27 Nisan 2015 Pazartesi

Beyaz Gemi/Toprak Ana/Deve Gözü/İlk Öğretmenim - Cengiz Aytmatov

BEYAZ GEMİ/TOPRAK ANA/DEVE GÖZÜ/İLK ÖĞRETMENİM
Çevirmen: Mehmet ÖZGÜL
Cem Yayınevi
Ekim 2008, 5. Baskı
 363 Sayfa

MRW:
  İlk defa bir Aytmatov kitabı okudum ve hayran kaldım diyebilirim. Bitirdikten sonra ilk işim iki kitabını daha sipariş etmek oldu. Bendeki roman 4 ayrı kitabın 1 kitap haline getirilmiş hali ki bence oldukça mantıklı. Aytmatov kesinlikle büyük bir yazar. Benim okuduğum hikayelerinde olduğu gibi kitaplarında hep kendi doğduğu toprakların insanlarını anlatıyor.

  Hikayelerin arasında Deve Gözü hariç diğer üçünü de çok sevdim. İçlerinde beni en çok etkileyen Toprak Ana oldu. Kendisi gibi toprakla uğraşan bir ırgatla (Savankul) evlenen Tolgonay adlı köylü bir kızın evliliğinden yaşlılığına kadar olan hayatını konu alıyor. Ne yazık ki Tolgonay henüz genç bir kadınken savaş çıkıyor ve hayat hiç de adil davranmıyor ona. Elindeki her şeyi yitiren Tolgonay’ın hayatı okuyan herkesi derinden etkileyecek buna eminim.

  Diğer bir hikaye “İlk Öğretmenim” yine oldukça güzeldi. Annesi ve babası öldükten sonra amcası ve yengesiyle birlikte yaşamak zorunda kalan Altınay Süleymanovna,  köyüne bir öğretmenin gelmesiyle birlikte eğitim hayatı başlar. Köy hayatının ağır şartlarında acımasız bir yengeyle her şeye rağmen ayakta kalan bu akıllı kızın öyküsü içimi gerçekten çok acıttı.

  Beyaz Gemi ise; küçük bir çocuğun psikolojisini konu alan bir hikaye diyebiliriz. Annesi ve babası başka hayatlar kuran ve bu yüzden dedesiyle birlikte yaşamak zorunda olan, dedesini çok seven, onun anlattığı hikayelerle büyüyen ve hiç arkadaşı olmadığından bu hikayelerin etkisiyle kendi hayal dünyasında yaşayan bir çocuğun öyküsü, yine oldukça etkileyici.

20 Nisan 2015 Pazartesi

Tuhaf Alışkanlıklar Kitabı - Kadir Aydemir

TUHAF ALIŞKANLIKLAR KİTABI
Hazırlayan: KADİR AYDEMİR
Yitik Ülke Yayınları
Aralık 2012, 2. Baskı
İlk Basım: Ekim 2012
264 Sayfa

AFD:
 Kitabın arka kapağında da yazdığı gibi; "Hangimiz normaliz, hangimiz tuhaf? Neye göre, kime göre?" Ben kesinlikle normal bir insanım diyebilecek, kendinden o kadar emin bir insan var mıdır acaba? Gerçi bu cümleyi kuran insan bile oldukça tuhaftır ya. :)

  Gördüğümüz, duyduğumuz, okuduğumuz ve kendi yaşadığımız pek çok tuhaf alışkanlık biliyoruzdur. Bunlardan birçoğunu anımsamak bile insanın yüzünde bir gülümseme oluşturuyor. Ben de bol bol eğleneceğimi düşünerek, bu tuhaflıkların toplandığı "Tuhaf Alışkanlıklar Kitabı"na başladım. Fakat üzülerek söylüyorum ki bir iki yazı ve son bölümde yer alan ünlülerin tuhaf alışkanlıkları hariç okuduklarımdan zevk alamadım. Maalesef çoğu metin "benim tuhaf alışkanlığım bu, takıntım şu"dan öteye geçememiş.

   Roman karakterlerinde bu tür tuhaf alışkanlıkları çok severim. Karşılaştığı olaylarla takıntıları birleşince oldukça keyifli bir okuma süreci olur."Tuhaf Alışkanlıklar Kitabı"ndan beklediğim keyfi alamamanın bir nedeninin de yazıların kısa olması herhalde, karakterin/anlatıcının okuyucuya daha nüfuz etmeden yazının bir anda bitmesi de beni etkilememiş olabilir.

     "90'lar Kitabı"nı çok beğenmiştim, bir dönem kitabı olduğu için neredeyse tüm yazıları keyifle okumuştum. Maalesef "Tuhaf Alışkanlıklar Kitabı" bu zevki yaşatmadı. Sırada "80'ler'de Çocuk Olmak" var.


Altı Çizilesi:
  "Benden bir fazla bilenin talebesiyim, bir eksik bilenin de öğretmeniyim" -Neşet Ertaş-

15 Nisan 2015 Çarşamba

Amerikan Rüyası - Norman Mailer

AMERİKAN RÜYASI
Orijinal Adı: The Last Witness
Çevirmen: Ahmet ERGENÇ
Sel Yayınları
Kasım 2014, 1. Baskı
Orijinal İlk Basım: 1965
276 Sayfa

AFD:
 "Amerikan Rüyası"nda kahramanımız; II. Dünya Savaşı'ndan bir kahraman olarak dönen Stephen'dır. Bu kahramanlık onu ülke çapında ünlü yapmıştır. Bir üniversitede ders vermekte hatta bir Talk-Show programı da yapmaktadır. Yani hayatı tam anlamıyla bir "Amerikan Rüyası"dır. Fakat her rüyanın bir sonu olduğu gibi kahramanımız da uyanmaya başlamıştır. Hayatta her şeyi yaşadığını düşünmektedir. Hayattan zevk almamaya başlar ve bu düşünce onu farklı yollara sevk eder...

  Ben kitap okurken kahramanı ve seçimlerini çok önemserim. Eğer kahramanı sevmemişsem o kitap elimde sürünmeye başlar. Maalesef "Amerikan Rüyası"nın kahramanı Stephen'ı sevemedim. Hayat onlara tüm imkanlarını sunmuşken, şükür edip keyfini çıkarması gereken insanların, gereksiz şımarıklıklara yönlenerek hayatlarını mahvetmelerini algılayamıyorum. Bu tür insanlardan gerçek hayatta hazzetmediğim gibi kitaplarda da onların hikayelerini okumayı sevmiyorum.

  Ben kahraman takıntım yüzümden kitaptan çok fazla keyif almasam da Norman Mailer, "Amerikan Rüyası"nda, II. Dünya Savaşı'ndan yeni çıkan Amerika'daki yaşama eleştirel bir gözle bakıyor. Kitabın bir kısmı, Norman Mailer'ın yaşamıyla paralel ilerlemektedir. Yazarımız da kitabın kahramanı gibi II. Dünya Savaşı'na katılmış, ilk yazdığı roman "Çıplak ve Ölü"nün büyük ses getirmesiyle şöhretle tanışmış ve "Amerikan Rüyası"nı yaşamaya başlamıştır. Kendi yaşadığı durumu ve dönemi eleştirmesi açısından ele alındığında "Amerikan Rüyası" okunmaya değecek bir kitap.

10 Nisan 2015 Cuma

Olur Böyle Boktan Şeyler - Rick Springfield

OLUR BÖYLE BOKTAN ŞEYLER
Orijinal Adı: Magnificent Vibration
Çevirmen: Özlem ÖZARPACI
Parodi Yayınları
Mart 2015, 1. Baskı
324 Sayfa

AFD:
   "Olur Böyle Boktan Şeyler" direkt ismiyle ilgi çekmeyi başaran bir kitap. Kitap; kahramanımız "Horatio"nun bir kitapçıda denk geldiği kitabın, ilk sayfasında yazan numarayı aramasıyla başlar. Öylesine yaptığı bu aramanın sonucunda karşısına çıkan kişi, Tanrı'dır. Bu duruma şaşıran "Horatio" ne yapacağını bilmez bir durumda kekelerken bu ilk şaşkınlığının, kitabın sonraki sayfalarında onu bekleyen olaylara nazaran, hiç bir şey olmadığının farkında değildir. Evet "Horatio" Tanrı'yla konuşuyor, fakat bu Tanrı bizim tasvir ettiğimizden çok farklıdır. "Horatio"nun seçilmesinde de bir sebep vardır.

   Kitap, ilk bakışta ismiyle bize eğlenceli bir zaman geçireceğimizi vaat ediyor. Eğer çok katı bir şekilde düşünmüyor, farklı bakış açılarındaki görüşleri okumak sizi rahatsız etmiyorsa bu kitaptan kesinlikle zevk alacaksınız. Kitabın sadece Tanrı'yla konuşma esprisine dayanarak ilerlemediğini özellikle belirtmek isterim, olayların akışıyla; düşüneceğimiz, sorgulayacağımız ve "Nereye gidiyoruz biz?" diyeceğimiz bölümler de var. Kitabı okuduktan sonra cevaplanacak bir sorum var. Acaba kitabın kahramanlarından biri de siz olsaydınız, hangi yolu seçerdiniz?

2 Nisan 2015 Perşembe

Mart 2015 Çok Satan Kitaplar Listesi

  20 farklı sitenin çok satan kitaplar listelesini harmanlayarak oluşturduğumuz Mart ayı listemizin başında Yılmaz Özdil'in son kitabı Beraber Yürüttük Biz Bu Yıllarda var.


BERABER YÜRÜTTÜK BİZ BU YOLLARDA
  Ayakkabı kutusunda paranın öyküsü...

  Zekat hırsızlarını koruma altına alan güç var. Ben bu güce "hırsızların imparatoru" diyorum. Hem altında yer alan figüranları koruyor, hem de kendisine ulaşılmasını engelliyor. Anayasa'ya göre hukuki zeminde çalışması gereken tüm kurumları kontrol altında tutuyor. Soruşturma savcılarını görevden aldırıyor, delilleri yok ediyor, zekat hırsızlarını da kamuoyuna masum maskesiyle pompalıyor. Her şey apaçık ortada... Hani halk arasında tabir vardır, arife tarif gerekmez, damda gezer miyav der.

  Bu ülkede hala vicdanının sesini dinleyen yargıçlar var. Gün gelecek, hırsızlar imparatoru da adil yargılanmaya, hakkaniyete ihtiyaç duyacak. O gün geldiğinde adalet kavramı hakkında söylediklerimiz çok daha iyi anlaşılacak.

  -Deniz Feneri Soruşturmasında "Savcıyken Sanık" haline getirilen Cumhuriyet Savcısı Abdülvahap Yaren-

 1. Beraber Yürüttük Biz Bu Yollarda - Yılmaz Özdil - Kırmızı Kedi
2. Allah De Ötesini Bırak 2 - Uğur Koşar - Destek Yayınları
3. Kafamda Bir Tuhaflık - Orhan Pamuk - Yapı Kredi Yayınları
4. O Adam Buraya Gelecek - Pucca - DEX Yayınları
5. Kürk Mantolu Madonna - Sabahattin Ali - Yapı Kredi Yayınları
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...