince doğrudur. Tabii bu herkesin kendince doğru oluşu, kimsenin birbirini anlamamasını da beraberinde getirir. Herkes birbirine karşı kördür ve herkes kendi küçücük dünyasında yaşar. Bu da doğal olarak bir kaos ortamı yaratır.

    Körleşme hakkında daha derin bir yazı okumak isterseniz size Eren Arcan'ın "İnsanlığın Körleşmesi" başlıklı yazısını okumanızı öneririm.

     Son olarak kitabın Türkçe'ye çevrilmesinde Oğuz Atay'ın Ahmet Cemal'e yaptığı emrivaki ricadan da bahsetmeden geçmeyeyim. Oğuz Atay Körleşme'nin ingilizcesini okur ve çok beğenir. Çevirilerini beğendiği fakat hiç tanışmadıkları Ahmet Cemal'i bulur ve Körleşme'nin ne kadar iyi bir kitap olduğundan bahseder ve bir an önce Almanca aslından Türkçe'ye çevrilmesini ister. Körleşme; Oğuz Atay'ın önerisiyle Türkçe'ye çevrilmiştir.

-"Körleşme"yi buradan satın alabilirsiniz.-


Altı Çizilesi:
  Bir kitapçı, bir kraldı. Ama bir kraldan hiçbir zaman kitapçı olamazdı.

   Doğru yolu görüp de oradan gitmemek, yüreksizliktir. -Konfüçyüs-

  Hata İşlemek ve bunu düzeltmek için çaba harcamaktan kaçınmak, asıl yanlış davranış budur. Yanlış bir iş yapmışsan, onu düzeltmekten hiçbir zaman utanmamalısın.

  Yapıyorlar, ama ne yaptıklarının bilincinde değiller, birtakım alışkanlıklar edinmişler, ama bunun nedenini bilmiyorlar; ömürleri boyunca dolaşıp durdukları halde yollarını bulamıyorlar: kitleden ayrılamayan, koyun gibi onun peşinden gidenler için doğaldır bunların tümü.’ -Mong-

   Akıllıların yapmaktan korktukları işlere aptallar saldırır.
Kitabın Tanıtımından:
  Dünya edebiyatının başyapıtlarından biri olduğu tartışmasız kabul edilen Körleşme, Almanya’da edebiyatın, politikanın kirli gölgeleri altında yitip gitmeye yüz tuttuğu bir dönemde yazılmıştır. Ancak, Elias Canetti kurguladığı zaman ve mekân, kullandığı dil ve üslup, karakterlerindeki soyutlamanın isabetliliği ve bunları aktarmadaki başarısı sayesinde sınırları aşmış, evrenselliğin en üst boyutlarına ulaşmıştır.

  Çoktandır kendi fildişi kulesine çekilmiş bir aydının trajedisinde cisimleşen Körleşme, insanoğlunun kendi eliyle kurduğu, sonra da kendisine yabancılaşmış, düşman kesilmiş bulduğu dış çevreyi, son derece özgün bir biçimde ve en uçta sayılabilecek araçlarla tasvir etmeyi başarıyor.

  İnsanın gerçeklik karşısında ne ölçüde körleşebileceğini, her dönemde ve her toplumda rastlanabilen “aymaz” aydın karakterinde ustalıkla yansıtan Canetti, düşünce ile gerçeklik arasındaki kopuşun hikâyesini anlatırken yarattığı dehşet atmosferiyle okuru derinden sarsıyor.

Elias Canetti Hakkında:
   (Rusçuk, 1905 – Zürih, 1994) İspanya’dan göç eden Sefarad Yahudisi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Öğrenimini Zürih ve Frankfurt’ta tamamladıktan sonra Viyana’ya dönüp Doğa Bilimleri ve Felsefe bölümlerinde doktora yaptı. Ardından, yazarlığa yöneldi ve 26 yaşında başyapıtı sayılan Körleşme’yi kaleme aldı. Kitlelerin psikolojisini ona yabancı birinin bakış açısından anlatan roman, dönemin Nazi Almanya’sında yasaklandı ve ancak 1960’lardan sonra geniş kitleler tarafından keşfedilebildi. Canetti, 1938’de Avusturya’nın ilhakından sonra Londra’ya, ardından Zürih’e taşındı. İkinci Dünya Savaşı dahil tarihin en büyük kitlesel eylemlerine tanıklık etmiş olması onu kitle ve iktidar ilişkileri üzerine düşünmeye ve yazmaya yöneltti. Bu düşüncelerinin sonucu olarak 1960’ta Kitle ve İktidar isimli incelemesini tamamladı. Çocukluk ve gençlik yıllarına ve daha sonraki yaşamının bir bölümüne dair anılarını Kurtarılmış Dil, Kulaktaki Meşale ve Gözlerin Oyunu adlı üç kitapta anlattı. 1981’de Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görüldü. Ömrünün büyük bir kısmını İngiltere’de geçirdi. Eserlerini Almanca kaleme aldı.

2 yorum:

  1. Blogunuzu düzenli olmasa da fırsat buldukça takip ediyorum. Keza sosyal medya hesaplarınızı da. Ve Çanakkale'den esintiler görmek beni aşırı derecede mutlu ediyor. Çanakkale'de öğrenci olmak benim için büyük bir şanstı. Artık orada son senem Temmuz 2016 itibari ile Çanakkale'den ayrılacağım. Ve bunun hüznünü şimdiden hissediyorum. Kitapla alakası olmayan bir giriş oldu ama Truva'yı görünce duygusallaştım! :)

    Körleşme okumak istediğim bir kitap. Ama yüksek fiyatından ötürü sürekli erteliyorum. Çeviri ile ilgili ricayı bilmiyordum ben. Şaşırdım açıkçası. :)
    Güzel Çanakkale temalı fotoğraf ve inceleme içi teşekkürler. :)

    YanıtlaSil
  2. Çanakkale bir başka güzel, Çanakkaleli olmamama rağmen burada 8. yılımı dolduruyorum ve halimden de gayet memnunum. :) Belki bir gün siz de Çanakkale'ye geri dönersiniz.

    Körleşmeyi Çanakkale Kütüpanesi'nden temin edebilirsiniz aslında, Çanakkale Kütüphanesi oldukça geniş bir kitaplığa sahip. Körleşme de mutlaka vardır diye düşünüyorum.

    Yorumunuz için teşekkürler,
    İyi okumalar...

    YanıtlaSil