30 Temmuz 2013 Salı

12. Kitap Çekilişimiz (2 Kişiye 13 Saat + 1 Ömür Hediye)



   Bu çekilişte şanslı 2 kişiye hediyemiz; sevgili Hasan Saraç'ın okurlarla beraber yazdığı ortak roman "13 Saat + 1 Ömür".

    Hasan Beye gönderdiği kitaplar için çok teşekkür ederiz.

    Kitap hakkında yorumumuz ve bilgiye buradan ulaşabilirsiniz. 

   Bu sefer çekilişimizi Rafflecopter aracılığıyla yapıyoruz. Yardım isteyen arkadaşlar yorum olarak takıldığı yerleri yazabilirler, elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalışırız.

a Rafflecopter giveaway

Twitter Duyurumuz: https://twitter.com/Beyaz_Kitaplik/status/361957227340386304
Facebook Paylaşımımız: https://www.facebook.com/beyazkitaplik/posts/483237691768840

26 Temmuz 2013 Cuma

13 Saat + 1 Ömür - Hasan Saraç

13 SAAT + 1 ÖMÜR
HASAN SARAÇ
  Postiga Yayınları
  Mayıs 2013, 1.Baskı
232 Sayfa
AFD:
   Hasan Saraç ve Edebiyat Haber sitesinin projesi olan Ortak Roman Yazımı'ndan daha önce bahsetmiştik. 2012 yılının Kasım ayında başlayan proje 13 Saat + 1 Ömür adlı kitabın ortaya çıkmasıyla son buldu. Ortak Roman Yazımı'na ne kadar katılmak istesek de, o günlerde bulunduğumuz ev arama ve taşınma süreci yüzünden dahil olamadık. Fakat ilgimi çok çektiği için neredeyse bütün süreci sonradan okudum. Her bölümün ardından değerlendirmeler ve yeni bölüm için öneriler yapılmış. Hasan Bey öneriler ışığında yeni bölümleri yazmış. proje sonunda Ankara ve İstanbul'da olmak üzeri iki toplantı yapılarak projeye hayat verenlerle yüzyüze görüşme sağlanmış ve ortaya ilk yazar/okur ürünü Ortak Romanımız çıkmış.

    Böyle güzel bir düşüncenin ürünü olduğu için 13 Saat + 1 Ömür'ü çok merak ediyor sabırsızlıkla çıkmasını bekliyordum ki, sağolsun Hasan bey çıkar çıkmaz biri bize ikisi takipçilerimize olmak üzere (çekiliş yakında başlayacak) üç adet gönderdi.

      Sıra romanımızdan bahsetmeye geldi. Christopher Nolan'ın yönettiği 2000 yılı yapımı Memento filmini izlediniz mi bilmiyorum, ben çok beğenmiştim.Kitabın ilk sayfaları bana Memento filmini anımsattı, hatta proje kapsamında ilk bölümden sonra yorum yazan bazı arkadaşlar da romanın yönünü bu filme doğru çekmeye çalışmış fakat Hasan Bey buna izin vermeyerek romanın özgünlüğünü korumuş.

     Bir otel odasında hafızasını kaybeden bir insanın hikayesini yaşıyoruz ve bu hafıza kaybını bir hipnoz seansıyla aşmaya çalışıyoruz. Klasik bir laf vardır her hipnoz seansında "çocukluğuna inmeliyiz" diye, gerçekten Erol'un çocukluğuna indik ve bence burada romanımız hızını kaybettik. Bence geçmiş gereksiz ayrıntılarla çok fazla uzatılmış. Belki de romanının psikolojik yönünün ağır basması için tercih edildi fakat ben bu bölümlerde maalesef sıkıldım.

      Romanın sonu da tahminlerimle paralel çıktı. Erol gibi bir karakterin karşısına Berivan'ın çıkması da ilahi adaletin olmadığının göstergesi. Erol'u sevmediğim çok belli olmuyor değil mi?  :))

     Ülkemizde ilk defa gerçekleşen Ortak Roman Yazma projesinin ürünü olan bu kitabı okumalı ve yazım sürecini de incelemesiniz diye düşünüyorum.
    
Ortak Roman Projesini incelemek için: http://www.edebiyathaber.net/category/ortak-roman/

Altı Çizilesi:
  "Birinci dünya savaşı, başladıktan sonra adı konulan bir vahşettir yalnızca. Bunun dışında diğer savaşlardan ne farkı vardı ki! Birileri insanların hayatıyla kumar oynar. Bazen yüzlerce insan ölür, bazen binlerce, bazen milyonlarca...

   Aslında sonuç pek de değişmez. İnsanları çarpıştıranlar bir kenara çekilip olan biteni seyreder. Bayrak uğruna, din uğruna, çoğu zaman da bir hiç uğruna insanlar ölür. 

  Ölenler ölür, hayat kaldığı yerden devam eder. 

  Hepsi bu işte."

24 Temmuz 2013 Çarşamba

Pink Floyd'un kurucusu Roger Waters İstanbul'da, davetiye kazanma şansı Hürriyet Dünyası'nda!

Sizlere harika bir haberim var!

Şimdiye kadar yapılmış en büyük sahne gösterisi ile İstanbul’da 4 Ağustos akşamı hayranlarıyla buluşmaya hazırlanan ‘The Wall’ dev prodüksiyonu, izleyenlere unutamayacakları saatler yaşatacak görsel şovları ve tabii ki efsanevi müzisyen Roger Waters’ın adeta marş haline gelmiş parçaları ile İTÜ Stadyumu’nda olacak.

Pink Floyd’un kurucusu Roger Waters’ın albümleri ile aynı adı taşıyan ve konserde tüm ‘The Wall’ albümünün muazzam bir şölen ile gerçekleştireceği konser için şimdiye kadar eşi benzeri görülmemiş büyüklükte bir sahne ve Berlin duvarını temsil eden 110 metrelik bir duvar kurulacak. Roger Waters turneye adını veren o meşhur duvarı İstanbul’da 199. kez yıkacak. Daha önce benzeri görülmemiş özel efektlerle donatılmış duvarın gölgesinde ise  ‘’Another Brick in The Wall’ parçasını sürpriz bir ekip Roger Waters ile seslendirecek.

Şarkıları kadar görsel şovları, ışık sistemi ve seyircisini adeta şaşkına çevirecek daha bir çok sürprizi içinde barındıran konser için 140 tonluk prodüksiyon malzemesi İstanbul’a 75 tırla gelecek.

Şimdiden görmek için sabırsızlandığım bu eşsiz organizasyona katılmak için tek yapmanız gereken 30 Temmuz’a kadar www.hurriyetdunyasi.com adresine üye olmak/giriş yapmak. Başvuran her 100. kişiye olmak üzere, toplamda 5 kişiye çift kişilik davetiye hediye ediliyor.

Siz de benim gibi “Böyle konser bir daha gelmez” diyorsanız elinizi çabuk tutun ve hemen Hürriyet Dünyası’na tıklayın.

Bir bumads advertorial içeriğidir.

18 Temmuz 2013 Perşembe

Okuma Şenliği


AFD:
   Eşim (MRW) Pinuccia'nın blogunda öncülük ettiği okuma şenliğine katılacağını belirtmiş ve kitaplarını seçmişti. Ben de tamamlayabileceğimi pek düşünmesem de etkinliğe katılacağım. Kitap Kardeşliği ve Yazar Ayları'nda okuyacağım kitapları da listeye uydurmaya çalışacağım :)


Kategorilere göre benim şu anki seçimlerim:
· 5 puan: Yukarıdaki kuralların hepsini boşverip canının istediği herhangi bir kitabı okuyanlara.
Yokyer - Neil Gaiman (Yazar Ayları Ağustos Kitabı)
· 5 puan: Genel kural en az 200 sayfalık kitap okumak olsa da 150 sayfadan kısa bir kitap okuyanlara.
· 10 puan: Okuduğu kitabın adında bir renk olanlara.
· 10 puan: Bir serinin ilk kitabı dışındaki bir kitabını okuyanlara.
· 15 puan: Kendisi dışında herkesin o kitabı okuduğunu düşünüp sonunda o kitabı kendisi de okuyanlara.

· 15 puan: Yasaklanmış bir kitap okuyanlara. (Dünya genelinde yasaklanmış kitaplara buradan veya buradan bakabilirsiniz)
Çavdar Tarlasında Çocuklar - J. David Salinger (Kitap Kardeşliği Eylül Kitabı)
· 20 puan: Esas mesleği yazarlık olmayan bir kişinin yazdığı bir kitabı okuyanlara.
-------
· 20 puan: Türü kurgu olmayan bir kitap okuyanlara.
Çiçek Senfonisi - Özdemir Asaf (Kitap Kardeşliği Ağustos Kitabı)
· 20 puan: Hiç görmediği bir ülkede olayların geçtiği bir kitap okuyanlara.
Kaiken - Jean Christophe Grange (Kitap Kardeşliği Ağustos Kitabı)
· 25 puan: 400 sayfadan uzun bir kitap okuyanlara.
Cep - Stephen King (Yazar Ayları Eylül Kitabı)
· 25 puan: Romanın yazarı veya karakterlerinden birinin adı veya soyadı kendisininkiyle aynı olan bir kitap okuyanlara.
· 30 puan: Kendi doğum yılında doğan veya ölen bir yazar tarafından yazılmış bir kitap okuyanlara. (Bu web sitesi size bu konuda yardımcı olabilir).

16 Temmuz 2013 Salı

Ben Dünyanin En Akıllı İnsanıyım - Erdal Demirkıran

BEN DÜNYANIN EN AKILLI İNSANIYIM
ERDAL DEMİRKIRAN
Kashna Kitap Ağacı
Mayıs 2011
264 Sayfa

MRW:
   Yazarın daha önce ilk defa “Parayı Bulduğum An Alayını...” adlı kitabını okumuş ve çok beğenmiştim. Erdal Demirkıran kişisel gelişim kitapları yazan bir yazar. Yukarıdaki kitabı öyle çok beğenmiştim ki diğer tüm kitaplarını hemen okumak istemiştim. Bu kitabında peşinden uzun süre koşmuştum. (ne var ki satın aldıktan 1 sene sonra okudum) açıkçası bu sefer çok da tutmadım. Neden mi? Kişisel Gelişim kitaplarında zaten çok seçiciyimdir. Örneğin Ahmet Şerif İzgören her zaman tercihimdir. İnsanları kişisel yönden geliştireceğiz diye gözüne sokar gibi şunu yap bunu yap diyen kitapları çok itici buluyorum. Peki, Erdal Demirkıran bunu mu yapmış, hayır tam olarak öyle denemez ama tüm kitabı okuduğumda beni pek de gaza getiremedi, ayrıca bazı yerleri biraz saçma buldum. Mesela; “Çocuğunuz doğmadan ya da çok küçükken onun bilinçaltına çalışarak olumlu telkinlerle onu idealist ve büyük düşünen bir insan yapabilirsiniz. Nasıl mı? Anne karnında onunla konuşarak ya da TV izlerken ( transa geçmiş durumda TV izlerken dış dünyayla ilgisini kestiğinde) başlayın konuşmaya. “Başaracaksın, sen büyük adam olacaksın. Dünya senin için dönüyor. Güneş, sen varsın diye doğuyor. Sen insanlara faydalı olacaksın, seninle tüm dünya gurur duyacak.” ” Hadi böyle telkinler gerçekten çocuğu olumlu etkileyip istenilen sonuca ulaşılabiliyor diyelim, bu nasıl bir telkin böyle? Dünya senin için dönüyor! Böyle söyleyelim de çocuk bencil, burnu havada, çekilmez biri mi olsun?

   Bazı bölümleri de çok yaratıcı buldum. Mesela; “Anlam veremiyorum: topu topu 60-70 sene yaşıyor ve bir ömür boyumuzu kilomuzu ölçüp hesap yaparak geçiriyoruz. Daha sonra da kendi kendimizi psikolojik baskı altına alarak rejim yapar veya uzun topuklu ayakkabıya mahkûm ederek yaşarız. Neden? İnsanlar senin kilonla ilgilenmeyecekler ki! Ürettiklerinle anılacaksın, eserlerinle. Atatürk’ü saçlarıyla değil devrimleriyle hatırlıyorsun. Kaç kişi Edison’un kilosunu merak etmiştir ki? Einstein’ın boyunu, Leonardo da Vinci’nin göz rengini kim merak etmiştir?

   Erdal Demirkıran kitabın özünde zaten bizi bir şeyler üretmeye, çalışmaya yönlendirmeyi hedefliyor. Bunu çok ustaca yaptığını söyleyemeyeceğim ama rahatsız edici ya da başarısız değil, üstelik kesinlikle okunması gerekenlerin içinde. Fakat şu her bölümün sonundaki “Dünyanın En Güzel Şiirleri” ne işe yarıyor ve gerçekten gerekli miydi pek çözemedim. :)

15 Temmuz 2013 Pazartesi

İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası


   Yılbaşında yürürlüğe giren iş sağlığı ve güvenliği yasası özellikle ağır sanayide tehlikeli işler sınıfına giren işletmelerde titizlikle uygulanmak durumunda. Çünkü tehlikeli işlerde yapılacak hatalar veya ihmaller maalesef çalışanların hayatını etkileyebilmekte. Çoğunlukla çalışanların sağlığını tehdit eden rahatsızlıklar yaşanabilirken zaman zaman da maalesef insan hayatına mal olan kazalar yaşanabilmekte. Üretim sırasında iş kazalarının yaşanması ya da uzun vadede meslek hastalıklarının görülmesi işletmenin ve üretimin de devamlılığını aksatacaktır. 

   Yeni çıkan 6331 sayılı iş güvenliği ve sağlığı yasası ile birlikte iş yerlerinde yasalarca belirlenen sürelerle iş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı bulundurmak gerekmekte. Bu uzman personeller bir çok ortak sağlık ve güvenlik birimi tarafından veriliyor. Bu personeller özellikle de tehlikeli işlerde çok ciddi sorumluluklar alabiliyor. Bu nedenle hizmet alınacak OSGB hakkında yeterli bilgi alınması ve mümkünse referanslarıyla irtibata geçmekte yarar var.


   OSGB’ler sadece ilgili personellerin temin edilmesini sağlamamakta aynı zamanda işletmelere iş güvenliği konusunda danışmanlık hizmetleri de vermekte. İSG eğitimlerinin verilmesi, risk değerlendirmesi yapılması, sağlık ve güvenlik planı oluşturulması, yangın güvenliği, acil durum planı ve patlamadan korunma dokümanı hazırlanması da OSGB’lerin hizmetleri arasındadır.


Bu bir tanıtım yazısıdır.

13 Temmuz 2013 Cumartesi

Eğlenceli Bir Okuma Etkinliği


MRW:
   
    Tüm kitapseverlerin dikkatine, bu yaz yine bol bol kitap okumak için yeni bir bahanemiz oldu :) Sevgili Pinuccia’nın etkinliğinden bahsediyorum tabi ki, pinuccia'nın postunu okudunuz mu bilmiyorum ama biz de buradan duyuralım dedik maksat kitap okuma çılgınlığını daha çok kişiye bulaştırmak tabi ki :)

   Çok keyifli, eğlenceli bir etkinlik. Kategoriler dahilinde hep birlikte kitap okuyacağız, katılımcılar çoğalmaya başladı bile. Etkinlik 3 ay sürecek 9 temmuzda başladı, 9 ekimde bitiyor, toplamda 12 kitap okumaya çalışacağız. Canı çeken, aklı yatan vakit kaybetmeden aramıza gelsin bence.


Kurallar:
  • Etkinlik 9 Temmuz itibariyle başladı başlıyor ve 9 Ekim 2013'e kadar devam edecek. (9 Temmuz'dan önce başladığınız veya 9 Ekim'den sonra bitirebildiğiniz kitaplar kapsam dışı).
  • Etkinliğe 9 Temmuz - 9 Ekim arası canınızın istediği herhangi bir vakit katılabilirsiniz.
  • Okuduğunuz her kitap en az 200 sayfa olmak zorunda.
  • Okuduğunuz her bir kitabı aşağıdaki kategorilerden sadece birine saydırabiliyorsunuz. Etkinlik devam ederken kategoriler arası okuduğunuz kitapların yerlerini değiştirebilirsiniz.
  • Yapılabilecek en yüksek skor her bir kategori için birer tane olmak üzere toplam 12 kitap okuyarak 200 puan almak. (Katılım durumuna göre en yüksek puanı yapan(lar)a bir sürprizim olacak sanki. Sürpriz var diye atıp tutanları yakalarsam sürpriz dışı bırakırım, ona göre!)
  • Katılmak için blogunuzun olması veya okunan kitapların yorumlanması zorunlu değil. Katılmak isteyenler herhangi bir sosyal medya aracı üzerinden veya doğrudan bana e-posta atarak katılım durumlarını ve mümkünse hangi kitapları okumayı planladıklarını duyurabilirler. 
  • Her ayın en 9'unda bir yayın yaparak sıralamaları buradan duyuracağım. O yayınımın altına yorum bırakarak hangi kitapları okuyarak kaç puana ulaştığınızı bildirebilirsiniz.

Gelelim kategorilere ve benim seçtiğim kitaplara: 
· 5 puan: Yukarıdaki kuralların hepsini boşverip canının istediği herhangi bir kitabı okuyanlara.
Araştırmalar devam ediyor :)
· 5 puan: Genel kural en az 200 sayfalık kitap okumak olsa da 150 sayfadan kısa bir kitap okuyanlara.
Benim Seçimim: Aklı Bir Karış Havada - Susanna Tamaro
· 10 puan: Okuduğu kitabın adında bir renk olanlara.
Benim Seçimim: Beyaz Diş - Jack Landon
· 10 puan: Bir serinin ilk kitabı dışındaki bir kitabını okuyanlara.
Benim Seçimim: Angela'nın Külleri 2 (Umuda Doğru) - Frank McCourt
· 15 puan: Kendisi dışında herkesin o kitabı okuduğunu düşünüp sonunda o kitabı kendisi de okuyanlara.
Araştırmalar devam ediyor :)
· 15 puan: Yasaklanmış bir kitap okuyanlara. (Dünya genelinde yasaklanmış kitaplara buradan veya buradan bakabilirsiniz)
Benim Seçimim: Muhteşem Gatsby - F.Scott Fitzgerald
· 20 puan: Esas mesleği yazarlık olmayan bir kişinin yazdığı bir kitabı okuyanlara.
Benim Seçimim: Kardeşimin Hikayesi - Zülfü Livaneli
· 20 puan: Türü kurgu olmayan bir kitap okuyanlara.
Benim Seçimim: Öğretmen - Frank McCourt
· 20 puan: Hiç görmediği bir ülkede olayların geçtiği bir kitap okuyanlara.
Araştırmalar devam ediyor :)
· 25 puan: 400 sayfadan uzun bir kitap okuyanlara.
Benim Seçimim: Nar Ağacı - Nazan Bekiroğlu
· 25 puan: Romanın yazarı veya karakterlerinden birinin adı veya soyadı kendisininkiyle aynı olan bir kitap okuyanlara.
Araştırmalar devam ediyor :)
· 30 puan: Kendi doğum yılında doğan veya ölen bir yazar tarafından yazılmış bir kitap okuyanlara. (Bu web sitesi size bu konuda yardımcı olabilir).
Benim Seçimim: Hıçkırık - Kerime Nadir

Seçtiğim kitaplar şimdilik böyle ama her an değişebilir :)

11 Temmuz 2013 Perşembe

Görevimiz Diesel Reboot!

   Diesel, yakın zamanda yeni bir kampanyaya, daha doğrusu bir projeye başladı. #dieselreboot projesi Diesel’in diğer işleri gibi oldukça yaratıcı ve cesur.

   Projenin merkezinde tumblr var. dieselreboot.tumblr.com adresine girdiğinizde Diesel size moda ile ilgili çeşitli görevler veriyor. Bu sayede Diesel bir marka gibi değil özgürce konuşabildiğiniz bir platform gibi davranıyor ve insanların, özellikle Y kuşağının bu platformla kendini daha iyi ifade etmesini sağlıyor.

   Mesela bu haftaki görev: "What makes an icon?" yani; “Bir ikonu ikon yapan nedir?” Siz soruya kendi tumblr’ınıza yüklediğiniz görsellerle cevap verebiliyor, farklı hashtag’lar kullanarak Twitter, Instagram ya da Vine üzerinden paylaşımda bulunabiliyorsunuz.

   Paylaştığınız içerikler Diesel Reboot tumblr sayfasında yer alıyor. Böylece paylaşımınız milyonlara ulaşırken bakış açınız Diesel’in tumblr sayfasında boy göstermiş oluyor.

   Proje, lansmanında “Hikayemi kendim yazarım.” “Yaratıcılık benim silahımdır.” gibi bizim Gezi Parkı olayları nedeniyle aslında çok da yabancı olmadığımız kavramları kullanması açısından oldukça ilginç.

   Siteye bir göz atın derim. Projenin manifestosu ise burada: jeanslab.tumblr.com

Bir bumads advertorial içeriğidir.




10 Temmuz 2013 Çarşamba

Tayyare - Serdar Çekinmez

TAYYARE
SERDAR ÇEKİNMEZ
Yitik Ülke Yayınları
Nisan 2013, 1.Baskı
221 Sayfa

AFD:
   1929 ekonomik krizinin etkilerinin hala hissedildiği 1940'ların Amerika'sında hayata tutunma çabaları.  John Steinbeck'in Gazap Üzümleri romanıyla tanışmıştım 1929 ekonomik buhranıyla. Tayyare'de ise  kriz mağdurları bir grup Türk, iş bulamayan da Hoverkent'ler de yaşamak zorunda olan da bizden birileri. Elinden her iş gelen zehir gibi akıllı fakat işsiz Peyami, geçmişine saplı kalmış Kostas, yaşadıkları yüzünden bir meczuba dönen Marie Belle ve sıla özlemi çeken bir grup gurbetçinin Amerika'da geçen sıcacık hikayesi.

   Tayyare'yi okurken çok keyif aldım. Yalnızca "acaba çok mu tesadüf var?" diye düşündüm. Gerçi böyle tesadüfler sadece romanlarda olur değil mi? :)

    Kitabı okurken fark etmemiştim, sonradan araştırırken buldum kitapta geçen konular hakkında detaylı bilgiler içeren bir sayfa oluşturulmuş. Kitabı okumamın üzerinden çok fazla zaman geçmediği için ben de faydalanmış oldum. Gerçekten çok güzel düşünülmüş bu sayfaya buradan ulaşabilirsiniz. http://tayyareroman.wordpress.com/

    Tayyare'yi, gurbetçilerimizin eve dönme yolunda yaşadıkları hikayeyi anlatan bu kitabı okumanızı tavsiye ederim.


2 Temmuz 2013 Salı

Haziran 2013 Çok Satan Kitaplar Listesi

   Haftanın çok satan kitaplar listesini, kitap satışı yapan 25 farklı sitenin çok satan kitaplar listelerini harmanlayarak oluşturuyoruz. Böylece daha gerçekçi bir çok satanlar listesine ulaşmaya çalışıyoruz. Haftalık olarak güncellediğimiz listeyi aylık olarak da bir post şeklinde yayınlayarak, kalıcılığını sağlamak istedik.


Haziran ayında listemizin başında Dan Brown'un yeni kitabı Cehennem vardı. 

    Harvard Üniversitesi Simgebilim Profesörü Robert Langdon başından vurulmuş bir halde hastane odasında gözlerini açar. Ne buraya nasıl geldiğini ne de nasıl vurulduğunu hatırlamaktadır. Camdan gördüğü manzara karşısında altüst olan profesör, evinden binlerce kilometre uzakta, Floransada olduğunu anlar. Yaşadığı korkunç baş ağrısına eşlik eden tek şey; sürekli kâbuslarında gördüğü kan kırmızısı bir nehrin karşısından kendisine seslenen gümüş saçlı güzel bir kadın ve toprağa baş aşağı gömülü can çekişen bedenlerdir.

   Langdon gördüğü kâbusları anlamlandırmaya çalışırken kadın bir suikastçı tarafından takip edildiğini, kendine tedavi uygulayan doktorlardan biri gözlerinin önünde vurulunca anlar. Hastanede görevli diğer doktorlardan biri olan Sienna Brooksun o ölüm kalım anında yardım etmesiyle hayatta kalır.

   Simgebilim profesörü kendini bir anda ipuçlarını Dantenin cehenneminde bularak çözmesi gereken korkunç bir senaryonun içinde bulur. Floransanın tarih kokan dar sokaklarından Venedikin muazzam bazilikalarına uzanan semboller zinciri Langdonı insanlık tarihini sonsuza dek değiştirebilecek bir mekâna sürükler.

   Burası üç imparatorluğun merkezi olmuş, insanlık tarihi kadar eski, dünyanın incisi İstanbuldur. Ve bu şehirde ya insanlık tarihi baştan sona yeniden yazılacak ya da bunu yazacak hiç kimse kalmayacaktır...

..
Diz çök kutsal bilgeliğin yaldızlı mouseionunda
ve kulağını yere daya,
dinle suyun şırıltısını.

Batık sarayın derinliklerine in,
orada, karanlığın içinde bekler khtonik canavar
kan kırmızısı sularına gömülmüştür lagünün
ki yansıtmaz yıldızları...

1.Cehennem - Dan Brown - Altın Kitaplar
2.Kardeşimin Hikayesi - Zülfü Livaneli - Doğan Kitap
3.Dönüş - Ayşe Kulin - Remzi Kitabevi
4.Kaiken - Jean Cristophe Grange - Doğan Kitap
5.Kürk Mantolu Madonna - Sabahattin Ali - Yapı Kredi Yayınları






Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...